Velevki affedersin ermeniyim!..

  • 8.08.2014 00:00

 Affedersin sözcüğü medeni ve  çok kültürlü toplumlarda ahlaksız bir söze başlangıç olarak kullanılır  küfür anlamına geldiği  için.

Başbakan Erdoğan 5 Ağustos 2014 tarihinde katıldığı bir televizyon programında:”ben Rize kökenliyim doğma büyüme de İstanbulluyum ,Türküm ve Sünni’yim ama benim için demediklerini bırakmadılar Gürcü dediler hatta affedersin bana Ermeni bile”  dediler..

Ermeniler bu ülkede Aleviler ve Kürtler kadar bir nüfus potansiyeline sahip olsalardı; sayıları kısacası milyonları bulsaydı,affedersin bana Ermeni bile dediler sözünü Başbakan  söyleyebilir miydi?

Asla diyemezdi ,nasıl olsa Türkiye’deki toplam  Gayri Müslim ün  nüfus sayısı 100 bin kişiyi geçmiyor.

Erdoğan neden peki Aleviler veya Kürtler için bunu söylemiyor,Başbakan hem Alevi değil hem de Kürt değil!.Bu iki kesimin potansiyel gücü söylettirmiyor.Aslında Erdoğan Alevilerden de nefret eden bir karaktere sahip.

Erdoğan’ın “affedersin bana Ermeni” dediler  sözü bir ırka karşı işlenmiş nefret suçudur açıkça küfürdür  ama yargı yürütmeye bağlandığı için ülkenin Cumhuriyet savcıları harekete geçmiyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimini  kazanmak  oy almak için  toplumun bütün değerlerini ve lirik duygularını kişisel  siyasal  amacı uğruna altüst ediyor Başbakan.

Erdoğan, bunları siyasi çıkarları için seçim stratejisi olarak   yapıyor ve Ermenilerden  toplumun büyük çoğunluğunun  nefret ettiğini bildi için  özellikle buna vurgu yapıyor. Erdoğan bunu bilinçli olarak yaparken, ya kendisine düşünsel desteğini şartsız veren yandaş gazetelerinde ve televizyon kanallarında yazan Ermeni kökenli yazarların buna tepki  göstereceği yerde Başbakanın ayağının turabı olmaya devam etmelerine ne demeli!..

Erdoğan’ın havuz medyasından beslenen  Ermeni kökenli ve tetikçi yazar takımı ayda veya televizyonda yaptıkları program başına kaç para alıyorlar bunu bir açıklasınlar?

Bir toplum ırkından  dolayı aşağılanacak o ırktan olan ve eli kalem tutan, demokrasiden,özgürlükten ve hukuku kaleminden ve dilinden düşürmeyecek, bir ırka  nefret dilini kullanan başbakana şartsız destek verecek hem de isim vererek ama aydın geçinen Ermeni yazarlar da kişisel ekonomik  çıkarları ve yazarlık kariyerini korumanın hesabıyla   sesini çıkartmayacak,bu  kabul edilir bir durum olamaz.

Başbakan bir ırktan bu kadar affedersin bana Ermeni dediler diye öfkeleniyor ama bana hırsız diyorlar sözünü ise gayet söylenen  olan bir söz gibi algılamasını ve kabul etmesini ve yargıya taşımamasına  ne demeli?

Ermeni olmak mı aşağılık bir şey, yoksa hırsızlıkla suçlanmak mı?

Ben başbakanın ‘affedersin bana Ermeni bile dediler sözünü dinleyince birden aklıma Ermeni kökenli Türk vatandaşı Boğaziçi Üniversitesinden bir akademisyenle ulusal gazetenin  birinde yapılan bir söyleşiyi hatırladım şöyle diyordu,Ermeni kökenli akademisyen:” üniversite de bir arkadaşımla bir konuda tartışıyorduk, ben bir Ermeni olarak dediğim de,arkadaşım estegfurullah diye karşılık verdi”  diyordu.

Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için CHP’li bir bayan milletvekili Gül için  Ermeni kökenli demişti ve Gül bunu hakaret olarak görmüş  bu bayan milletvekili için sembolük olarak 1 TL’lik(sadece bir TL) tazminat davası açmıştı..

Yani bu sadece Erdoğan’ın düşünsel dağarcığında olan bir nefret sözcüğü değil, Ermenilere bakış açısından geçmişten gelen alt yapısı ve potansiyeli olan bir nefret kültürünün dışa yansımasıdır, tesadüf söylenmiş bir söz değildir.

Peki Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında bunu neden bilerek gündeme taşıdı;başta 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu gündeme getirilmesini önlemek,ırkçı,mezhepçi ve dinci, kendisine  oyla destek veren, yabancı düşmanı olan kitleyi diri tutmak ve oylarını bloke etmenin stratejisi olarak görüyor.

Erdoğan,Nasıl olsa toplum içinde yukarıda da belirttiğimiz gibi 77 milyon nüfusun içinde Ermeni ve Gayri Müslimlerin  toplamı  100 bin kişi, denizde bir kum tanesi gibidir ve fark edilmesi ve bunlara  hakaret edilmesinde oylarını etkileyecek, toplumsal tepkiye dönüşecek ve yargının peşine düşeceğinden endişesi olmayan, kendini zora sokacak dişe dokunur bir kitlesel eylem dönüşmeyeceğini adı gibi biliyor.

Erdoğan’ın seçim kampanyasındaki izlediği yol 17/25 Aralık’ta yargının kendisine,yakınlarına ve bakanlarına yaptığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, seçim sürecinde gündeme gelmesini önlerse çok büyük başarı olarak gördü ve bugüne kadar da başardı!.

Dikkat ederseniz cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası süreci içinde yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu gündeme taşımamak için bu güne kadar üç konu üzerinde kamuoyundan ve medyanın gündeminden uzak tuttu ve gerçek gündeminden uzaklaştırıp;üç konuyla oyaladı toplumu bunun birisi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yapan polislere, paralel devletin polisi diyerek kollarına kelepçe vurarak,bunlar  casuslar diyerek gözaltına alınması ve tutuklanmaları;bir diğer ise Bülent Arınç’ın kadınlar toplum içinde kahkaha atmamalı demesi, üçüncüsü de  seçim arifesinde gündem oturan “Affedersin bana daha çirkinini söylediler Ermeni” dediler sözünü tartıştırması?

17/25 Aralık’ta yapılan Yoksulluk ve rüşvet operasyonu duyarlı bir toplumun  gündemine girebilse Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından  Can Dünadar’ın beş gündür yayınlanan  “25 Aralık Fezlekenin Ayrıntıları” başlıklı yazı dizisi bunun somut kanıtıdır.

Başbakan Erdoğan artık seçimi kazanmak için yapmayacağı hiçbir şey yok,muhaliflerine hakaret etmeyi,iftira atmayı kendine destek veren çoğunluğa dayanarak her şeyi yapabileceğinin göstermiş ve göstermeye de devam ediyor.

Affedersin bana Ermeni dediler sözü de Başbakana yakışan ve oy getiren bir sözdür,yeter ki “yolsuzluk ve rüşvet” gündem girmesin gerisine teferruat olarak bakıyor.

Bu kadar yolsuzluk,hırsızlık ve rüşvetle suçlanan çocuklarının üstüne kayıtlı olan mal varlığını açıklamayan,  siyaseti bir zenginlik aracı olarak kullanan,demokrasiyi gideceği yere varmak için bir  tranvaya benzeten ve yargıyı bay pas eden,yargıyı yürütmeye bağlayan  seçim başarısını hırsızlıkla kapatan bir siyasetçi demokratik toplumlarda görülmüş değildir.

Yargıdan aklanmayanı demokratik toplumun  siyasileri  seçimlerle  aklanamaz..

Yargının bağımsız ve tarafsız olması,çok kültürlü bir toplumu bir arada tutacak,AB standartlarında  demokratik saydam denetlenebilir bir  ülke için, 10 Ağustos’ta  sandığa gidelim,demokratik yoldan Erdoğan’a haddini bildirmek ve seçim yenilgisini tattırmak ve ezberi bozmak  için  hayır diyelim.

Not:Seçim olmadan Erdoğan’ı şimdiden cumhurbaşkanı ilan ettiler,ey sandık neye kadir değilsin!.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums