- 5.02.2016 00:00
Yılın ilk yazısının çok zor olduğunu bilir günlük yazı yazanlar.
Geçen yıllara göre Erdoğan’ın son beş yıllık hukuk tanımaz keyfi uygulamaları sonunda, sorunlar daha da ağırlaşarak ve kar topu gibi büyüyerek önümüze çıkıyor.
Nasıl zor olmasın değişen bir şey mi var; umut veren, karanlığı aydınlatan, barış ortamını sağlayan bir ışık mı görünüyor?
Ülke iç savaşın eşiğine gelmiş Güneydoğu’da bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve savunmasız insanlar öldürülüyor; Kürtlere evlerinde günlerce ev hapsi hayatı yaşatıyorlar, Kürtlerin üzerlerine güvenlik güçleri bombalar yağdırıyor. Yaşadıkları ilçelerden insanlar toplu göçe zorlanıyor bu kışta kıyamette.
Kürtler kurşunlanmış cenazelerini sokaklardan alamıyor,evde ölenleri morga kaldıramıyor,morg’da bekletilen cenazelerini toprağa veremedikleri bir vahşet işlenirken, ülkenin Batısında ise yalancı bahar havası estiriliyor.
Muhalefetin rejim karşıtı muamelesi gördüğü, insanların her türlü iftiraya ve hakarete maruz kaldığı, devletin eşkıyalık yaptığı, hukuksuz, insanların malına mülküne el koyulduğu bir dönemi yaşıyoruz.
Ortada ne bir belge ne de hukukla destek görecek bir suç olmamasına rağmen, hırsızın polisi kovaladığı adına da hukuk denilen bir oyunu seyrediyoruz.
Erdoğan’a ve AKP’ye muhalif olanların önceliği can,mal ve iş güvencesi birinci sorunları oldu.
İnsanlar işsizlik, iş güvencesi,hayat pahalığı,gelir dağılımındaki bozuklu,yoksulluk,eğitim,sağlık ve sosyal haklar gibi kavramlar üzerine tartışmak ve yazmayı gündemlerine bile almıyorlar.
Kim der bu ülke de hukukun güvencesindeyim, yargı kararları bağımsız ve tarafsızdır, yargı kararları kesintisiz uygulanır;bu ülkede düşünce ve medya özgürlüğü var deme lüksüne, havuz medyasının tetikçilerinden başka diyeni duydunuz mu?
Geçen yıllarda yaşadığımız katliamları aydınlatacak ve tekrarını yaşatmayacağının güvencesini kim verebilir bu topluma?
Yok.
Geçen yıllardan bu yıla aktarılan ve aydınlatılmayan katliamların ve suçların bir çetelesini tutarak hatırlatalım.
Acı ve ıstırap veren bu olayları ve katliamları yapan ve yaptıranlarla aynı ülkede yan yana yaşıyorsunuz ve yeni yıla da beraber girdik maalesef.
Bir ülke de suççuluları ve katilleri tanıyor ve görüyorsunuz ama ne tutabiliyorsunuz ne de etkisiz hale getirip yargıya teslim etme gücünüz var.
İnsanın aklının yetip te gücünün yetmemesi ne kadar zor ve içinden çıkılmaz bir duygu.
Geçen yıllardan bu yıla ağırlaşarak insan olanın unutması ve unutturmaması için mücadele edeceği olayları ve katliamları kısaca hatırlatalım.
-On beş yıldır Galatasaray lisesinin önünde 562 haftadır sıcak- soğuk, kış demeden yakınlarını arayan Cumartesi Annelerinin yakınları ile, yeni yıla birlikte girdik.
-Ağırlığı Güneydoğu’da olan ülkede tam 17 bin beş yüz faili meçhul cinayet olmuş, aydınlanması şöyle dursun hatırlanmasını bile istemeyen katillerle birlikte girdik yeni yıla.
Bu ülkede aydınlatılmayan her siyasi cinayetin katili aslında devlette gizlidir.
Katilin veya katillerin nerede gizili olduğunu, faili meçhul cinayetlerin üstüne gidenler de faili meçhul cinayetlere gitmiştir, bunun son örneği Diyarbakır Baro Başkanı barış elçisi Tahir Elçi olmuştur.
-Roboski’de 34 Kürt vatandaşın askeri savaş uçaklarıyla katledilmesinin beşinci yılını kapatarak yeni yıla girdik.
-17/25 Aralık’ta Erdoğan’ın devlete yaptığı sivil darbe ile devleti nasıl hukuktan kopardığının ve paralel devlet safsatasıyla yeni yıla merhaba dedik.
-AKP’nin iktidarında 13 yılda 17 bin işçinin nasıl iş kazası altından bir cinayet ekonomisiyle hayattan koparıldığını, başta sözde işçileri temsil eden Erdoğan’ı kongrelerinde ayakta alkışlayan sarı sendikacılar ve lümpen işçi sınıfıyla aynı ülkede yeni yılı karşıladık.
-Dinci IŞİD terör örgütü tarafından 22 Temmuz 2015 yılının sarı sıcağında Suruç’ta 33 gencin canlı bombayla havaya uçuran katillerinin ortaya çıkarılmadığı, saklandığı ve aramızda dolaşanlarla yeni yıla adım attık.
-IŞİD terör örgütü tarafından ,Ankara’nın bir son baharında Ekim 2015’in de Barış için toplanan insanları canlı bombalar patlatarak, 102 kişiyi hayattan koparan ve yüzlerce insanı sakat bırakan,yaralayanların elini kolunu sallayarak gezdiği katillerle yeni yılı birlikte karşıladık.
-Bir başka toplu katliamın Reyhanlı’da bombalı bir araba saldırısı sonucu 52 kişinin katledildiği, ölenlerin katillerinin bulunması değil de mezheplerinin öne çıktığı;Erdoğan, “benim Reyhanlı’da 52 Sünni vatandaşım şehit oldu” dediği bir anlayışın ülkeyi yönettiği bir diktatörle, yeni yıla girdik.
HDP’nin İmrallı-Kandil ve AKP arasında aracılık yapan heyetin açıklamaları bunlar:
“Özyönetim açıklamaları Dolmabahçe bildirisi olarak yayınlanan 10 maddelik bildirinin sonucu olduğunu; hatta Erdoğan ile Öcalan’ın mutabakata vardığı bir anlaşmanın sonucu” diye açıklamalar yapıyorlar ama Erdoğan ve AKP’liler süt dökmüş kedi gibi ses çıkartmadığı ama iç savaşın adım adım ülkenin her yerinde hissedildiği bir yeni yıla girmiş bulunuyoruz.
Yorum Yap