Bu kadar çapsızlık fazla

  • 7.02.2016 00:00

 Sözcüğün tam anlamıyla tımarhaneye döndü memleket, deliler koğuşundan beter bir ortamda yaşıyoruz son zamanlarda… Sokak zıvanadan çıktı çoktan… Bir angarya çıkar korkusuyla, kimse kimsenin halini sormadığı gibi, kimseye de, “Gözünün üzerinde kaşın var” demeye gelmiyor… Kibrit çaksan patlayacak barut fıçıları dolaşıyor ortalıkta, insanlar öylesine öfke dolu… Ateşi düşürmesi gereken Meclis, “Deliye her gün bayram” kıvamını aşan görüntüler sergiliyor… Çatısının altında kavga, dövüş hiç eksik olmadığı gibi kürsüde küfrün bini bir paraya gidiyor… Siyaset bir fikir ve proje yarışından çıkıp, hakaret yarışına döneli, kim kime küfrün en sunturlusunu eder, kim diğerine kapak olsun diye en kallavi yanıtı yapıştırışa, en değerli siyasetçi oluyor… Akıllara seza…

 Doğrusunu söylemek gerekirse toplum da bundan hoşlanıyor… Edebi, nezaketi, birikimiyle siyaset yapmaya kalkanlar “sümsük” sayılıp aşağılıyor bizim ülkede… Dürüst insanın kendine bile hayrı olmayacağı yaygın bir kanı hatta… İşin kötüsü bu, sonuç belirleyen bir toplumsal refleks haline dönüşmüş durumda… Anımsarsınız, “Bu adam Amerika’yı dolandırdığına göre bizi uçurur” diye verilen oylarla, Cem Uzan, barajı geçiyordu neredeyse… Meydanlarda en cevval nutuk çeken, karşısındakini en hakir gören, “Sizden öğrenecek değilim” diye babalanan, “Eyyy” nidalarıyla ona buna dayılanıp, kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılayan padişah yapıldığına göre pusulamız şaşkın iyice…

 BARBARLIK ÇAĞINDA GERİ DÖNDÜK SAYESİNDE

Ahir zamanda bir hal oldu bizlere… Toplumla beraber siyaset kurumu da çatlayacak hasedinden… Çıktığı kürsülerde hırsından deli olmuş gibi yırtınan Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı ile girdiği “En faşist” yarışında, bir tık daha ileriye taşıyıp kelle avcılığına kadar götürdü işi şu sıralarda… Kulaklarımla duymasam inanmam, “Hayal gücü fazla bir dalgacının abartılı cümleleri” der geçerdim. Meclis’teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Üç gün mühlet verin ve şehirleri tahliye etmelerini sağlayarak herkesi emniyetli yere alın. Arkasından da Nusaybin’de taş üstünde taş, omuz üstünde baş koymayın” dedi resmen… Barbarlık çağında geri döndük sayesinde… Homeros destanından fırlayan Spartalı Komutan, Persleri, Dorları, Akhaları imha emri verdi canlı yayında…

 116 bin nüfusuyla Zonguldak’tan büyük Nusaybin, “Üçe kadar sayıyorum” dedikten sonra yerle bir edilecek bu faşist kafaya göre… Hastası, yaşlısı, yoksulu, korkudan yerinden çıkamayanı, birilerince alıkonanı hiç olmayacak… O kafaların, “Olursa olur, madem o coğrafyada doğdu bedelini ödeyecek” dediğini duyar gibi oluyorum da tüylerim ürperiyor… Peki, nereye gidecek bu insanlar? Döndüklerinde karşılaştıkları, ülkenin de enkazı olmayacak mı biraz da? Bu ülke hakkında nasıl bir duyguya sahip olacaklar daha sonra? Kürt sorunu böyle mi çözülecek? Oyun yerine bir sürgünden diğerine koşan, okulundan, evinden, oyuncaklarından koparılan Nusaybinli çocuklar ileride uslu bir vatandaş mı olacak, “Bunca canlı bomba nereden çıkıyor?” mu dedirtecek yoksa?

 EVLERE ŞENLİK BİR CUMHURBAŞKANIMIZ VAR

Dedim ya tımarhaneye döndük iyice… Evlere şenlik bir Cumhurbaşkanımız var… Kendi atadığı Başbakan da dahil herkese, aşağılayıcı cümleler kurarak ayar vermeye kalkıyor. Başbakan sabahleyin, “Silahlar bırakılırsa müzakere masası yeniden kurulabilir” diye bir ümit pırıltısı yeşertiyor insanların içinde, yanıt, muhataplarından önce savaş komuta merkezi gibi çalışan Beştepe’den geliyor: “Ortada görüşülecek de, müzakere edilecek de bir şey yoktur.” Başbakan ülkedeki gerilimi bir parça olsun düşüreyim diye “Akademisyenler tutuksuz yargılanabilir” diyor; Beştepe mukimi lafı ağzına tıkıyor: “Ne demek tutuksuz yargılanmalı. Suçluysa o da tutuklu yargılanacak.”Devletin en tepesindeki adamların birbirleriyle tepiştiği ülke deliler koğuşu değil de nedir sizce?

 Kılıçdaroğlu’nun deli gafları da AKP elebaşlarına hayat öpücüğü gibi geliyor bu arada… Aile Bakanı hakkında kurduğu cümle son derce sorunlu bence… Onca hayâsızlığa gıkı çıkmayan yüzsüzlerin, kendi iktidarlarını sürdürmek için her türlü ahlaksızlığa göz yuman tıynetsizlerin kopardıkları vaveyla her ne kadar kendi suçlarını bastırma çabasının ürünüyse de, daha dikkatli bir dil kurması gerekiyor… Havuz medyası marifetiyle bir öküzün altından binlerce buzağının çıkarıldığı bir dönemde, bir de bunlarla uğraşmak gereksiz enerji kaybı oluyor. Memleketin ne bunca deliliği, ne de çapsızlığı kaldıracak takati kalmadı inanın buna…  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums