- 8.02.2017 00:00
Ülke olarak OHAL ile tuhaf bir sürece girdik ve tam bir karanlık tünelde yol alıyoruz.
Bu tünelde şuan için demokrasi ve hukuk boyutunda bir ışık gözükmüyor..
Aktroller ve onun yandaş tetikçi havuz beslemeleri, gazeteci geçinen esnaf takımı koro halinde ülke genelinde herşeyi güllük gülistanlık göstererek,algı operasyonu yapmaya devam ediyorlar..
AKP’ye muhalif olan üç-beş tane gazete ve televizyonun çırpınışının dışında medya özgürlüğü diye bir şey yok.
Başta merkez medya olmak üzere Saray’a biat ederek yayın yapıyorlar.
Yandaş ve ana akım medya da tutuklu gazeteciler,tutuklu HDP’li milletvekilleri ve tutuklu Belediye başkanlarının isimleri anılarak tartışılıyor,özgürlüklerinden yoksun ne ile suçlandıklarını bilmeyen, bu tutsak insanların avukatlarına ve parti sözcülerine cevap hakkı vermiyorlar.
Hiç bir yandaşların gazetelerinde, televizyon kanallarında işçi ölümlerinden ,hukuksuz uygulamalardan bir cümle yazılmadığı gibi, bir çift söz bile dile getirilmiyor.
Referandum sürecine girdiğimiz için can alıcı toplumsal sorunlarımız gündeme gelmiyor..
İşsizlik,gelir dağılımındaki adaletsizlik,dolar kurunun yükselişi,iş cinayetleri,yoksulluk,basın özgürlüğünün yok edilmesi gibi sorunlarımız yok hükmünde adeta..
AKP’ye muhalif olanın yolunun karakoldan geçtiği, ardından da cezaevlerini boylaması, temel hak ve özgürlüklerin yok sayılıp, kamusal haklardan mahrum edilmesi artık olağan sayılıyor.
Sokakları, meydanlar güvenlik gerekçe gösterilerek muhalefete kapatıp,basın açıklaması bile yaptırmıyorlar, hatta kapalı salon toplantılarına bile Valiler ve Kaymakamlar izin vermiyorlar.
Ama bazı Kaymakamlar, Rektörler,din görevlileri ve şube müdürleri AKP’li bürokratlar EVET kampanyalar yapıyor.
Böylesi eşit ve etik olmayan bir ortamda da referanduma gideceğiz ne kadar eşit yarışacağımızda şimdiden belli olmuyor mu?
OHAL ile gösterilmeyen ve gizlenen tablodan kısa kesitler verelim:
- Uluslararası Şeffaflık Örgütünün rakamlarına göre 2016 yılında Türkiye yolsuzluk sınırlamasında 9 basamak geriledi.Yolsuzluk Algısı Endeksinde 2016 yılında 176 ülke sıralamasında 76’ncı sırada yer aldı.
-AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin son sıradaki Bulgaristan ile aynı puana sahip.
-Türkiye 187 ülke arasında Hukuk devleti sralamasında da 80.sırada yer alıyor.
Birde yoksulluğa kısaca gözatalım bu TÜİK’in 2016 rakamları:
-Türkiye’de 5 kişiden ikisi yardıma muhtaç yaşıyor..
-2 Milyon 139 bin 667 hane yakacak yardımı yapılıyor..
-681 bin Aileye Gıda yardımı yapılıyor.
-işsizlik yüzde 11.8’e çıkarken, toplam işsiz sayısı 3 milyon 670 bine çıkmış.
-15 yıllık AKP’e iktidarında 17 bin işçi iş cinayetiyle hayatını kaybetmiş.
-2017 yılının ilk Ocak ayında iş kazası altında 161 işçi hayattan koparıldı.
-AKP’iktidara geldiğinde 12 milyon insan günde 2 dolar ile geçinirken, şimdi bu rakam 15 milyon insana çıkmış.
Ya eğitim durumumuz ise içler acısı:
-PISA(Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) na göre Türkiye 65 ülke arasında 44.sırada..
Siz bu rakamları hiç bir yandaş medyada sorgulayanı gördünüz mü?
Yok..
Birde AKP’hükümeti övünüyor biz iktidara geldiğimizde yardıma muhtaç 600 bin hane yardım alıyordu,şimdi 2 milyonun üzerin de aileye yardım yapıyoruz diye de övünüyorlar.
Yoksul sayısıyla övünülür mü?
Madem Türkiye zenginleşiyor da niye yoksulluk yenilmiyor,gelir dağılımı düzelmiyor?
Partili Cumhurbaşakanlığına geçtiğimizde bu sorunlardan hangisi çözülecek?
Yukarıda verdiğimiz tablo nasıl değişecek?
Hani OHAL sürecinde referandum olmaz diyordu Başbakan?
Ne değişti?
Cumhurbaşkanı Erdoğan OHAL en güvenilir bir sitem dediği için değişti..
Erdoğan demiyor mu bize üç ay değil OHAL bir yıl uzatılsa yetmez diye..
18 Maddelik entidemokratik anayasa geçerse Partili Cumhurbaşkanı her an ülke de OHAL’de ilan edecek ve sınırsız da KHK’ler çıkartacak..
İşte böylesi bir sorunların olduğu umumi manzara ile karşı karşıyayız..
Hayır diyenler ihanet içindeler diyor Başbakan Binali Yıldırım.
EVET çıkarsa neyi çözeceksiniz?
Suriye politikanızı eleştirenlere de ihanet ediyorlar diyordunuz ama şimdi Suriye politikamız baştan sona yanlıştı diyorsunuz!.
Bir soru ile yazıyı sonlandıralım:Rusya PKK’yı terör örgütü görmüyor Moskova’da PKK’nın bürosu olduğundan haberiniz yok mu?
Evet mi-Hayır mı?
Yorum Yap