- 18.02.2020 00:00
Yargı şuan muktedirin iki dudağının arasından çıkacak söze göre karar veriyor.
Fetö’nün siyasi ayağını çıkartsanız ne değişir ki yargı bağımsız değilse!.
Ülkenin ivedi olarak demokratik bir anayasaya ihtiyacı var.
20 Temmuz 2016 tarihinde OHAL ilan edilerek sivil darbe yapıldı, Hukuk devletten çıkartılarak KHK ile ülke yönetilmeye başlandı..
Ardından 16 Nisan 2017 Tarihinde eşit yarışılmayan referandumda yüzde bir oy farkı ile evet çıktı ve ülke Tiranlık bir sisteme geçti.
Haziran 2018 Tarihinde yapılan genel seçimler sonucu, Cumhur İttifakın seçimi kazanarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra, kuvvetler ayrılığı kuvvetler birliğine dönüşüp tek adama bağlandı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra parlamento devre dışı kaldı ve muhalefet etkisiz hale geldi.
OHAL ilanından ve çıkartılan KHK’lılarla muhalif olan ne kadar gazete,dergi,dernek,televizyon kanalı,radyo ve internet sitesi varsa hepsi kapatıldı, kapatılmayan muhalif olan medya ise tek kanatlı kuşa çevrildi.
Muhalif olanlar muhafazakar ise FETÖ’cülükle ,solcu veya Kürt ise PKK’lı olmakla yaftalamaya başlandı.
Fetö Terör örgütleriyle hiç alakası olmayan gazeteciler, yazarlar, siyasiler ve akademisyenler işinden atıldı, atılmakla kalmadı cezaevlerine konuldu.
Hukuk, gücü denetlemek için vardır başta iktidar, sivil ve silahlı bürokrasiyi kontrol altında tutar.
Bir devletin içinden hukuku çıkartırsanız o ülkede, ülkeyi hukukun denetimine girmeyen güçler yönetmeye başlar ve devlete çeteler hakim olur.
Bizde OHAL kalktı ama OHAL komisyonları yargı kararlarını tek adamın talimatı doğrultusunda uyguluyor.
Kocaeli HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Meclis OHAL komisyon başkanına KHK ile işlerinden uzaklaştırılan 10 bin kişi berat etti, mahkeme kararı var niye işlerine iade etmiyorsunuz diye sordum, başkan mahkemenin kararı önemli değil bizim kararımız önemli diye cevap verdi, diyor.
Fetö’nün siyasi ayağını çıkartsanız da bir şey değişmez, yargı bağımsız değil ve kararları tanınmıyor.
İtalya’da temiz eller operasyonunu bir savcı ortaya çıkartmadı mı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Fetö’nün siyasi ayağını 21 soru ile kendine göre belgeler göstererek, Fetö’nün siyasi ayağının partili Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan olduğunu açıkladı.
Erdoğan’da Kılıçdaroğlu ve ekibini Fetö’nün siyasi ayağı diyerek 11 soru ile karşılık verdi.
Bizce Kılıçdaroğlu’nun en önemli sorusu Akp’e tarafından Yargıtay’a ve HSYK’ya atanan 160 hakim ve savcı olayı idi..Kılıçdaroğlu,ben o zaman siz Yargıtay’a 160 hakim değil militan atadığınız dedim;
Yargıtay’a atanan o hakimlerin yarısı tutuklandı yarısı da yurtdışına kaçtı diyordu.
Erdoğan bu soruya hiç cevap vermedi ve pas geçti.
Yargıdan Fetö’cü oldukları için 3 bin hakim ve savcı atılmış.
OHAL’den sonra alınan 2 bin hakimden 90 hakim ve savcının avukat olarak Akp’ de yönetici ve üye olduğunu;HDP İstanbul Milletvekili Ahmet şık isim isim, il il ve ilçe ilçe açıkladı, hiç bir Akp’li de yalanlamadı.Bu da yargının ne kadar siyasallaştığını gösteriyor.
Fetö’nün siyasi ayağını ortaya çıkartmaya gerek yok ki, suyun yüzünde duruyor.
Fetö’yü biz terör örgütü olarak ilan ettik ama,Erdoğan’ın dost dediklerinin başında gelen ABD olmak üzere ,bir çok ülke terör örgütü olarak görmüyor.
Fetö’nün ele başı nerede, ABD’de.. Neden iade etmiyor?
Fetö küresel bir sivil toplum örgütü, beş kıtada 158 ülkede örgütlenmiş ve çok yönlü faaliyet gösteren bir örgüt.
Fetö’nün yıllık gelirinin 900 milyon dolar olduğunu Erdoğan Eylül 2018 Tarihinde BM’lerde yaptığı konuşmada dile getirdi.
Böylesi devasa bir küresel gücün ayağı sadece ülke içinde yok, yurtdışı ayağını yok sayarak bertaraf edemez siniz.
Erdoğan İzmir’de tutuklu papaz için ABD’ye ver papazı al papazı diyordu, ABD papazını aldı ama,Erdoğan’ın istediği papazı vermedi.
İşte Yargının Türkiye’de bağımsız olmadığının itirafı.
ABD başkanı Papazın serbest bırakılmasından dolayı Türk yargısına teşekkür etmedi,Erdoğan’a teşekkür etti, bu da Türkiye’de yargının talimatla karar verdiğini gösteriyor.
Fetö’nün siyasi ayağının çıkartılması için muhalefet partileri TBMM’ne,soru 50 önerisi vermiş ama öneriler Akp ve MHP’nin oylarıyla rededilmiş.
Fetö’nün siyasi ayağı tartışmaları Erdoğan’ın içerideki ekonomik kriz ve dış politikadaki açmazları açısından, gündemde kalması geçici de olsa,Cumhur İttifakına nefes aldırıyor.
15 Temmuz darbesini eniştesinden öğrenen,darbeyi haberdar etmesi gereken kişi, görevden alınması gerekirken MİT müsteşarı hala görevde ve sır küpüm diyen.. Darbe kalkışmasında etkisiz kalan ve rehin alınan Genel Kurmay başkanı olan kişiyi Savunma bakanı yapan..Darbecilikten tutuklu Genelkurmay Başkanını derdest eden subay Mehmet Dişli’nin kardeşi Davut Dişli’yi elçi olarak atayan..Abisi Fetö’den tutuklu öğretim görevlisinin kardeşini Tarım bakanı yapanla, Fetö’nün siyasi ayağını ortaya çıkart demek, ne kadar komik değil mi?
Darbe kalkışmasında görevde olan ve hala görevlerini sürdüren MİT müsteşarı ve eski Genelkurmay başkanı şimdiki Milli Savunma bakanı, Mecliste kurulan darbe komisyonuna ifade vermeye gelmemişlerdi, bunu da hatırlatalım.
Fetö’nün siyasi ayağı ortaya çıkartılsın tartışmaları sürerken, birden iktidarın besleme medyasından yeni bir darbe haberlerinin gündeme bomba gibi düşmesi,manidar değil mi?
Yoksa bir kontrollü darbe daha mı geliyor?
Neden olmasın, bu ülkenin altmış yıllık bir darbe geleneği yok mu?
Yorum Yap