Sizinki düpedüz Türkiye düşmanlığı!

  • 24.02.2016 00:00

 Modern devletin bugün küreselleşmiş olan formunun bir tarihi var. Batı’da teşekkül edişinden bu yana bu tarih son derece sancılı bir tarih.

Modern devlet eleştirisinin de bu tarih içerisinde bir yeri var. Kuşkusuz anlamsız olduğunu kimse iddia edemez. Bu eleştiri en uç noktasına Anarşizm’ de ulaşır.

Bir zamanların kadim devletinin kendisi için bir uğraş olarak görmediği toplum da tıpkı modern devlet gibi sonradan teşekkül eden bir yapıdır. Bu sebeple toplumun devlet için bir “ödev” haline gelerek mühendisliğin konusu/nesnesi haline gelmesi de esasında “yeni” bir şeydir.

Toplum mühendisliği, kimi yerlerde incelikle kimi yerlerde son derece kaba saba yöntemlerle hayata geçirilirken baskı, dayatma ve soykırıma varan bir dizi sonuç ortaya çıktı. Lakin bu sonuçlar tek bir aktörün yapıp ettiklerinden ziyade her şeyden önce modern bilim ve düşüncenin nezaretinde hayat buldu. Dolayısıyla toplamda insanlık adına bir başarısızlık varsa ortada bu yalnızca devlet unsuruyla sınırlı bir başarısızlık değildi. Çünkü daha önce akla bile gelmeyen nice uygulama devletlerin fiillerinden çok önce modern düşünce ve bilim tarafından icat edilmişti bile.

Kuşkusuz bu uzun bir tartışma ve niyetim bunu sürdürmek değil.

Yazıya konu olma sebebi ise şu:

Türkiye’nin dışarıdan içe doğru kat edilerek kuşatılması esnasında, sözüm ona “devlet” eleştirisi adı altında anarşist bir tınının eşlik ettiği “muhalif” bir damar, özellikle sosyal medyada epey bir zamandır arzı endam ediyor. Bağlamından kopuk aforizmalar, özenle hazırlanmış capsler ile bu damarın pazarlama ve sunum işleri sürüyor.

Bu çakma anarşistler, üstlerini kazıdığınızda devlet eleştirisi filan yapmıyorlar aslında. Aksine en ilkel düzeyden başlayarak, mesela: kanton; müstakbel bir devlet için çırpınıyorlar.

Her şeyin bir şekilde araçsallaştırıldığı, maksadının aksi istikametine koşulduğu bir aralık da anarşizmin de paçayı kurtaramadığına tanıklık ediyoruz. Yoksa anarşizmin de bir namusu var!  

Sen küresel egemenleri görme, küresel oligarklara gıkını çıkarma, sömürgeci, emperyalist devletlerin Türkiye’de Türkiye’ye karşı tetikçiliğini yap sonra da bunu “devletçilik eleştirisi” sosuyla servis et!

Adını koyalım o zaman sizinki düpedüz Türkiye düşmanlığı!

 

***

HDP’ye “terörü kına!” çağrısı yapmayın artık!

HDP, Ankara saldırısının ardından TBMM’de grubu bulunan partilerin teröre karşı yapacakları iki satırlık ortak bildiriye dahi imza atamadı.

Peki, şaşırdık mı?

Ne münasebet!

Ankara’da askeri personeli taşıyan servis araçlarına bombalı saldırı düzenleyen terörist için Van'da taziye çadırı kuruldu. Teröristin taziyesine HDP Van Milletvekili Tuba Hezer de katılmış. HDP'li Hezer, geçtiğimiz günlerde yaptığı "Hendeklere faşizmin bayrağını gömüp özgürlük bayrağını asacağız" açıklamasıyla gündeme gelmişti.

Peki, şaşırdık mı?

Ne münasebet!

Diyarbakır’ın HDP’li Belediye Başkanı Gülten Kışanak, Eşit Özgür Yurttaş Derneği’nde Sur’daki teröristlere destek verilmesi çağrısında bulunmuş.  Kışanak, toplantıya katılanlara öncelikle acil bir şekilde Sur’dakilere silah ve adam takviyesi yapılması gerektiğini söylemiş.

Sur’daki teröristlerin çok zor durumda olduğunu söyleyen Kışanak, yakında Rusya’dan çok ciddi yardımlar geleceğini belirterek, “Şu anda Rusya ile anlaşmaya varmak üzereyiz. Rusya bize destek verecek silah gönderecek. Hatta iki araç yoldadır geliyor. Bu direniş devam etmeli. Kandil’in talimatı bu yönde. Rusya’nın yapacağı yardımlar içinde anti tank silahları da var. Biz halkın daha etkin bir şekilde bu işin içine çekmeliyiz. Halk destek vermese de bu iş devam etmeli. Sur’un diğer mahallelerine de direniş taşınmalı” ifadelerini kullanmış.

Peki, şaşırdık mı?

Ne münasebet!

Hatırlanacağı üzere Türkiye ile Rusya arasında ortaya çıkan krizin ardından Selahattin Demirtaş da soluğu Rusya’da almış, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşmüştü. Aynı Demirtaş bu sefer Atina’da PYD lideri Salih Müslim ile bir araya gelmiş.  

Peki, şaşırdık mı?

Ne münasebet!

Ama bir şeye artık çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.

Zaman zaman hükümet üyesi bakanların ya da diğer siyasi parti mensupları ile gazeteci ve yazarların HDP’ye yaptıkları çağrılar şaşırmama sebep olan.

Mesela İçişleri Bakanı Efkan Ala “HDP'ye büyük sorumluluk düşüyor. Terörün karşısında cesaretle durmalılar. Onlara cesaret vermemeliler. Millet de onlardan demokrasinin geliştirilmesini istiyor, silahsız çözüm istiyor.” dediğinde çok şaşırıyorum.

Tutup bir gazeteci “Ne işin var terörist taziyesinde Tuba Hezer?” diye sorduğunda çok şaşırıyorum. “HDP terörle arasına mesafe koymalı” türevi her cümle beni çok şaşırtıyor artık.

Eşyanın tabiatına aykırı hale gelen bu çağrılar lütfen son bulsun!

Çünkü bu çağrılar HDP’yi kendisine rağmen ısrarla meşru siyaset zeminine davet niteliğinde olup HDP’nin stratejik amaçlılığını da perdeleyerek sanki ortada gerçekten Türkiye siyasetinde kalıcı, meşru bir aktör olarak varolmak isteyen bir siyasi parti varmış illüzyonu yaratıyor. 

İnanın buna hiç gerek yok!  

Twitter: @_aydinali

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums