Başlığı görüp korkmakta haklısınız. Barzani koordinatörlüğündeki devlet-PKK görüşmelerinde hemen hemen mutabakata varıldığını yazdığım son “İyi şeyler oluyor” yazısının çıktığı gün KCK dalgası Öcalan’ın avukatlarını vurdu. Her cuma internetten okuduğumuz ertesi gün de gazetelere koyduğumuz Öcalan’ın görüşme notları meğerse eylem talimatıymış. Farkında olmadan eylem talimatlarını bastığımız PKK’nın oyunlarına gelen saf müzakereci liberaller olarak biz de, Öcalan “Eeee o zaman yap salak! Seni tutan mı var. Yap, yapmazsan şerefsizsin. Yapar mısın yapmaz mısın, sen bilirsin. Ama bu şekilde daha fazla benim üzerime yıkma. Türkiye de, ikide bir bitireceğiz, şöyle bitireceğiz diyor. Eğer bitirmezsen senden daha rezili yoktur” dediğinde bunun örgütün devrimci halk savaşı isteyen şahin kanadına zılgıt olduğunu sanmıştık. Maoist değil mazoşist gerilla taktikleri kullanmaktaymışlar demek ki.

Devletin gözü önünde yıllardır avukatlarına eylem talimatı veren bu yetenekli Bay Öcalan, arada bir de çalışmayan bir kostere atlayıp Kandil’e gidip geliyor olmasın...

Yine de şükretmek gerek. Aynı yazıyı 1968’de Vietnam’da da yazabilirdim. Amerikan B-52 bombardıman uçaklarının en ağır bombardımanı yaptığı gün kim inanırdı ABD ile kızıl Kuzey Vietnam’ın görüştüğüne. “İyi şeyler oluyor” başlıklı bir yazının 8 Aralık 2009 günü de çıkmaması büyük bir şans. “Devlet-PKK ile görüşüyor” başlıklı bir yazı Reşadiye Saldırısı’nın yaşandığı gün pek de ikna edici olmazdı herhalde. Tabii o saldırının hemen ardından devlet ile PKK’nın görüştüğünü kulaklarımızla duymamıştık daha.

“Çocukları” kandırmaya çalışmakla suçlanmayacaksam tekrarlayayım.

Evet, hâlâ iyi şeyler oluyor. Gün geçtikçe de o “iyi şey”in alametleri de sonuçları da gün yüzüne çıkıyor. Sıralayalım siz karar verin iyi şeyler olup olmadığına.

Son bir hafta içinde sırasıyla önce Talabani ardından da Barzani cephesi Türkiye-PKK temaslarında iyi şeyler olduğunu açıkladı. Irak’ın yarı-resmî kanalı El Irakiye televizyonuna konuşan Irak’ın Cumhurbaşkanı Talabani “PKK’yı silah bırakmaya ikna etme konusunda başarılı olduk sayılır. Türk tarafını ikna etme konusunda yarım başarılı olmuş sayılırız. Bu konuda kardeşim Mesut Barzani ve Berham Salih Türk tarafıyla iyi çalışma yürütüyor” dedi.

Masada olanın geçici bir ateşkes değil kalıcı bir silahlara veda olmasına dikkat lütfen.

Kürdistan cephesinden daha kritik bir açıklama Barzani’nin sağ kolu ve danışmanı Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanlık Divanı Başkanı Fuat Hüseyin’den geldi. (Türkiye’deki gazeteler titrini Kürdistan dememek için yanlış yazdıkları yetmediği gibi soyadını da Masum diye yazdılar.) Hüseyin, Barzani ailesinin gazetesi olarak bilinen Rudaw’a aynen şöyle dedi: “Barzani Türkiye ile PKK arasında uzun süreli bir ateşkes sağlanması için çaba sarf ediyor. Barzani Türkiyeli Kürtlerden habersiz Türkiye hükümetiyle görüşmeler yapmıyor... Türk hükümeti bir adım attı ve biz de ileri gitmeliyiz. Bu sebeple Türkiye’de Kürt sorununda aktif olanlar hükümetin attığı yeni adımı memnuniyetle karşılamalı.”

“İyi şeyler oluyor”a bir başka delil de beş gün önce Barzani cephesinden gelen ve gözlerden kaçan çok kritik bir açıklama. Barzani yaz sonu yapılması planlanan Kürt Ulusal Kongresi’ni PKK’nın saldırıları nedeniyle iptal etmişti. Beş gün önce Selahaddin’de Mesut Barzani başkanlığında biraraya gelen KDP ( Barzani’nin partisi) ve YNK (Talabani’nin partisi) Danielle Mitterrand’ı andıktan sonra Kürt Ulusal Kongresi için uygun zamanın geldiği konusunda hemfikir olduklarını açıkladılar. Kongrenin şubat ayına kadar yapılması bekleniyor. Peki, sizce bu arada ne değişmiş olabilir?

Son 10 gündür yaşanan büyük değişime ve iyi şeylere bir örnek de tüm denklemin kilitlendiği Suriye’den gelsin. Esad çizgisindeki PKK’nın Suriye şubesi PYD, Esad karşıtı diğer Kürt partilerin oluşturduğu Kürt Ulusal Meclisi ile birlikte Kahire’deki Arap Birliği zirvesine katılma kararı aldı.

“İyi şeyler oluyor”a iki delil de Ankara’dan. Aslında biri Londra’dan. Cumhurbaşkanı Gül Londra’da Türkiyeli gazetecilerle sohbet ederken geziye eşlik eden bir gazete yöneticisinin “Kürt sorununun çözümünde kafanızda bir model var mı” sorusuna satır aralarında kalan şu çok kritik yanıtı verdi:“Memleketin en önemli konusudur da dedim. Kafamda var tabii ki. Şöyle bir şey ortaya çıkıyor. Sanki bunlar terör sayesinde oluyormuş gibi algılanıyor. Son aylardaki terörün muhakkak kırılması lazım.”

İkinci kritik mesajın adresi de Moskova’ydı. Moskova’da bulunan Başbakan’ın sağ kolu Ömer Çelik’in şu sözleri de “İyi şeyler oluyor” mesaj trafiğinde değerlendirilmeli herhalde:

“PKK ateşkes ilan edip etmemeyi bir taktik mesele olmaktan çıkarmalı ve ilkesel olarak Türkiye’deki demokratik standartların bu kadar yükseldiği bir ortamda PKK tümüyle silahları bırakmalı. Türkiye’de asimilasyon, inkâr ve ret politikaları sona ermiştir. Terör eylemleri yoluyla elde edilecek hiçbir hak yoktur. PKK tümüyle silah bırakmalıdır.”

PKK’nın 27 kasımdaki 34. yıldönümü kutlamalarını serhildan çağrılarına rağmen sakin geçirmemizi de bu listeye ekleyebiliriz.

Bunca alamet belirince tabii “iyi şeyler olmuyor, olmaz” lobisi de boş durmuyor. Şimdilik o kötümser görüşlere girmeden tekrarlayalım:

Barzani ve Talabani, PKK ile Türkiye’nin bilgisi, onayı ve tanıklığı ile görüşüyor. Ve bu görüşmelerde iyi şeyler oluyor. Hâlâ...

yildirayogur@gmail.com