- 25.04.2015 00:00
Şairlerin tek gücü elindeki kalemi,dilinde sözü birde piyasaya sürdüğü şiirleri vardır.
Şiiri sanatın diğer dallarından ayıran bir özelliği vardır, şiir edebiyatın anasıdır.
Şiir yazmak için okur-yazar olmanıza gerek yoktur.
Şiir sözün sağlamasını yapan, düşüncenin fitilin ateşleyen, karanlıkta fark edilen ve her taraftan görülen bir ışık gibidir.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı ülkelerde ilk bedeli sanatçılar ve edebiyatçılar öder.
Bizim ülkemizde de tarihe baktığımızda da ve fiilen de bunun bedelini ödeyen çok şairler, yazarlar, gazeteciler vardır.
Vatan, toprak,bayrak ,mezhep, din,cinsiyet,ırk,renk ve milliyetçiliğe sığınmayan şairler nerede yaşarlarsa yaşasınlar, onlar özgürlükçüdür tekölçüleri insandır.
Şairleri ne kadar zindanlar atsalarda, kaldıkları zindanın karanlığından bir sözle yeryüzünü aydınlatırlar.
Bedel ödemeyi göze alan şairler, tanımadıkları ve bilmedikleri coğrafya da yaşayan özgürlük mücadelesi veren insanların umudu olurlar.
İşte onlardan dört tanesi..
Kazakistan,Katar,Kamerun ve Çin’de tutsak yaşayan; dört ülkede ve dört zindanda özgürlük bekleyen ve özgürlük mücadelesi veren şairlerden bahsedeceğim.
Bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dost dediğikısa süre önce ziyarette bulunduğu ve kendine örnek aldığı Kazakistan Devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in zindanlarda çürütmek istediği;Kazak ozan ve gazeteci, toplumsal eylemci; 2007 yılından beri cezaevinde yatan Aron Atabekve Kamerun,Katar ve Çinli ozanların çilekeş mücadelelerine dikkat çekeceğim.
CumhurbaşkanıErdoğan dostu Nazarbayev’e Kazak ozanın neden sekiz yıldır mahpushane de yattığını sormak aklına geldi mi acaba? Bizde ne safız, sanki Erdoğan Türkiye’de yazarların, çizerlerin özgürlük güvencesi.
Bu dört ozanın suçları, diktatörlerinsaltanatlarına ve yolsuzluklarına karşı çıkmaları,temel hak ve özgürlükleri savunmalarından başka bir suçlarının olmaması.
Bu dört Şairin zindanlarda tutsak olmasını, Cumhuriyet Gazetesinin16 Nisan 2015 Tarihli sayısının kitap ekinde çıkan Celal Üster’in “Şairleri de Vururlar” başlıklı yazısını okuyunca öğrendim.
Şairlerinde içinde olduğu,edebiyat ve sanatını evrensel anlamda yerine getirenlerin kaderi nerede yaşarlarsa yaşasınlar hiç değişmiyor ve diktatörlerin hedefi oluyorlar.
.
Sırasıyla dört şairin mücadele hikâyesine ve zindanlarda tutuklu olmalarının nedenini kısaca özetleyelim:
Aron ATABEK:Ozan,gazeteci ve toplumsal eylemci, 2007 yılından bu yana hapiste yatıyor.”Eski Türkler,Moğalların Tengiricilik ve Gök Tanrısı” gibi kitapların yazarı.Mapusluk sürecinin hatırı sayılır bir dönemini hücrede geçirmiş.
Atabek’in Suçu ne?
Diktatörlerin bilinen tekerlemesi; “kurulu düzeni yıkmak,halkı isyana teşvik” gibi..Atabek,Kazak diktatörü Nursultan Nazarbayev’i ve yönetimini en sert eleştiren muhalif yazarların başında gelenlerden birisi.Atabek’in yazdıkları ve eylemleri yirmi yıldır ülkesinde siyasal ve toplumsal sorunları gündemde tutması;her türlü yolsuzluk, hırsızlık ve çürümenin kaynağının diktatör Nursultan Nazarbayev ve yönetiminin olduğunu korkusuzca dile getirmesi.
Dikkat ederseniz aslında Kazak ozanın savundukları, bizdeki yabancısı olmadığımız Erdoğan iktidarının 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ve gazetecilere, yazarlara ve sivil toplum yöneticilerine, kendine muhalif olanlara yaptığı baskılara ne kadar örtüşüyor ,değil mi?
Erdoğan’da kendisi gibi düşünmeyen ve muhalif olan herkesi vatan hainliğiyle ve darbecilikle suçlamıyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna mı tek adamlık için Başkanlık modelini savunuyor.
Atabek’in “Gırtlağım Ölecek” adlı şiiri.
Konuşmayan Gırtlağım ölecek/Anayurdumun sesleri uğruna/Atalarımın mırıltıları yitip gidecek/Kumda akıp giden sular gibi./Ölümsüzlüğün masalcısıyım ben/Sami ve Etrüsk dillerinde dillenen/Türk lehçelerintozu toprağıyım ben/.Nice canların kara yazgıları/Yüreğime gömüldü yaslar bağlayarak/Ve nabzı mısralarda atan/Bir sinir ağıyım ben çırılçıplak,diyor özgürlük bekleyen ozan.
Katarlı Şair Muhammedİbnel-Dibel-el-Acemi;Arap Baharını Başlatan hareketi öven ve zorbalar karşısında “Hepimiz Tunusuz” diyen bir şair.
Katarlı şairin Suçu:Yine diktatör tekerlemesi” kurulu düzeni yıkmaya kalkıştığı ve Katar Emri Şeyh Hamed Bin Halifees-Sani’ye hakaret etmekten dolayı, 2011 yılından beri tutuklu.”
Katar Emiri diktatör bizim Cumhurbaşkanımızın dostu, Suriye iç savaşında Sünni ittifak yaptığı kişi,bunu da hatırlatalım.
Kamerunlu Şair Enoh Meyomesse’ye 7 yıl ceza.
Kamerunlu şair Meyommesse çok yönlü bir düşünür;yazar,blog yazarı,tarihçi ve politik aktivist biri.Meyomesse, onbeşden fazla kitabı yayınlanmış; Kamerunlu Yazarlar Birliğinin kurucu üyesi.2011 yılındaKamerun diktatörü devle başkanı Paul Biya’nın 30 yıllık saltanatına karşı muhalefet partilerinin ortak ulusal cephe adayı olmuş,seçimi kazanamamış birisi.
Suçu yine aynı iktidarı ele geçirmek için darbe düzenlemeye kalkmak.Birde evinde silah bulundurmak ve altın kaçakçılığı yapmakla suçlanıyor, Meyomesse.
Bir başka diktatörün gazabına uğrayan Çinli ŞairLiuXia’ada Ev hapsi verilmiş.
Çinli şair LiuXia diğer üç meslektaşından şanslı,o ev hapsine mahkum.
LiuXia,ressam, ve bağımsız Çin PEN Merkezinin kurucu üyesi,hapisteki kocası Şair LiuXiaoaba’nın 2010 yılında Nobel Barış Ödülü’ne laik görülmesinden bu yana,Pekin’de ev hapsinde. Telefonla kimseyle görüştürülmüyor, internete giremiyor, kendi istediği hekimlerle muayene edilmesine izin verilmiyor.
LiuXia’nın suçu: Çin’de çok partili seçimlere çağrıda bulunduğu için on bir yıl hapis cezasına çarptırılan kocası LiuXia oba’nın Nobel Barış Ödülü aldıktan sonra yaptığı açıklamalardan sonra bu cezalar veriliyor.
Bir şiirinde LiuXia kocasıyla hapiste görüşememenin acısını dile getiriyor:
Toplama kampına yol alan tren/hıçkırarak çiğneyip geçti gövdemi/yine tutamadım elini.
Dört şair de görüldüğü gibi hak hukuk tanımayan zorba iktidarların kurbanı.
Diktatörler birbirlerine çok benzerler çünkü yöntemleri ve idealleri aynıdır..
Tek amaçları, tek adam olmak ve muhalefeti rejim karşıtı ilan edip, başta aileleri olmak üzere hepsini mal mülk zengini yapmak,muhalefeti de dış güçlerin uşağı diyerek vatan hainliğiyle yaftalamaktır.
Eğer bizde 7 Haziran Genel Seçimlerinde Tek adam olmak isteyenin yolunu demokratik yoldan kesemezsek; bizim de geleceğimiz Kazakistan,Kamerun,Katar ve Çin’de zindanlarda yatan şairlerden farklı olmayacak,bilmem farkında mıyız?
Yorum Yap