- 18.08.2014 00:00
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel diyen,yargının kendisine,yakınları ve kabine arkadaşlarına yaptığı ‘yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu’ bana oğlumun üstünden bana ulaşıp yargı yoluyla darbe yapılmak isteniyor diye yargı operasyonunu durduran,yargı kararlarını tanımayan ve uygulamayanın anayasaya bağlı kalarak, tarafsız Cumhurbaşkanı görev yapacağına inanıyor musunuz? Kimden bahsettiğimizi tahmin etmişinizdir Erdoğan’dan bahsediyoruz..
Başbakan Erdoğan 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığı gece AKP Genel Merkez binasının balkonundan yaptığı konuşmasında kamuoyuna açıklamalarda bulunmuştu:geçmişte konuşulanların unutulması gerektiğini ve yeni bir dönem başladığını, 77 milyonun bana oy versin veya vermesin herkesin cumhurbaşkanı olacağını söylemişti..
Biz Erdoğan’ın bu balkon konuşmalarının kabak tadı verdiğini ve bu şarkıyı önceden de çok dinlediğimizi hiçbir şey değişmez ve huylu da huyundan vaaz geçmez demiştik, keşke yanılsaydık ama maalesef öngörülerimiz bizi teyit etti,gerçi Erdoğan’a dalkavukluk yapmıyorsanız tanımak için kain olmaya gerek yok.
17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra Erdoğan yargıyı yürütmeye bağlamadı mı,Hukuk devletinin fiilen görüntüsünü ortadan kaldıran kim?
Ergenekon,balyoz davalarında ve Gezi olaylarında kahraman ilan ettiği ve gurur duyduğu polislerin yargı kararıyla ayakkabı kutularına gizlenmiş milyon dolarları,AKP’nin bakanlarının ve çocuklarının, yolsuzluk ve rüşvetlerini ortaya çıkartan polisleri;şimdi hain ve casuslukla suçlayan da Erdoğan değil mi?
Hiçbir siyasetçi kamuoyunda bu kadar yolsuzluk ve rüşvetle suçlanmadı ama Erdoğan bu kendine istinat edilen iddiaları yargıya taşımadı,böyle birisinin kendisini aklaması ve hakkında söylenenleri çürütmeden, Çankaya’ya çıksa da unutulması mümkün mü?
Yargının kararlını tanımayan ve uygulamayan kişinin anayasaya uyarak toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durup, partiler üstü bir siyaset izleyeceğine, hukuku ve yargıyı kendine göre eğip bükenin objektif olması, ne kadar inandırıcı olur?
Daha balkon konuşmasının buharı kaybolmadan Erdoğan anayasayı ihlal etmeye başladı bile, dakika bir gol bir..
Anayasanın 101.maddesinin son cümlesi aynen şöyle diyor:”Cumhurbaşkanı seçilenin,varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”
Ama Erdoğan ve onun yandaş,yalancı ve yalaka takımı kırk dereden su getiriyor;Erdoğan’ın parti üyeliği ve milletvekilliği Cumhurbaşkanlığı yeminini ettikten sonra düşer diye;yürütmenin başı ve meclis çoğunluklarına dayanarak anayasayı kısacası tanımıyorlar,millet ne derse o olur diye..
Anayasanın bu kadar açık ve net olmasına rağmen başbakan anayasaya uymuyor ve her zaman yaptığı gibi anayasa suçu işlemeye devam ediyor ve 10 Ağustos’tan bu yana ;AKP’e parti genel merkezine kendini hapsetti ve dışarı çıkmıyor, partisini kurultaya hazırlıyor kimin genel başkan ve başbakan,bakan olması için harıl harıl parti içinde istişarelere devam ediyor…
Seçimin üzerinden daha bir hafta geçmeden partiler üstü olması gereken kişi,muhalif partilerin içişlerine karışıyor; genel başkanlarına medya üzerinden göndermeler yapıyor,sataşıyor; bunlar genel başkanlıktan istifa etmeli diyor, gazetecilere bizim partiyle uğraşacağınıza muhalif partilerle uğraşın diyor..
Allah aşkına daha göreve başlamadan parti genel başkanı gibi hareket eden Erdoğan’ın 77 milyonun vatandaşı olacağına,siyaset üstü hareket edip toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede duracağına nasıl inanırsınız?
Yargının etkisiz hale getirildiği,yargı bağımsızlığını ortadan kalktığı ve siyasallaştığı yerde;kayıt dışı gelişmeleri önleyemezsiniz ve devlet hukuk devleti olmaktan çıkar…
İşte Zonguldak’ta güvenlik nedeniyle kapatılan özel bir sektöre ait maden ocağında 14 işçinin göçük altında kalıp 10 saat sonra göçük altında ölümle burun buruna gelen,ocağın güvenilir olmadığı için kapatıldığını bilen ocak sahibi, korkup polise bile haber vermiyor vicdansız, göçük altında kurtarılmayı bekleyen bir işçinin babasının şüphelenmesiyle polise verdiği haberle her şey ortaya çıkıyor,Valilik ve AKOT’un saatlerce çalışmalarından sonra işçiler kurtarılıyor..
Bu ocağı kaçak çalıştıran kişi iki sefer para cezası almasına rağmen kaçak çalıştırmaya devam ediyor;niye yapmasın ki devletin güvenilir diye izin verdiği Soma maden ocağında ölen 301 maden işçisinin katliamından, ocak sahibine bir ceza çıktı mı?Zonguldak’ta ki kaçak ocak çalıştırana nasıl cesaret vermesin,yakalanırsan para cezasını yatır ve ocağı çalıştırmaya devam et..
Erdoğan’ın yargı kararlarını tanımadığı ve anayasa suçu işlemeye devam ettiği yerde, işverenlerin suç işlemesini nasıl önleyeceksiniz?
Hukuksuzluğun sonucu değil mi;AKP iktidarının 12 yılında 14 bin işçinin iş kazalarında ölmesi bunu ortaya koymuyor mu?
Hukuk devletini milletin iradesi diye ortadan kaldırır, yargı da siyasallaşırsa, herkes kafasına göre bir kuralsızlığı kural haline getirir,işte Zonguldak kömür ocağından göçük altında kalan maden işçilerinin hayat hikayesi bunun en canlı örneği değil mi?
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı anayasa suçu işliyor,yargı buna müdahale edemiyor veya yargının kararlarını Cumhurbaşkanı olan kişi bu kararları tanımıyor ve uygulamıyorsa,maden ocağını kaçak olarak çalıştıran kişinin suç işlediğinin karşılığı olur mu?
Bir ülkeyi yöneten anayasa,hukuk,yargı falan tanımam, beni millet seçti mantığıyla hareket ederse,sonuç ne olur düşünebiliyor musunuz ?
Hukuksuz demokrasiyi savunan,sandıktan çıkan sonuca göre çoğunluk üzerinden bakan,çoğulculuğu tanımayan,temel hak ve özgürlükleri yok sayan , yargıyı iktidarına bağlayan bir zihniyet değişmedikçe; daha çok şeyler göreceksin ey büyük Necip Türk halkı.
Hukukun devre dışı kaldığı bir ülkede yolsuzluk ve rüşvet meşruluk kazanır,bizde bunu yaşamıyor muyuz?
Erdoğan,Milletin iradesiyim ben,anayasa ve yargı da kim oluyor diyor.
Van yöresinin bir türküsü var:
Sabunu koydum leğene/gör başına ne gele.
Yorum Yap