- 18.09.2018 00:00
Çoğulculuk kavramına karşı olanlar ister gazete çıkartsın,ister sivil toplum yöneticisi olsun, isterse siyasi görüşleri zıt olsun bunlar tekçidir.
Çoğulculuğu yok saymak çağdaş katılımcı çoğulcu bir demokrasiye de karşı olmak demektir.
Yeryüzünde demokrasi çoğulculuk kavramı üzerinden, farklı kültürlerden oluşan toplumların ortak yönetim modeli olarak karşılık görüyor.
Demokrasilerde kuvvetler ayrılığını yanında medya özgürlüğü,üniversitelerin özerkliği demokrasinin olmazsa olmazlardandır;bu da çoğulculuk kıvırmanın içselleştirilmesi ile hayat buluyor.
Çoğulculuk kavramına neden girdik?
Çoğulculuk kavramı toplumun her kesimi tarafından kabul görmediği sürece ortak paydalarda buluşmak ve paylaşmak imkansız gibi bir şeydir.
Çoğulculuk,çok sesliliği,çok dinli ve çok kültürlülüğü içinde barındıran bir kavramdır.
Çoğulculuk kavramı içinde bireyin özgürlüğü olur azınlık hakları korunurken azınlıklara çoğunluk olma hakkı tanınır.
Çoğulculuğu yok sayanlar..
-Eşit vatandaşlık hukukunu tanımazlar..
-Çoğulculuğu yok sayanlar bireyin ve azınlık haklarını çoğunluk sayısı üstünden yok sayarlar.
-Fırsat eşitliğini de çoğunluk üstünden okurlar..
-Eğitimde tevhid-i tedrisat kanunu savunanlar ana dilde eğitime karşı çıkanlar aynı zamanda çoğulculuk kavramını tanımayanlardır..Bu kesimler eğitimde farklı dillerde hazırlanacak bir müfredata karşı çıkarak toplumu tekçi görenlerdir.
-Güney Afrika’da 13 dil de farklı eğitim veriliyor ama ülke ne bölünüyor ne de parçalanıyor..
Bizde ana dilde eğitim deyince devleti yöneten ve çoğulculuğa karşı olanlar birden tüm görüş farklılıklarını bir tarafa bırakarak, anında tekçi oluyorlar ve başlıyor saymaya tek devlet,tek millet, tek bayrak ,tek vatan demeye.
Çoğulculuk kavramına karşı çıkanların sağcı veya solcu olmasının hiç bir esprisi yok..
İşte örneğini sıcak yaşıyoruz onu da basının en kıdemlisi ve Cumhuriyetle yaşıt Cumhuriyet gazetesinde yaşananlardır.
Son Cumhuriyet Gazetesinde yönetim değişikliği ve yazarların yol ayrılığı veya kovulması çoğulculuk kavramını yok sayanlarla, savunanların kavgası olarak ortaya çıkmadı mı?
Düşünce diktatörleri ile düşünce özgürlüğünden yana olanların farkını da çoğulculuk kavramı ile fark edersiniz.
Çoğulculuğu yok sayanların hangi düşünceden,inançtan ve ideolojiden olursa olsun onlar tekçidir..
Tekçiler inançlarını,ideolojilerini ve siyasi hedeflerini yaratmak istedikleri toplumu,ırk,din, mezhep,cinsiyet,renk üzerinden oluşturmaya çalışırlar.
Bizim devletin ideolojisi homojen bir ideolojiyi yansıtır ve hangi siyasi görüş iktidara gelirse gelsin hiç bu değişmez;bu ülkede yaşayan toplumun her kesimi için hepsi Türk,Müslüman ve Sunidir. Nokta.
Bu çağ dışı devlet ideolojisine karşı çıkanlar anında yaftalanarak hedef gösterilir, toplumun önüne atılır ve kamusal haklardan mahrum edilerek,konjonktüre göre bazen bölücü, bazen de terörist damgasını yer.
Yer yüzünde yaşayan toplumlara bakın homojen bir toplum yoktur ve toplumlar heterojen yapılardan oluşurlar..
Muktedirler açısından bu geçerli değildir ..
Demokrasi ve evrensel hukuku kendine göre eğip büken tek adam sistemi ile ülkelerini yönetenler yönettikleri toplumları tek millet olarak anlatırlar...
Tıpkı bizde,İran’da,Rusya’da ve Azerbaycan’da olduğu gibi..
Türkiye’nin iç barışını bozan ve yumuşak karnı olan siyasi çözüm bekleyen hem de ivedi olarak;15 Milyon nüfusla ifade edilen Kürt sorunun çözülememesi; 20 Milyon Alevinin kültürlerinin yok sayılması, ibadet yerleri olan Cem evlerini tanınmamasının altında yatan ÇOĞULCULUK kavramını yok saymaktan ileri gelmiyor mu?
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan tek devlet,tek millet,tek bayrak ve tek vatan deyip son sözü de biz ve onlar diye ayrıştırdığı kesimler kimler oluyor?..
Çoğunluğa uymayıp çoğulculuk kavramı ile kendini ifade eden birey,azınlıklar ve farklı kültürden olanlar değil mi?
Siyaseten ve çoğunluk tarafından devlet öncülüğünde sürekli yaftalanan,dışlana hedef gösterilenlere baktığınızı da kimleri görüyoruz,çoğulculuğu savunanları.
Çoğulculuğa yabancı olan toplumlar evrensel hukuka yabancı olduğu gibi, temel hak ve özgürlüklere de yabancıdırlar.
Çoğulculuğa karşı olanlar düşüncenin bir tezatlar bütünü olduğunu kabullenmezler.
Cumhuriyet Gazetesinde yaşananlar da bunu göstermiyor mu?
Yorum Yap