Efendi kim?

  • 17.11.2012 00:00

 Siyasi alan sert. Kürt sorunu ülkeyi boğuyor. Fiili ve sembolik şiddet her yerde ve şekilde kol geziyor.

Kürt Siyasi Hareketi'nin şiddet hamleleri siyasi iktidarı zora sokuyor, siyasi tutumunu boşa düşürüyor ve savunmaya itiyor. Bu savunma halini hükümet başbakanın sertleşen diliyle savuşturmaya, geçiştirmeye çalışıyor.

İdamı böyle tartışıyoruz, açlık grevlerini böyle tartışıyoruz. Muhtemel ölümleri güçler arası bir bilek güreşini izleyerek böyle bekliyoruz.

Savaş ve silahı bunlar üzerine kurulu kuvvet stratejilerini siyasetten saymazsanız, ki saymamak gerekir, Kürt Siyasi Hareketi'nin yasal ayağı siyasetsizlikle malül.

Siyasi iktidarın son dönemlerde konumu, Kürt sorunuyla başedememe hali, Kürt sorununun sağlık sorununa yaklaşır gibi tek taraflı hizmet mantığı içinde ele alması, bundan sonuç alamaması, mevcut siyasi anlayıştan bile uzaklaşmasına, meydan okuma, resmi şiddet diline savurulmasına yol açıyor. Bu da, tam, bir siyasetsizlik halidir.

Paradoksaldır ancak siyasetsizlik dönemlerinde bu durumu üreten siyasi mekanizma ve güç, toplumu iyice kuşatmaya alır ve adım adım içine hapseder.

Bugün bir anlamda böyle bir dönemden geçiyoruz..

Bu durumu görmeyen, hatta üremesine katkıda bulunan siyasi irade kendisine de, topluma da haksızlık ediyor.

Oysa Türkiye'nin son yılını hala, eksiğiyle fazlasıyla, devlet alanında demilitarizasyon, temel hak ve özgürlükler alanında relatif bir genişleme, toplumsal alanda, İslami kesim açısından modernleşme, laik kesim açısından demokratikleşme eğilimleri temsil ediyor.

Biliyoruz ki, bu hareketliliği sağlayan, uluslarası konjonktür ile ülkenin iç dinamiklerinin üst üste oturmasıdır.

Biliyoruz ki, bir yandan Türkiye'nin AB üyeliği için gösterdiği çabalar, reformcu bir dizi politikayı hakim ulusal proje haline getirmiştir.

Biliyoruz ki, diğer taraftan, farklı toplumsal kesimler arasında ilişkiler, bunların devlet karşısındaki yeni konumları ve talepleri reformcu tutumu derinleştirmiş, dahası farklı kesimler arası yeni sentezlere yol açmıştır.

Biliyoruz ki, bu sentez, muhafazakarlaşma iddiaları hilafına, laik, milliyetçi, dindar, muhafazakar farklı değer sistemlerinin tek tek bireylerin bünyesinde aynı anda yer bulması ya da bireyler tarafından çoğul tüketimi üzerine kurulmuştur.

Başta bu durum olmak üzere, bu gelişmelerin 'toplumsal'ı belirleyici bir güç olarak öne çıkardığını söylemek mümkündür. Toplumsal sahadaki bu hareketlilik, hem siyasal değişime yönelik bir meşruiyet kaynağı oluşturmuş, hem kendi içinde farklı deneyimler üzerinden bir dizi kırılma, yüzleşme, kabuk değiştirme hali üretmiştir.

Kırılma, yüzleşme, kabuk değiştirme…

Altını çizin bu kelimelerin…

Bunları mümkün kılan, sık söyleriz, üç temel karşılama olmuştur. Dindar-laik karşılaşması, askeri değer-sivil değer karşılaşması ve (kökü 1990'lı yıllara uzanan) tarih-kimlik karşılaşmasıdır.

Bu üçüncü karşılama özellikle önemlidir. Ve çok yönlü, çok aktörlü ve çok aşamalı olmuştur. 'Din-kimlik' ilişkisi kadar, 'kök-kimlik', 'demokratikleşme-kök-arınma' ilişkisi şeklinde ortaya çıkmıştır. Gerek dindarlar, gerek Kürtler, gerek Aleviler gerek liberaller için geçmişin güncel bir siyasi ve kurucu bir veri olarak kullanılmaya başlanması hatırlama politikalarının ve alıştırmalarının başlangıcını oluşturmuştur.

Siyasi algıda geçmişe yönelik devlet ve güç algısının yanına toplum, topluluklar, toplumlar hareketler, devlet-topluluk ilişkileri gibi unsurlar kendiliğinden eklenmeye başlanmıştır.

Cumhuriyet öncesi yakın dönem, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başı toplumsal açıdan 'ortaya saçıldıkça' katliamlar, kırımlar, çeteler, göçler, travmalar ve acılar tek tek kimliklerin ve liberal demokratlar nezdinde global Türk kimliğinin dekonstrüksiyonunun ve yeniden oluşumunun araçları olmaya yüz tutmuştur.

Ülkede yaşanan değişim bu unsurlar üzerine inşa edilmiştir ve bunlar Kürt sorununun hem devlet hem Kürtler açısından gitmesi gereken ana yönü işaret ediyor.

Toplumu ve değişimi cendereye almayın…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums