CUMARTESİ ANNELERİ 700 HAFTADIR DİRENİYOR

  • 28.08.2018 00:00

 Ben yazı yazmak  için bilgisayarın başına oturduğumda internet sitelerinde ,haber kanallarında ve sosyal medyadan polisin Cumartesi Annelerine destek vermek için toplanan kalabalığa polisin  saldırdığı haberleri ve  görüntüleri yayınlanıyordu..

Ama yandaş medyanın görsel ve internet sayfalarında bu haberleri görünmüyorlardı..

Halbu ki anayasada vatandaş hiç bir izin almadan gösteri yapma hakkına sahip demesine rağmen;15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından, OHAL ilanı ile KHK’lerle ülke yönetilmeye başlanınca her şey güvenlik nedeniyle tüm gösteri,yürüyüş ve toplantılar yasaklandı.Gerekçe güvenlik.

Devlet faili meçhul cinayetleri gözaltı kayıplarını ve yargısız infazları aydınlatacağı yerde; Oğlu,kızı,eşi,kardeşi,kocası devlet tarafından ortadan kaldıran devlete yakınlarımızı canlı bize vermediniz, kemiklerini bari bize teslim edin de bir mezarları olsun diyen Annelere saldırıyor,sen niye bunu talep ediyorsun dercesine.

Bir ülkede hukukun üstünlüğü yoksa o ülkede can ve mal güvenliği olmaz,olmuyor da.

İşte Cumartesi Annelerinin tarihi mücadelesi de bunun somut örneği.

Siz Cumartesi Anneleri deyince neyi hatırlıyorsunuz?

Kim bu Cumartesi Anneleri, neden tam 700 haftadır İstanbul’da Galatasaray lisesinin önünde her hafta Cumartesi günü saat 12’de soğuk- sıcak  demeden, yağmur yaş ve kar boran dinlemeden toplanıyorlar hiç düşündünüz mü?

700  hafta tam 20 yıla tekabül ediyor..

Adını 1980 yıllarda askeri darbeyle iktidara gelen  Arjantin’de faşist diktatör tarafından öldürülen çocuklarının akıbeti için başlattıkları Arjantinli annelerinden eyleminden  esinlenen;Cumartesi Annelerinin direnişi ve hikayesi bu toplumda gereken desteği neden görmüyor.

Bizim toplumsal kültürümüzde devletin ortadan kaldırdığı insanların haklarını arayanlara hiç sıcak bakmazlar. Devlet bize ve bizim yakınlarımıza niye yapmıyor derler.

Basın özgürlüğü olmayınca temel hak ve özgürlüklere de yasaklar getiriliyor.

Bu topraklarda 12 Eylül askeri darbesiyle başlayıp doksanlı yıllarda Güney Doğu’da ilan edilen OHAL ile süren beyaz toroslarla kaçırılan,gözaltında kaybedilen, ortadan kaldırılan insan katliamları aydınlatmadığı için Cumartesi Anneleri bu eylemleri sürdürüyorlar.

Erdoğan Başbakan iken Cumartesi Annelerini kabul etmiş bu kayıpları aydınlatacağını sözünü vermişti;ama şimdi bu sözünü yerine getirmesi için direnen Annelerin üzerine güvenlik güçlerini sürüyor ve coplatarak dağıtıyor,kimilerine de ters kelepçe takarak  gözaltına alıyor.

17 Bin faili meçhul cinayeti olan bir ülke de bu kadar duyarsız bir ölüm sessizliği olur mu,oluyor.

Aslında bu cinayetlerin faili belli; çünkü bu katliamların katilleri devlette saklı bunu sağır sultan bile biliyor.

Akp iktidarında  İŞİD tarafında düzenlenen bombalarla Suruç’ta 33 kişinin katledilmesi,Ankara Gar katliamında bombalarla organları etraftan toplanan 105 kişinin ölüme nasıl gittiğini; polisin İŞİD’i saniye saniye takip etmesine rağmen önlem almaması, başlı başına devlet denetiminde yapılmış bir katliamdı bunlar ama hiç bir yetkili ne sorgulandı,ne istifa ettirildi veya görevden el çektirildi...

Hatta dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu bu cinayetlerden sonra oylarımız arttı demişti.

Toplum olarak  o kadar duyarsız bir halk olduk ki  ölüleri yarıştıran ve karşılaştıran topluma döndük.

Ölenin bir insan olduğu veya bir annenin dünyaya getirdiği değil de, hangi ırktan,mezhepten ve dinden veya siyasi görüşten  diyerek ayrıştırıp devletin sahiplendiği ölümler bu topraklarda itibar görür..Devleti kutsamayanlar evrensel değerleri savunan,çoğulculuk kavramı ile hayata bakan insna odaklı siyaset yapanlar hep ötelenmişler hala da öteleniyorlar.

Bizde Devlet teröründen hiç bahsedilmez Roboski’de 34 Kürt vatandaşın askeri savaş uçaklarıyla bombalanarak imha edildiğini, bombalarla parçaları toplanarak birer torbaya konulup mezar yapıldığını hatırlayan ve  söz eden var mı hiç?

Yukarıda verdiğimiz toplu katliamların fikri takibinin yapan var mı?

Yapan olamaz, bu vahşeti ve katliamları medya gündemde tutar siyasetçi  akıbetini sorgular,yargı da failleri ortaya çıkartır ve cezalandırır.Yargı kararlarının uygulanmadığı, yargı bağımsızlığının olmadığı yerde,yargıdan böyle bir karar belenebilir mi?

Ya iş cinayetleri Akp hükümetlerinin 16 yıllık iktidarında tam 22 bin işçi iş kazaları altında hayattan koparıldı. Soma’da 301 Maden işçisi cinayet ekonomisi sonucu öldürüldü ama şaşalı cenaze törenleriyle toprağa verilmesinden başka bir şey yapıldı mı? Yok..

İş cinayetlerini de kanıksadık her gün bu ülkede 5 işçi ölüyor, 7 işçi sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor, işçileirn aidatlarıyla saltanat yaşayan sendika ağaları  basın açıklaması zahmetinde bile bulunmuyorlar.

Toplum kesimlerinden çıkan tek  ses  “kaderinde yaşamı bu kadarmış,Allah ömrünü buraya kadar vermiş.”

Cumartesi Annelerine yapılan hukuksuz barbar saldırıyı yandaş ve merkez medya görmedi bile.

Bir toplum hukuk toplumu olmadığı sürece bu yaşananlara  şaşırmamak gerek.

Sivil itaatsizliğin gelişmediği,sınıf kültürünün oluşmadığı örgütlenme önemsenmiyorsa bir ülkede; evrensel değerler yaşam biçimine dönüşmüyor.

Demokrasi güçleri şunun farkında olmalı demokrasi ligine çıkmak için bedel ödenmesi gerekiyor ve  bedeli de çok ağır oluyor.

Muktedirleri, diktatörleri Demokrasi bozar.

Boş verin bunları Cumayı kaçırmayalım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums