CHP MHP’yi millete havale ediyormuş.

Niye?

Gül gibi CHP+MHP+HDP koalisyonuna kapıları kapattığı için.

Sadece CHP değil HDP de çok fena alınmış durumda MHP’ye.

HDP böyle bir koalisyonun olabilirliğine olan inancını seçim arifesinde üç hilalli burçlara selam göndererek göstermişti. (Bakınız, Sırrı Süreyya Önder)

Öte yandan seçim akşamından başlayarak Selahattin Demirtaş’ın ağzından mütemadiyen duyduğumuz“AKP ile koalisyona ne içeriden ne dışarıdan destek vermeyeceğiz.” cümlesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun birkaç hafta sonra dillendireceği %60’lık blok meselesinin girizgâhıydı.

Seçim gecesi Devlet Bahçeli kameraların karşısına geçip “Ne hınzırlık düşünüyorsanız bilin ki biz yokuz !” mealinde, oyunbozan bir çıkış yapınca, HDP kanadı müteessir olduğunu gizleyemedi.

O kadar ki MHP’ye hitaben Demirtaş “Yanımızda olmanız size de şeref kazandıracaktı.” diyerek politika bilimini amuda kalkmaya zorladı. Tabii ki hemen akabinde MHP’nin botanik biliminin de işin içerisinde olduğu sebze ve sap metaforu ile zenginleştirilmiş cevabını almakta gecikmedi.

Yazarı, çizeri, yorumcusu ise pek bir hoşnutsuz oldu. Onlar da daha seçim akşamı kameraların karşısında Devlet Bahçeli’nin net tavrını gördüklerinde, hoşnutsuzluklarını gizleyemediler.  “Alacağın olsun Devlet Bey insan kestirip atar mı hemen! Dünyanın en rasyonel (!) koalisyon seçeneği böyle bir çırpıda gözden çıkarılır mı? “ havasına girdiler.

Bu arkadaşlar bizim göremediğimiz ne tür bir yakınlığı, benzerliği, hedef ve ideal birlikteliğini bu iki parti arasında gördüler de böyle bir beklenti içerisine girdiler, orası anlaşılamadı henüz. Koalisyonlar tarihine olmazları yan yana getirerek girmek isteyen cenaha “Oğlum aklınızı başınıza alın, biz mi size ne olduğunuzu, kim olduğunuzu anlatacağız, sizin gözünüz kör mü?” diyecek birisi çıkar mı acaba?

Şaka bir yana 7 Haziran sonrası yaşanan savrulma, siyasetin aşınan yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı. Siyasal alanda yer alan aktörler birbirleri için gizemli, çok bilinmeyenli bir denklem değiller ki! Hepsinin mazisi, tarihsel misyonu, bugünkü meselelere bakışı belli!

Hâl böyleyken MHP kendi çizgisi ile tutarlı bir biçimde hareket alanını tanımlıyor, CHP ve HDP ise hayal kırıklığına uğruyorlar.

Bu iki partinin MHP’den nasıl bir beklentileri var?

Böyle bir beklenti içerisine girmenin bizatihi kendisi tuhaflık değil mi? İnsan anlamakta zorlanıyor.

HDP gibi söylemeleri belki de en politik olan bir parti onca politik söylemi apolitik bir yokuştan aşağı bırakır mı? 

“MHP ile olur AKP ile olmaz”gibi amorf bir önerme ile nereye koşar?

Bunun bizim görmediğimiz, duymadığımız, ne türden bir karşılığı var?

Maksat ergen-karşıt / mutlak-karşıt seviyesinde siyasetin çıtasını arka oda pazarlıkları ile aşağı çekmek, toplumun talep ve beklentilerini ucuz rol paylaşımına kurban vermek ise bu durum eninde sonunda toplumun nazırından kaçmayacaktır.

aliaydin505@gmail.com

twitter: @_aydinali