Balyoz analizi...

  • 25.09.2012 00:00

 Türkiye'de yaşananlar açısından iki husus birbirinden ayrılamayacak kadar önemli.

Bunlardan ilki değişim sürecidir, değişim dinamikleri ve değişimin istikametidir.

Siyasi ve idari yapının askeri vesayetten arındırılması, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi değişim sürecine işaret eder.

Siyasi irade, toplumsal iç dinamikler, sivil değerlerin galebe çaldığı bir siyasi kültür yapılanması, yeni bir adli refleks ise bu değişimin dinamiklerini ifade eder.

Bunlar önemli ve hayatidir.

Bugün oluşan kısa dönemli siyasi dengeler, siyasi iradenin konjonktürel tavrı ve konjonktüre dair tavırları ne olursa olsun, ana istikamet bellidir.

Türkiye, 2002 yılından bu yana kendi içindeki sovyet düzenini yıkmakta, kendi glasnostunu yaşamaktadır.

Balyoz davası bu çerçevede önemli bir örnektir.

Şüphe yok ki, bir kaç gün önce karar açıklayan bu dava, bir darbe teşebbüsü davası olarak, yargılanan askerlerin niteliği ve niceliğiyle bu sürecin en önemli davalarından, hatta taşıyıcılarından birisidir.

Askere sınır koyan, eski askeri zihniyeti suç alanı içine iten, yargının askeri gayri meşru eylem üzerindeki denetimini ve yaptırımını ifade eden bir davadır Balyoz...

Bunu görmezden gelmek mümkün değildir.

Nitekim esas itibariyle Balyoz davası, Mart 2003'te I. Ordu'da yapılan bir seminere dayanmaktadır. Bu seminerde, milli mutabakat hükümeti önerisi, gerçek siyasilerin isimlerinin kullanılması ve hedeflenmesi, özellikle Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın bu istikametteki tanımları, işaretleri ve sözleri, bu seminerin darbe hazırlığı ve teşebbüsü olarak değerlendirilmesi için kuvvetli hususlardır.

Savcı ve yargıçların değerlendirmesi de bu yönde olmuştur.

Bunda şaşıracak, hukuk dışı ilan edecek bir yön yoktur.

Ayrıca bu seminerde iç tehdit modelinin kullanılmasına dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı'nın itirazı, semineri gayri meşru ve tehlikeli bulmaları, dönemin MİT müsteşarının 'I. Ordu darbeye hazırlanıyor' sözleri de muhtemelen yargıçların değerlendirmesini kuvvetlendiren yan vicdani unsurlar olmuştur.

İşin, Balyoz davasının değişim sürecinin dinamikleri ve istikametiyle ilgili boyutu açıktır ve böyledir.

Ama söyledik, bugünün Türkiye'si birbirinden ayrılmayacak kadar önemli iki husus üzerine oturuyor.

Değişim sürecinin istikameti bunlardan sadece birisi.

Diğeri ise değişim süreci boyunca iktidar kavgalarına, alan kontrolü ve güç dengelerine endeksli sorunlar, tıkanıklar ve ihlaller meselesidir.

Balyoz davası, yine bu çerçevede ele alındığında, pek çok tartışmalı noktaya işaret etmekte ve pek çok soru içermektedir.

Seminerlere katılmayan, sahih olup olmadığı belli olmayan görevlendirme belgelerinde isimleri kendi iradeleri dışında yer alan pek çok isim ceza almıştır. Bu belgelerle ilgili araştırma ve soruşturmaların eksik kaldığına dair kuvvetli bir kanı olarak kamuoyuna yerleşmiştir. Emir veren ile alan arasında hiç bir fark yapılmamıştır.

Bunlar ciddi sorunlardır...

Bu sorunlar giderilmezse, yeni dönemin ölçüsüz adli refleksiyle, polis-yargı ilişkisinin ters işlemesi, yeni iktidar odakları meselesi yeniden ve tüm kuvvetiyle gündeme gelecektir.

Sivilleşme önemlidir, ama adalet de en az o kadar önemlidir.

Eski dönemin yıkılması önemlidir ama yeni dönemin demokratik ve meşru niteliği de o denli önemlidir...

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums