24 Nisan dedikleri...

  • 23.04.2011 00:00

Delikanlılık, gençlik bitiyor; olgunlaşıyor Türkiye. Artık bu desende tek aktör yok. Sadece Müslümanlar üretmiyor deseni. Koreografi yine aynı... Farklı figürlerle sahneye çıkan pek çok dansçı var... Tek başlarına hiçbirinin anlamı yok.

Bu çelişkiler olmadan Türkiye fikri de mümkün olmazdı. Türkiye'nin asıl başarısı bir şekilde bu çelişkilerin içinde, onlarla birlikte var olmak.

Bugüne kadar kırılmadan, dökülmeden, hatta giderek demokratikleşerek, tabularını kırarak geldi. Çok bedel ödendi. Hrant Dink'in öldürülmesi unutulmayacak. O cinayet beni sonsuza kadar değiştirmiştir. Sanki bir Hrant'tan önce bir de Hrant'tan sonra diye bölündü tarih...

Hrant Dink'in söyledikleri çok önemlidir. Ermenilerin iyileşmesi, Türklerin de büyümesi, olgunlaşması için diyaloğa ihtiyaç olduğunu söylüyordu. Ermenilerin bu ülkenin, bu toprakların insanları olduğunu unutmuş bir Türkiye var. Bu ne kadar korkunç bir inkârdır farkında mısınız?

Nilüfer Göle, "Mahremin Göçü" başlıklı, etkileyici, düşündürücü ve besleyici söyleşi kitabında sarfediyor bu sözleri...

Tarif ve tespit mükemmel...

Ve yarın 24 Nisan, 1915'ten bu yana 96'ncı 24 Nisan...

Yarın "Türk düşmanlığı" günü değil...

Yarın, ölüme gitmiş yüzbinlerce insanın saygıyla anılması gerektiği gün, Ermeni sürgününün ve büyük trajedinin başladığı tarih...

Yarını Göle'nin sözleriyle düşünmek gerek...

Olgunlaşan Türkiye, çok aktörlü Türkiye, yol alan Türkiye yarın 5 ilde, İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır'ın da aralarında olduğu 5 ilde "o anma"yı gerçekleştirecek...

Anmaya davet eden 128 imzalı şu metin önemlidir:

"24 Nisan 1915, asırlardır bu ülkenin diğer halkları ile birlikte yan yana yaşamakta olan Ermeni halkının; kadın, çocuk, ihtiyar, hasta ayırt edilmeksizin, sırf Ermeni oldukları için; yurdundan, evinden, tarlasından, işyerinden, mesleğinden devlet zoruyla koparılıp yüz binlercesinin öldüğü, öldürüldüğü, sürüldüğü ve her türlü zulme maruz kaldığı felaketin başladığı gündür.

O tarihten bu yana devlet ve hükümetler, bu korkunç olayın üstünü örtmeye, olmadı hafifsetmeye, dahası -isyan gibi nedenlerle- meşru göstermeye çalıştı. Oysa hiçbir gerekçenin haklı gösteremeyeceği bu ölümcül sürgün açıkça insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.

Ancak bilinmelidir ki;

Devletin bu suçu inkâra dayalı resmi politikası sürdükçe o tarihten beri bu ülke insanlarının yüreğinde gizli gizli kanayan yara derinleşmekte; aklımızı, vicdanımızı, hak-adalet duygumuzu daha fazla felç etmektedir.

Ama artık buna bir son vermeliyiz. O nedenle, bu ülkenin alnı ve vicdanı ak insanlar ülkesi olmasını yürekten isteyen herkesi çok gecikmiş bir insanlık görevine davet ediyoruz. 24 Nisan'ın işaret ettiği o ağır suçun, insanlığın asli değerleri temelinde birleşen, hepimizin ortak acısı olduğunu ilan etmeye çağırıyoruz..."

Bu insandan insana bir çağrıdır.

Göle'nin altını çizdiği korkunç inkâra yüreklerde ve bellekte son verme çağrısıdır...

Unutmamak gerekir, hatırlama ve bilme tedavi eder, değiştirir ve özgürleştirir.

Türk toplumu ve demokrasinin olgunlaşmada derinleşmesi demokratik ve şeffaf bir kimlik inşasından geçiyorsa, bu inşada yüzleşme ve bilme hayati önemdedir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums