Demokratikleşme olmadan Kürt sorunu tek başına çözülemez

  • 27.07.2015 00:00

 Hatırlatma babında söyleyelim 2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlayan sayıları 63 kişiyle belirlenen, ülkenin yedi bölgesine dağıtılan, ağırlığı da Erdoğan’ın taraftarlarından  oluşan, adına da “akil insanlar” denilen işlevleri barış sürecinin yürütecek bir heyetti.

Konunun adını da “çözüm süreci” olarak belirlenmiş hatta Erdoğan buna kardeşlik projesi diye de ikinci bir ad vermiş ama  kamuoyunda barış ve kardeşlik projesinden çok, çözüm süreci olarak karşılık bulmuş  bir süreçti.

Biz çözüm sürecinin önemli olduğunu ancak yetersiz bulduğumuzu söyledik.Bu sürecin geçici olarak katkısı ateş kes ile dağdaki PKK’lılarlaaskerlerin kısacası güvenlik güçlerinin ölmemesi, kanın akmaması açısından önemli olduğunu ama bu süreci kalıcı hale getirmez demiştik. Demiştik sözü hoşta bir söz değil ama maalesef söylemek zorunda kalıyorsunuz gelinen noktada

Neden yürümez demiştik;çünkü 1999 ile 2004 yıllarında arsında da hatırlanırsa beş yıl PKK ateşkes ilan etmiş, çatışmalar durmuş ve ülke gündemini belirler bir olay ve ölümlerolmamıştı.

Fakat o dönemde de yani 1999-2004 yılları arasında demokratikleşmeye önem verilmemiş;siyasi  erk ve silahlı bürokrasi; PKK’yı bitirdik, PKK’nın Türk ordusuyla savaşacakartık potansiyel bir gücü olmadığını,kadroların yorgun ve yılgın düştüğünü,PKK’nın artık kentlerden ve  Kürt bölgelerinden kadro devşiremediğini, PKK’dan kaçışlar başladı gibi Kürtlerde ve PKK’ da karşılığı olmayan ve hiç inandırıcı gelmeyen tamamen hamasete dayalı, ajitatör içerikli popülist politikalar yapıldı ve sonra yine bilinen;PKK ile TSK arasında savaş tekrar başladı ve 2013 yılına kadar tam dokuz yıl kesintisiz sürdü.

Ne oldu şimdi?Tekrar başa döndük ve iki buçuk yıldır süren barış süreci yine 24 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla sonlandırıldı ve Türk jetleriKandilde PKK kamplarını bombaladı,PKK’da ateşkes sonlandırılmıştır diye açıklama yaparak, silaha sarıldı.

Bu çözüm sürecinin kalıcı bir barışa dönüşmesi için Türkiye’nin 12 eylül darbesinin eseri olananayasasını bertaraf etmeden,daha demokratik AB kurumlarını ve kriterlerini kapsayan bir anayasa yapmadan, Kürt sorununu nasıl çözecek ve ülkeye demokrasiyi yerleştireceksiniz, gibi analizleri  ve haberleri bir hatırlayalım.

Hatta Mehmet Altan Türkiye’nin doğusunda demokrasi Batısında faşizm mi olacak diye bir yazıyı kalem almış; Kürt hareketinin öncüsü olan başta PKK ve HDP çevreleriyle derin bir tartışmaya girmişti.M.Altan’a saldırıya geçenlerin başında hiçbir derinliği olmayan havuz medyasından beslenen yanaşmalıların ne söylediğini  ve yazdıklarını ,internete girip bir göz gezdirin.

Hatta havuzdan beslenen esnaf takımından olan tetikçiler, Mehmet Altan’a ve benimde içinde olduğum ve  bu tezi savunanları bunlar PKK’nın ateşkes açıklamasına ve  hatta silah bırakmasının PKK’nın sonu olur gibi iftiralar atmışlar.

Biz Kürt sorununu Türkiye’nin diğer sorunlarını da içine alan yeni bir demokratik anayasa ve temel hak ve özgürlükleri kapsayan, bireyin özgürlüğünü öne çıkartan, çoğunluk değil çoğulculuğu içeren bir demokratikleşmeyle;hiçbiretnisiteye vurgu yapmadan çözüleceğini; yeterki AKP’nin demekte yanlış Erdoğan’ın bu konuda samimi olması yeterli diyorduk ama biz bunları öne çıkarttıkça, bir tek bize terörist demedikleri kaldı,  savaş baronları,kandan beslenenler gibi düşmana söylenmeyecek ağır iftiralarda ve hakaretlerde bulundular.

Neden bu ateşkes biti veya  çözüm süreci sonlandırıldı?

Çözüm süreci diye adlandırılan sorunun gerçek adı Kürt sorunu olmasına rağmen bir türlü Kürt sorunu denilemedi, çünkü Erdoğan demediği için.

Kürt sorunu yok ise bu çözüm süreci neyin nesi diye de sormak gerekmiyor mu?

Kürt sorunu Erdoğan’ın bakışıyla çözülemez; Erdoğan Ana dilde eğitimi kabul etmiyor, bu kadar insani bir talebi yok sayan bir anlayış Kürt sorununu nasıl çözecek.

Neden Erdoğan anadilde eğitim karşı çıkıyor,çünkü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel biz anadilde eğitimi kabul etmeyiz  dediği için.

Erdoğan Kemalizm’in din ve mezhebi versiyonu üzerinden olayları okuyor ve  çözüm arıyor. Evrensel değerleri referans almıyor.Erdoğan 17/25 Aralıktan sonra askerlerle ittifak yaptı ve Silivri’yi boşalttı, kendine muhalif olan her kesimi darbeci ilan etti ama askerler Erdoğan’a göre  artık darbeci değil.

Askerler çözüm sürecine karşı oldukları için Dolmabahçe mutabakatı bitti.

Halbuki Dolmabahçe mutabakatının her maddesi Erdoğan ile tartışılarak ve bir mutabakata varılarak 10 madde üzerinde anlaşıldığını HDP heyetinden Pervin Buldan Ve Sırrı Süreyya Önder açıkladılar; ne Erdoğan ne de AKP’ den hiç kimse bunu yalanlamadı..

Hatta Dolmabahçe Mutabakatından Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ın an ve an bilgilendirilmiştir diye de hükümet sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ta açıklama yaptı.Arınç’ın açıklamaları HDP’li milletvekillerinin açıklamalarıyla bire bir örtüşmesi tesadüf olmasa gerek.

Bugün geldiğimiz nokta Erdoğan’ın başta Suriye olmak üzere Orta Doğu politikasının duvara toslaması, komşumuzda olan savaşın kapımıza dayanması hatta Suruç katliamıyla içeri sıçradığının işaretleri olarak okumalıyız.

Kürt sorununun  demokratikleşme olmadan tek başına çözülecek bir sorun olmadığını, demokrasiden yana olan güçler  ne zaman anlayacak?

Demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyenlere,savaş baronları diyenler şimdi ne diyecekler çok merak ediyoruz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums