Şûranın ardından tespit, tenkit, teklif (2)

  • 17.12.2014 00:00

 Şura üzerinden tartışmalar devam ediyor. Modern dönemin şekillendirdiği genel atmosfer ve modernleşme çabalarımızın özgüllüğünün birleşiminden yaşanan tecrübenin büyük bir tıkanma yaşadığı süreçte muhtaç olunan şeyi mevcut düzeneğin devamlılığında arama girişimleri maalesef her kesimden geliyor. Son yapılan Şûra’da alınan kararlar bu açıdan ele alındığında tabloya ilişkin ayrıntılı bir fotoğraf ortaya çıkıyor.

Şûra’da alınan temel kararlardan Osmanlıca dersi, 1, 2,  ve 3. sınıflar için zorunlu din dersi ve karma eğitim başlıkları öne çıktı. Başlıkların tümü dikkat edilirse temelde bu ülkenin sosyal, siyasal ve kültürel tarihiyle yüzleşme, yaşanan tarihi kırılmalarla hesaplaşma arayışlarını işaret etmektedir. Katı düzenlemelerin aşındığı bu tarihsel süreçte icbar edildiği konumdan, periferinin karanlık mahzenlerinden merkeze doğru yol alan tüm toplumsal kesimlerin bu yürüyüşü eninde sonunda yüzleşmeye hesaplaşmaya yol açacaktır. Bunun kaçınılmazlığı aşikâr. Dolayısıyla bu tartışmayı örtmeye, baskılamaya, mahkûm etmeye dönük tüm okumalar mevcut sosyolojiyle mütenasip değildir. Diğer taraftan mevcut konjoktürün dayattığı hesaplaşma-yüzleşme tarihin ters yüz edilmesi, biriken kin ve nefretin boca edilmesi ile sağaltılamaz. Osmanlıca dersleri üzerinden yaşanan alfabe değişikliği, dil devrimi gibi politikaların açtığı yaralar, yaslandıkları politik evrenle birlikte ele alınıp sorgulamalıdır. Diğer taraftan yaşanan deneyim (acı da olsa) dikkate alınarak tarihle, kültürle bağlantıyı ifrat ve tefrite kaçmadan makul bir şekilde sağlamanın yolları düşünülmelidir. Osmanlıca dersleri,  eğitim pratiği içinde elbette düşünülebilir, düşünülmelidir. Ancak eğitim sisteminin yapısı ve performansı dikkate alındığında seçmeli olması makul görünebilir esasında özellikle yüksek öğretimde Sosyal Bilimler alanındaki tüm bölümlerde ciddiyetle verilmelidir. Zaten şu aşamada tartışma yukarıda belirttiğim gibi Osmanlıcanın öğretilip öğretilmemesi tartışması değil tarihin radikalleşmiş bir dönemi ile yüzleşme, hesaplaşma arayışıdır ve bütün önemi de buradan kaynaklanmaktadır.

Diğer gündem maddesi olan 1, 2, ve 3 sınıflarda verilecek zorunlu din dersi tartışması da radikalliği hissedilen tarihsel dönemin yarattığı anomaliden kaynaklanmaktadır. Bu anomalinin neden olduğu travmatik bir hal bir taraftan kamu alanından en mahrem alana değin dine ilişkin tüm görünümler kalkıncaya kadar rahat olmayacak bir kesimi ve uygulamalarını karşımıza çıkarmaktadır.  Bu politika ile insicamı bozulan diğer bir kesim ise kamusaldan özele tüm alanları şeklen itilip kakılan değerler ile doldurarak vazifeyi ifa edeceğini zanneden bir tepkisellikte demirliyor. Zorunlu din dersi tartışması da bu alanda sıkışmış vaziyette. Yani toplumun belirli kesimlerinin birbirilerini dövmek için kullandıkları bir sopa hüviyetinde. Konuya ilişkin yürütülen tartışma da dikkate alındığında zorunluluktan din dersinin çıkartılması ve seçmeli ve sivil alanın inisiyatifine bırakılmasından başka makul bir çözüm yolu bulunmamaktadır.

Diğer bir gündem olan karma eğitim meselesi de söz konusu siyasal iklimin beslediği başka bir problem alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Karma eğitimin kendisi modern olmak anlamına gelmediği gibi kız-erkek ayrışması da da kendi başına dini olan anlamına gelmemektedir. Pek çok Avrupa ülkesinde de karma eğitim dışında kız ve erkek öğrencilerin ayrılmasına dönük uygulamalar olmakla birlikte pek çok yerde de karma eğitim uygulanmaktadır. Pedagojik açıdan birisinin bir diğerinden kesin olarak iyi olduğunu gösteren ölçütlerden yoksun olduğumuz bir formu her şeyin çözümü olarak kodlamak kabaca yüzeysellikte debelenmektir. Önemli olan sistemin esnek, tüm seçeneklerin içerisinde yer aldığı ve mutlak anlamda toplumun beklentilerine cevap verebilecek bir nitelikte olmasını sağlamaktır.

Şura kararları üzerinden bakıldığında yapılması gereken şey, eğitim düzeneğinin kendisini yapısal olarak sorgulayacak bir arayışa ön verilmesi olmalıdır. Mevcut sistemin başardıkları ve tabi ki özellikle başaramadıkları dikkate alınarak özellikle de toplumun yaşadığı dönüşümü, siyasetin çoğullaşmasını, teknolojik dönüşü ve yarattığı yeni ilişki biçimini dikkate alacak bir formülasyon üzerinden konuyu tartışmak olmalıdır. Aksi taktirde verili düzeneği muhafaza ederek kendisine yâr etmek isteyenlerin enerjilerini boşa harcadıklarını büyük bir hüsranla öğrenmiş olacağız. Tıpkı 80-90 yıllık bir sert pratiğin ardından Kemalistlerin yaşadığı hüsran gibi.

 

aliaydin505@gmail.com

@_aydinali

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums