- 28.03.2019 00:00
Açık söylüyoruz alamaz.
Ya alırsa ne olur?..
Ülke de tam bir kaos ortamı oluşur.
Türkiye artık demokratik bir ülke olmaktan çıkar.
Her ülkede mutlaka bir iktidar vardır ama muhalefet yoktur.
Muhalefet demokratik ülkelerde vardır.
Muhalefetin başarısını ve iktidar olmasını tanımayanın iktidarı meşru sayılmaz.
Böyle bir yolu seçerse Erdoğan..
İçeride ve dışarıda iktidarının ve kendisinin meşruiyetini tartışmaya açmış olur.
Hatırlatalım Erdoğan kendisinin sık sık vurguladığı ve üstünde durduğu bir sözü var: “sandık demokrasinin namusudur” sözünü nereye koyacak,dilinden düşürmediği ya “milli irade” ne olacak?
Gerçi Erdoğan’ın dün söylediği ile bugün söylediğinin bir inandırıcılığı yok ama, seçimle iktidara gelmesi tartışmaların önünü kesiyordu..
Sandık sonuçlarını yok sayarsanız kendinizi kazandıran sonuçları da yok saydırmış olursunuz!.
Bunları yok sayarak Erdoğan,eğer yine hukuksuz bir yol izleyerek seçimle göreve gelmiş Belediye Başkanlarını kayyımlara başvurup görevden almalara ve Belediye Başkanlarını istifa ettirme yolunu seçerse,açıkça kendi ayağına kurşun sıkmış olur.
Muhalefetin kazanması milli irade değilse, o zaman sandığın ırzına geçmiş olunmuyor mu?
İstemeyiz böyle bir benzetemeye ama,Venezüella’da ki kriz nasıl ortaya çıktı;iktidarın muhalefete eşit şartlarda siyaset yaptırmaması ülkenin geldiği sonucu hazırlamadı mı?
Kazanırsan bu milli irade ve seçim sonuçlarını herkes kabullenecek diyeceksiniz ama..
Muhalefet kazanırsa ülkenin bekası tehlikeye girecek ve teröristler iktidar olacak, siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz.
Vatandaşın beka sorunu diye bir derdi yok sorunu iş aş.
Erdoğan ekonomik krizi Beka sorunu ile gündemden düşürmek istiyor.
Muhalefetin türetti güzel bir söz var seçime katılmak YASAL ama seçimi kazanmak YASA.
Dileriz Erdoğan seçilmesini istemediği Belediye Başkanlarını yargıya talimat vererek veya istifaya zorlayarak görevden aldırırsa,milli irade sözü Erdoğan’ın terörist tanımlaması gibi mizah konusu olur.
Demokrasinin kuvvetler ayrılığını yok sayarak hiç bir sorunu çözemezsiniz, hukuk iktidarın gücünü sınırlamak için vardır.
Hukukun denetiminde olmayan,muhalefeti tanımayan iktidar güç zehirlenmesine yakalanır.
Hukuktan uzaklaşan bir ülkeye ne yabancı sermaye gelir, ne de üç beş günlüğüne turist uğrar.
Her şeyin güvencesi bir ülkede hukukun nasıl işlediğine ve yargının verdiği kararlara bakarlar.
İşte Türkiye’nin uluslararası demokrasi ve hukuk karnesi:
-Şuan Türkiye uluslararası hukuk devleti endeksinde 117 ülke sırlamasındaki yeri 109’cu sırada.
-Uluslararası Basın özgürlüğü Sıralamasında ki yeri ise, 180 ülke arasında 155’ci sırada bulunuyor.
- Uluslararası şeffaflık örgütü yolsuzluk algı 2018 yılı endeksini açıkladı:Türkiye 100 ülkede yapılan araştırmaya göre 41 puan gerileyerek 81.sırada yerini aldı.
Yerel seçimlerde muhalefetin kazanmasını yok saymama gibi bir yola baş vurulursa; yapılan seçim sonuçları Rusya,İran,Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetlerinde yapılan seçimlerle değerlendirilir.
Temennimiz böyle bir şeyi yaşamayız ve tüm endişelerimizden sağ duyunun sandığa yansıması ile sonuçlanır.
Muhalefeti rejim karşıtı gören iktidarlar, çoğulculuk kavramına ve katılımcı çağdaş demokrasiyi kabullenmeyenlerdir.
Dileriz Erdoğan Muhalefetin başta Kürt illeri ,Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde Belediye Başkanlıklarını kazanması karşısında,yazıya konu ettiğimiz çılgınlığı yapmaz.
Muhalefetin seçim kazanmasını kabullenmiyorsanız sizin iktidarınızın adı, içte ve dış dünyada demokrasi dışı sistemlerle adlandırılır, bunun adı da diktatörlükten faşizme kadar uzanır.
Son sözümüz Cumhur İttifakı tarafından terörist ve hain ilan edilen muhaliflere gelsin, sandığa gidin oylarınızı verin terörist ve hain safsatalarını bertaraf edin
Yorum Yap