- 2.02.2018 00:00
Bir haber düştü ajanslara PYD’nin eski lideri eş başkanı Salih Müslim Çekya’nın başkenti Prag’da kaldığı otel de gözaltına alındı diye..
Ankara ve hükümet yanlısı medya bu haberi İnter-pol tarafından kırmızı bültenle aranan terörist yakalandı diye verdi.
PYD’nin eski lider Salih Müslim’in Çekya’da gözaltına alınması bizim medyada ve iktidarda bir bayram havası esmeye başladı,değme gitsin.
Haber kanalları program akışını kesip canlı yayına geçtiler.
İktidar ve onun medyası öyle bir havaya girdiki Salih Müslim Ankara’da gibi bir hava estirdi.
Hemen Çekya ile diplomatik görüşmelere başladılar inter-pol tarafından kırmızı bültenle aranan teröristin bize iade edilmesi an meselesi gibi haberler yayıldı.
Bir de Salih Müslim’i yakalayıp bize teslim edene 4 Milyon TL’de ödül koymuştuk ya..
Salih Müslim’i Çekya, ya verecek ya verecek, yoksa Çekya’yı terörü destekleyen bir ülke durumuna sokarız gibi ağdalı ve hamaset içeren sözler havada uçuşmaya başladı.
Fakat en dikkat çekici ve sonucu gören açıklama CHP’nin Genel Başkan yardımcısı diplomat kökenli, Milletvekili Öztürk Yılmaz’dan geldi.. Öztürk Yılmaz: Salih Müslim’i Çekya Türkye’ye iade etmez, çünkü Türkiye Salih Müslim’i Kırmızı Bültenle aranan birisi olarak İnter-Pole bildirmedi dedi..
Vay sen bunu nasıl dersin kızılca kıyamet kopardı İktidar ve onun esnaf takımından oluşan gazeteci tayfası ama olaylar CHP genel başkan yardımcısını doğrulayan yönde sonuçlanınca..
Salih Müslim iki günlük gözaltı süreci sonucu, Çekya mahkemesi tarafından serbest bırakması Akp’nin kurmaylarını ve onun medya tetikçilerinin ağzını bıçak açmaz oldu.
Başladılar Çekya’ya saydırmaya, Çekya’ya Nota vermeler, bilinen yöntemler devreye girdi Çekya’nın Ankara elçisini dışişleri bakanlığına çağrılmalar falan filan da.
Gelelim zurnan zırt deliği olan o soruya yani Salih Müslim komedisine.
Siz üç yıl önce Ankara’da Salih Müslim ile devlet protokolü düzeyinde üç dört defa görüşmediniz mi?
Görüştünüz?
Salih Müslim ile niye görüştünüz?
Müslim’den PYD’nin silahlı güçleri YPG’lileri Esad’a karşı savaşmasını ve sizinle birlikte olmasını istediniz, bu önerinizi Salih Müslim kabul etmedi.
Salih Müslim Ankara’nın bu önerisini kabul etseydi terörist olmayacaktı.
Salih Müslim bu öneriyi kabul Etmeyince, PYD teröre örgütü oldu Salih Müslim’de terörist.
“Sormazlar mı adama yav;sen bu adamla ve örgütü ile defalarca görüşürken terör örgütü ve terörist olmuyor da, biz görüşürken nasıl terör örgütü ve terörist oluyor,diye?”
Ankara’nın defalarca görüştüğü Terör örgütünün başı dediği kişinin yakalayıp kendisine teslim edene, 4 milyon TL ödül koymanızı, nasıl anlatacaksınız demokraitk yeryüzüne ?
Hangi ülkenin Tarihinde görülmüş bir ülke üç dört defa görüştüğü terör örgütünün liderinin yakalayıp ve kendisine teslim edene, 4 milyon Tl ödül vereceğini taahhüt etmiş?
Bu tam bir kara mizah ve geyik muhabbeti yapılacak sosyal medyalık haber.
Al bu haberi biraz mizah biraz da içine dram ilave et, ardından videoya çek Yutopa at ve internette dolaşıma sok, tam bir tıklama rekoru kırarsınız.
Salih Müslim’in serbest bırakılacağını Ankara aslında biliyordu ve hayal kırıklığı falan da yaşamadı; büyük laf etmesinin arkasında durmanın telaşına düştü.
Salih Müslim’i neden vermeyeceklerini çok iyi biliyordu Ankara çünkü; AB üyesi ülkeler ve ABD OHAL ilanından sonra Türkiye’nin hızla hukuktan uzaklaşan bir ülke olduğunu, medya ve düşünce özgürlüğünün olmadığını, yargının iktidarın talimatları doğrultusunda karar verdiğini,aylardır en üst perdeden söylüyorlar ve ikaz ediyorlardı.
FETÖ terör örgütünün Avrupa ülkelerine ve ABD’ye sığınan mensuplarının neden Türkiye’ye iade edilmediklerinin arkasındaki gerekçe ney;Türkiye’de bağımsız ve tarafsız bir yargının olmamasıdır.
Ankara’nın dış politikadaki miyopluk hastalığı gün geçtikçe daha da fazlalaşıyor.
İslam ülkelerinin neredeyse tamamı PYD’ye terör örgütü olarak görmüyor ve TSK’nın Afrin’e yaptığı ‘Zeytin Dalı’ operasyonunu karşı çıkıyorlar, hatta TSK’ni işgalci diye tanımlayan islam ülkeleri var.
Türkiye’yi çok zor günler bekliyor son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin(BMGK) oy birliği ile alınan bir ay süre ile Suriye’nin bütün sınırlarında ateş kes ilan etmesi ve buna Afrin coğrafyası da dahil olması, Ankara’nın uykularını kaçırırken iki ayağını da bir papuca sokmuş durumda.
Dış politikanın hassasiyetini ülkeyi yönetenler üzülerek söyleyelim liyakat boyutunda ele almıyorlar ve sürekli içe dönük hamasetle geçiştiriyorlar, ülkenin dış dünya da izole edilmesini de, “değerli yalnızlık” diyorlar.
Bir ülkenin büyüklüğünü ve ağırlığını tartışmasız dış politikası belirler.
Türkiye dış politikada başarısızlığının son olumsuz örneğini Salih Müslim komedisi ile yaşadı.
Yorum Yap