Kürtleri görmek yeter mi?

  • 13.03.2023 06:31

Türk muhalefeti Kürt seçmenin -HDP seçmeni diyelim- farkına varıyor.

Seçimleri kazanmak, Erdoğan’ı yenmek, iktidarı değiştirmek için onların desteğinin, üstelik firesiz desteklerinin şart olduğunu görüyor, biliyor.

Zira açık: Muhalefetin seçimleri kazanması için tüm dinamik demokratik güçlerin, tüm muhaliflerin birleşmesi gerekiyor.

Kılıçdaroğlu’nun adaylık sonrası ilk açıklamasının “HDP’yi elbette ziyaret edeceğim” demesi boşuna değil.

Akşener’in “anlaştık ama HDP’li bakan söz konusu değil” çıkışını, Mithat Sancar’ın “bakanlık beklentimiz yok” sözleriyle savuşturması ve bunun yarattığı rahatlama da boşuna değil.

Türkiye’nin pozitif ve kurucu bir iktidara, bu iktidar adayının vereceği güçlü ve demokratik Türkiye mesajına ihtiyacı büyük.

Bu, siyasi bütünleşme ihtiyacıdır.

Siyasi bütünleşme aslında toplumsal bütünleşme gereğine, ihtiyacına, idealine işaret eder.

Bu istikamette başta başörtüsü, dindar kimlik olmak pek çok sorun aşılma yoluna girdi. Alevilik-Sünnilik tartışmasının oy davranışlarında tarih olacağını hep birlikte izleyeceğiz.

Bugün toplumsal bütünleşmeye doğru aşılması gereken temel engel olarak Kürt sorunu kaldı.

Artık bu sorunu içselleştirerek, ele alarak engel olmaktan çıkartmamız gerekiyor.

Ülkenin geleceği için refah, huzur, demokrasi dolu bir istikamet düşünüldüğünde, bu Kürt meselesi akla getirilmeden mümkün olabilir mi?

Yasal bir siyasi parti olarak, Kürt meselesini, Kürt kökenli kimi seçmenlerin asli taleplerini ifade eden bir siyasi alan olarak bu, HDP dışarıda bırakılarak düşünülebilir mi?

Faydacı davranmadan, “oy versinler yeter” bakışından kurtularak Kürt meselesini siyasetin toplumun gündemine, demokratik, yapıcı, kurucu boyutlarıyla taşımaktan başka çare yok…

Bu olgu, deprem kadar açık ve somut bir geçek…

Ve hem siyasette hem akıl yürütmede önümüzde iki yol var: Şiddet veya siyaset…

Siyasi iktidar ilk yolda yürüdü, yürüyor.

Yaptığı, her tür ve her yerdeki Kürt siyasallaşmasını güç kullanarak sindirmeye çalışmaktan ibaret.

Güç kullanımına dayalı strateji, sorunu siyasal mesele değil, bir örgüt ve kalkışma hali olarak ele almayı beraberinde getirir.

Nitekim öyle oluyor. İktidar Kürt meselesine sadece bir örgüt ve bir terör hadisesi olarak bakıyor. Tüm gücünü ve iç ve dış politik enerjisini örgütü ve desteklerini, desteği kabul ettiği unsurları ortadan kaldırmaya hasrediyor.

Ama iş kaçınılmaz olarak örgütle mücadeleyi aşıyor, zemine müdahaleye dönüşüyor. Bunun faturası ise, bölgedeki insana, toplumlara, bize, demokrasiye çıkıyor.

Siyasi yol ise önce sorunu görmekten geçiyor…

Sorunun da bir terör işinden ibaret olmadığını, bir dizi toplumsal taleple ilgili olduğunu, bu taleplerin karşılıksız kaldığını fark etmekten geçiyor.

Ana dil talebi, yerel demokrasi reformu sorunu anlamak için ilk kulak verilmesi gereken talepler…

Sorunu çözmek için ilk yapılması gereken zihinsel-siyasal alıştırma ise, “PKK eşittir HDP” formülünden uzaklaşmak, HDP’nin siyaseti, siyasetin meşruiyetini temsil ettiğini görmek, onu bu işleve daha çok itebilmek için sistemin içine çekmektir…

HDP’nin aday çıkarmaktan vazgeçme eğilimi, “bakanlık talebimiz yok” çıkışı, “Kılıçdaroğlu bizi ziyaret etsin” vurgusu, bu parti tarafından, siyaset mekanizmasınca yapılan eforu göstermiyor mu?

Tüm bunları yapabilmek çoğulcu bir toplumdan oluşan millet tanımına ilerlemek anlamına gelir…

Milliyetçiliğin kötü huylu, negatif, önyargılı olanıyla mücadele etmek anlamına gelir...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums