Nuri Pakdil, büyük kuraklık ve esas mesele

  • 11.11.2015 00:00

 Dünya bir alt-üst oluş yaşıyor. İzdüşümlerini siyasal, toplumsal ve entelektüel alanda gözlemliyoruz. Mevcut durum, yeni riskler, aktüel kırılmalar ve kopuşlar ile kaynayan bir kazan görünümünde. Soğuk Savaş’ın göreceli istikrar günlerinin ardından çeyrek yüzyıl içinde sıcak çatışmalar yeryüzüne pay edildi. Bölgesel savaşlar, zorunlu göçler, kıyımlar ve katliamlar bilhassa Batı-dışı coğrafyaların kaderi kılındı. İslam coğrafyası halen bu şiddet döngüsünün içinde. Yakın bir gelecekte durumun değişebileceğine dair umutlarımız ise son derece cılız.

Eş zamanlı olarak entelektüel kriz derinleşiyor. Paradigmalar çaptan düşmekten çok iş görme kapasitelerini yitiriyorlar. Bauman’ın yerinde tespitiyle “Paradigma sonrası” bir döneme girdik. Kültürün geleceğe taşınması neredeyse mumyalanması  koşuluna bağlı hale geliyor. Eğitimin araçsal kullanımı mesihleştirilse de kurumsal eğitim ağrır komada. Eğitimin bu haliyle bu derde deva olacağını düşünmek yoğun bakım ünitesinde yatmakta olan bir hastadan evdeki eşyaları taşımak için yardım istemeye benziyor.

Eğitim her ne kadar savsaklansa da ihmali gayri kabil. Öte yandan tedbirler naif ve yetersiz daha acısı pek çok mesele zaten muhatapsız. Köklü sonuçlara gebe olan sosyal değişimleri karşılayacak bir kavrayışın varlığına dair bir işaret görünmüyor. Eksikliklerinin ne ölçüde fark edildiği ise ortada.  Fark edilmemeleri ya da öncelik sıralamasında öne çıkmamaları, onları yok etmiyor. Ağır ağır derinleşen, derinleştikçe kendisini daha çok hissettiren bir boyutta ilerliyorlar.

İşte böyle bir vasatta birkaç gün önce Nuri Pakdil konuştu.

 “Kudüs Şairi”Yedi Güzel Adam’dan biri, bir dönem bir kuşağın belleğinde derin izler bırakmış, mütefekkir, şair ve yazar Nuri Pakdil ile Anadolu Ajansı bir röportaj yapmış. Kısa ancak özü itibariyle mühim bir sohbet ortaya çıkmış.  Nuri Pakdil her ne kadar hususi olarak edebiyat ve kültür dünyamıza ilişkin bir şey söylüyor gözükse de maalesef durum daha geniş bir alanı kapsıyor. Tespitin önemi de esasında burada.

Mesela Pakdil’in  “Günümüz edebiyatını, dergilerini, yazarlarını takip ediyor musunuz? Dikkatinizi çeken isimler var mı?” sorusuna verdiği cevap çarpıcı. Bu soruyu Pakdil “Maalesef dikkatimi çeken bir yazar veya dergi yok. Hâlâ bizim dönemin yazarlığını aşan yazarlar göremiyorum.” diye cevaplıyor. Ardından kendince bunun sebeplerini sıralıyor. Sorun şu ki  kanaatimce bu tespit lokal bir alan ile sınırlı değil. Eğitimden kültüre, mimariden sanata geniş bir alanı kapsıyor.

İçinde kıvranılan yavanlığın, kuruluğun yetkin bir isim tarafından dile getirilmesi ikaz ışıklarının yanıp sönmesini, alarm zillerinin çalmasını sağlar mı?

Onu bilmiyorum; lakin şu an için çok uzağa gitmeden etrafımızda olup bitenlere, insanları harekete geçiren saiklere baktığımızda güçlü bir farkındalık ile harekete geçmiş bir yönelim ile karşılaşmadığımızı söyleyebiliriz.

Epey bir süredir siyaset, popüler bir ilgi merkezi olarak iştah kabartan konularıyla tüm heyecanı üzerinde topladı. Ne var ki siyasetin taşıyıcılığını üstlendiği talep ve iddiaların yaşam bulacağı alanlarda yaşanan yavanlık ve kuraklık had safhada.

Siyasetin destek adı altında kösteklendiği noktada da tam burası işte!  

Küresel ısınmanın sonuçlarını ve ilerleyişini rapor eden klimatologlar var. Peki, düşünsel problemlere, kültür sorunlarına, köklü ve öngörülemez ucu açık sosyal değişimlere işaret edecek, zihni çalkantıları sükûnete tebdil edecek kaç tane düşünürümüz, mütefekkirimiz var?

Kanaatleri ile ufuk açan, derde deva olacak yetişmiş kaç âlimimiz, entelektüelimiz var?

Pazar günü yolumuz Kırşehir’e düştü. Şehirde gözlerimiz görülecek yerleri aradı hemen. Şehri bilen bir ağabeyimizin refakatinde arayışımız neticesini verdi. Şehirde mimari açıdan eser statüsünde iki yapı var. Biri bugün camii olarak kullanılan 1271 yılında yapılan rasathane, uzay araştırma merkezi, medrese: Caca Bey Camii. Diğeri ise 1482 yılında Ahi Evran adına yaptırılan camii ve türbe.

Şehirde mimari açıdan estetik değeri olan iki eser var. İkisi de 7- 8 yüzyıl öncesinden selamlıyor bizleri. 7-8 yüzyıl sonrasına selam veren bu yapıları gördükçe bırakın 7-8 yüzyılı, bugün inşa edilen ve yüz yıl sonra bile görkemini koruyacak bugünün estetik, kültürel, bilimsel derinliğinin hasılası olan kaç tane eser var?, diye sormadan edemiyor insan.

Böyle bir vasatta bu ve benzer sorular başlı başına meselelerimiz ve meselelerimizin sahipsizliği kadar yakıcı. 

aliaydin505@gmail.com

twitter: @_aydinali

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums