- 10.07.2019 00:00
Her yıl Temmuz ayı gelince emekli ve memur maaşları açıklanır memura ve emekliye yapılan zammın yeterli olup olmadığını günlerce tartışırız.
Ama, gözden kaçırılan veya gündeme sokulmayan ise; silahlı ve sivil bürokrasinin tepe noktasında olan bürokratların maaşı hiç tartışılmaz tartışanlarda hedef gösterilerek, devlet ve vatan haini damgasını yer.
Bizde bunu gündeme taşıyalım dedik.
General,Hakim,Savcı, Valilerin açıklanmayan maaşlarına, Emniyet Genel Müdürü ve Emniyet müdürlerinin maaşları da medyaya yansımaz oldu.
Bu silahlı ve sivil bürokratların maaşlarının gizlenmesinin,sırrı ney?
Ülkeyi yönetenlerin bu konuda kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmadıkları gibi;İşin garip yanı muhalefette bu konuda bir görüşte bulunmaz soru da sormaz,düşündürücü değil mi?
Bu tablodan çıkan,bu ülkede demokrasi ve hukuk mücadelesi verilmiyor,iktidar mücadelesi veriliyor.
Sizlere tuhaf gelmiyor mu,ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanının,Bakanların ve Milletvekillerinin maaşlarını bileceksiniz ama, yukarıda saydığımız ülkenin silahlı ve sivil bürokratlarının kaç para aldıklarını bilmeyecek siniz!.
Muktedir iktidarının ilk yıllarında atanmışların seçilmişleri yönettiği bir ülkede, demokrasi olmaz diye yeri gögü inletiyor..
Avrupa Birliği(AB) ülkelerinde bürokratların konumu ne ise, bizde de o olacak diye noktayı koyuyordu.
Muktedir iktidar olmadan önce kamuoyu sadece Generallerin maaşını bilmiyordu,muktedir buna Vali ve hakimlerin maaşını da ekledi.
Gerçi muktedir ne vaat etti nereye geldi bunları hatırlayalım.
Muktedir,üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacak diyordu..
Şimdi yargı kararlarını tanımıyor ve uygulattırmıyor.
Bir ülkede bir kişi özgür değilse o toplum özgür değil diyordu..
Şimdi muhalefeti terörist ilan etti.
Çay simit argümanından, toplumun alım gücünün örneklerini veriyor, nasıl yoksullaştığını ve açlıkla boğuşan insanların durumunu, istatistik rakamlarla açıklıyordu..
Bizim dinimizde komşun aç iken sen tok yatamaz deyip , dinbazlığını da ilave etmeden geçmiyordu.
Muktedir iktidara gelmeden önce toplumun en zengin kesimi Milli gelirin yüzde 39’nu alıyordu..
Şimdi aynı kesim milli gelirin yüzde 54’nün alırken ;Muktedir parmağındaki alyansını gösteriyordu ben eğer zengin olursam bilin ki Erdoğan haram yemiştir diyordu ama, şimdi dolar milyarderi oldu.
Ülkede 20 milyon insan açlık sınırında yaşarken,50 milyon insan da yoksullukla boğuşuyor.
Muktedirin ağzından hiç gelir dağılımı adaletsizliğini duydunuz mu?
Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar diye geldi ama,yardım yaptığı yoksul kesimler kendine oy vermeyince, aç karınlarını doyuruyorum bize oy vermiyorlar diye sitem etmeye başladı,sanırsın ki cebinden veriyor.
Maaşları açıklanmayan bürokratların maaşları ile vatandaşın maaşının arasında uçurum var.
Yoksa bunu niye gizlesinler.
Türkiye hızla hukuktan uzaklaştığı için bunlar oluyor.
Türkiye uluslararası hukuk endeksindeki sıralamadaki yeri 126 ülke arasında 109’cu sırada.
Hukuk nedir:
“İktidarın keyfine veya günün icaplarına göre,her gün değişebilen hukuk,hukuk değildir.
Suç,ceza,mülk,borç,miras,rüşt,tüzel kişilik gibi temel hukuk kavramlarının birtakım mutlak,kutsal,değişmez,ahlaki ve evrensel ilkelere dayandığı fikri,bir toplumda hukuka olan inancın ve teslimiyetin temelidir.”
Hukuk iktidarın gücünü sınırlaması ve denetlenmesidir.
Bizde böyle mi uygulanıyor? Yok.
Ne diyor muktedir beğenmediği yargı kararlarını tanımıyor,gücün yetiyorsa gel yık,Anayasa Mahkemesinin kararına yerel mahkeme direnmeli gibi,hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayanı çıkışlarıyla, yargı kararlarını uygulattırmıyor.
Hukukun denetimine girmeyen iktidarın saltanatını önleyemez ve denetleyemez siniz?
ülkeyi yönetenler harcamalarını denetlettirmiyorlar,bütçe Sayıştay denetiminden nasıl kaçırılıyorsa, Cumhurbaşkanının örtülü ödenek harcamalarını, nerelere gittiğini öğrenemediğimize göre..
Generallerin,Valilerin ve hakimlerin maaşlarını da öğrenemeyeceğiz?
Eyy Necip Türk Milleti, Devlete ne kadar yakınsan Hukuka da o kadar uzaksın.
Yorum Yap