Tribüne koşanlar ve oyun kuranlar

  • 30.04.2015 00:00

 Ülkenin yasaklardan, darbelerden süzülüp gelen tarihinin yapıbozumuna uğradığı bir vasattayız. Sancılı bir geçiş dönemindeyiz. Menzilde değiliz, istikamet üzereyiz. Siyasetin ana aksının özgürlüklerin genişlemesi, farklılıkların tanınması, bu ülkede her türden ayrımcılığın, ötekileştirmenin, yok saymanın, kendinden menkul devletlû tavrının son bulması istikametinde ilerleme gösterdiği bir aralıktayız. Kuşkusuz bunda toplumun türlü badirelerden, acı hatıralardan damıttığı sağduyuyu önceleyen tecrübesinin katkısı büyük. Eğer toplum, eşiği siyasetten önce aşmamış olsa idi, hiçbir siyasi hareket ve kadro toplumu bulunduğu noktadan farklı bir noktaya taşıyamazdı. Türkiye’de evvela toplum siyaseti kuşattı. Siyaset toplumun beklentisine cevap üretebildiği ölçüde önündeki bariyerleri aşma kudretine kavuştu. Öte yandan tüm bu süreçte meşruiyet çizgisini toplumsal sağduyunun dışında arayanlar için ise siyaseti kuşatma hamleleri türlü formasyonlar, farklı kompozisyonlar içinde sürüp gidiyor.

İçinde bulunduğumuz fotoğraf esasında böyle bir görüntü veriyor. Bu görüntüde aktörler konjonktüre göre değişebilir; lakin esasında iki kulvarda ilerleyen bir hat üzerinde olduğumuz gerçeği çok da yoruma açık değil. Ancak bu fotoğraf gerilim yüklü ve Türkiye’de siyasetin çatışmadan yoksun bir anı vaki değil. Yakın bir gelecekte de tarafların pozisyon alışlarında radikal bir değişiklik olacağını söylemek mümkün gözükmüyor.

Şimdi tam bu noktada ülkenin siyasi yelpazede yer alan unsurlarının tutum alışlarına baktığımızda muhalefet cephesinde değişmeden varlığını sürdüren son günlerde kimi Ak Partililerde de kendini görünür kılan bir durumdan söz etmek de yarar var.

Tribüne koşup, ağzına ne gelirse söyleyen, sosyal medyayı gün görmemiş küfürler, türlü laf çakma atraksiyonlarının bir parçası kılarak amigoluk yapan, yapanları alkışlayıp onları yücelten bir taife var. O taifenin dili o dilin sahiplerine bir hayır getirmez, getirmedi de.

Bulunduğumuz yer anlamayı gerektiriyor. Kendisini aşıp başkasına uzanabilen, temas edebilen, herkesi adam yerine koyabilen,  dışlamayan bir kuşatıcılığı talep ediyor. Seçmen desteği %50’yi bulmuş bir Ak Parti’yi ‘şeytanlaştırarak’ muhalefet yaptığını sananlar, kendilerini kandırıyorlar. Dilleri aşağılamak, tahkir etmek üzerine kurulu, düşmanca ve negatif. Öte yandan bu düşmanlaştırıcı dil kendi mahallelerini kuşkusuz tahkim ediyor, sabitliyor. Ama sonucu değiştirmiyor.

%25, %14,%9-10 = Elde var muhalefet!

Bu yüzdeler ne olursa olsun istikametini değiştirmeyecek, içe kapalı ve ideolojik bir kitleyi yansıtıyor. Ancak Ak Parti’nin aldığı destek, bir koalisyondan geliyor. Bu kitlenin ise en bariz yanı hareketliliğe açık olması. Ne var ki onları aşağılamaktan anlamaya fırsat bulamayan muhalefet partilerinin olduğu bir memlekette şimdilik tercihlerini değiştirmeleri anlamlı görünmüyor.

7 Haziran’a doğru manzara bu. Eğer bulunduğunuz yere, konuma, yüzdeye razıysanız tiwitter  ve facabook diline sarılabilir, sosyal medya gibi sınırlı bir mecrada sanal tatmin araçlarının eşliğinde toplumla irtibatı olmayan bir siyasetin kulvarında yol alabilirsiniz. Lakin toplumun nabzı internette atmıyor, çoğu olay sadece sosyal medyayı sallıyor, toplum ise durduğu yerde sallanmadan duruyor.

aliaydin@gmail.com

twitter: @_aydinali

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums