Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kürdistan’ın doğuşu

  • 2.07.2014 00:00

 Cumhurbaşkanlığı seçiminin  telaşı sınırımızda ve bölgemizde cereyan eden ve sıcak savaşa dönüşen  mezhep,din ve etnik savaşlarını ikinci plan atmış gözükse de, öyle bir savaş ilerliyor ki şimdiden Kürdistan devletinin seslerinin yanında en az Orta doğuda yeni 10 ile 15 arasında yeni devletin ortaya çıkacağı kaçınılmaz görünüyor.

Böylesi yakıcı bir savaş sürerken,Cumhurbaşkanlığına aday olacak adayların Başbakan Erdoğan’ında Cumhurbaşkanlığına adaylığının kesinleşmesinden sonra ülke gündemi 10 Ağustosta ki Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenmiş durumda..

Fakat sınırımızda ve bölgemizde süren iki ülkedeki iç savaşın nerede duracağını kimse kestiremediği gibi nasıl bir yola girdiğini de bilemiyor.

Irak’ın üçe bölüneceği kesin ama Suriye iç savaşının sonucu  kaç devlete gebe bu da üzerinde durulması gereken bir soru ama yanıtını da kimse veremiyor şimdiden.

Orta Doğuda sınırımız olan komşularımız   başta Irak,Suriye  ve kuzey Afrika ülkelerinden Libya başta olmak üzere bu ülkelerin toprak bütünlüğü “kırmızı çizgimiz” sözü  klişe bir söz olmaktan başka bir anlam taşımıyor artık.

Bahsettiğimiz ülkeler öyle bir durumda ki;derler ya gün doğmadan neler doğar misali bir iç savaş yaşanıyor,milyonlarca insan komşu ülkelere sığınıyor mülteci olarak.Şuan Türkiye’ye sığınmış tam 1 milyon 50 bin Suriyeli Mülteci yaşıyor, bunun 350 bini çadırlarda geri kalanın nerede yaşadığını kimse bilmiyor.Irak ve Suriye’de iç savaşta ölen insan sayısı Irak için 1 milyon,Suriye için ise 175 bin gibi korkunç rakamlardan bahsediliyor.

Bu savaşların kendi komşusu ülkelere ve bölgeyi sarması  an meselesi,bu ülkelerin içinde Türkiye’de var tabii.

Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olmadan 7 maddelik çözüm sürecine yani Kürt sorununa bir açılımla katkı sundu ama bu yedi madde de Kürtlerin olmazsa olmazı olan anadilde eğitim,kalekolların yapılmasının durdurulması,koruculuk sisteminin tasfiye edilmesi,şartsız genel af bulunmuyor,bu şunu gösteriyor Erdoğan’ın Ramazan ayı boyunca siyaset iftariyesi Kürt menüsü olması kaçınılmaz gözüküyor.

IŞİD’in Musulu ele geçirmesi ile Peşmergelerin petrol şehri Kerkük’ü korumak için IŞİD ile sıcak savaşa girmesiyle,Barzani’n birkaç ay içinde referanduma giderek Kürt devletini ilan etmelerine hazırlanması Erdoğan’ın siyasetinin ağırlığını iç barışı tehdit eden ülkenin yumuşak karnı olan Kürt sorununun çözümüne ağırlık vermesi kaçınılmaz oldu. 

Yazının giriş paragrafında da belirttiğimiz gibi Türkiye Cumhurlaşanlığı seçimine kilitlendi ama orta doğu da ve komşumuz olan iki ülkede süren iç savaştan kaç ülke çıkacağı tartışılıyor,haritalar havada uçuşuyor, sınırlar çiziliyor uluslararası medyanın ve dış politikanın  gündem maddesi Irak ve Suriye’de ortaya çıkacak devlet sayıları tartışmaları yapılırken, bizler ise bizi ilgilendiremeyen bir havanın olması da ibretlik bir olay,değil mi?

Ne oldu Musul konsolosluğunda IŞİD tarafından kaçırılan 39 konsolosluk çalışanı ve 41 Tır kamyonu sürücüsünün akıbetinden bir haber var mı?Yok .Olmadığı gibi bu konuyu haber yapmanın da yasak olduğu bir süreci yaşıyoruz.

Cumhurbaşkanı kim olursa olsun isterse Erdoğan oyları silip süpürsün, bölgemizde ve iç meselemizi yakından ilgilendiren bu savaş, Kürt sorunuyla ülkenin sınırları yeniden belirlenmeye namzet gibi gözüküyor..

Demedi mi,Dışişler bakanı Davutoğlu, Orta Doğunun haritası yeniden çiziliyor, diye..

Peki komşularımızın haritası yeniden çizilecekte biz dışarıda mı kalacağız,sınırlarımızda bir değişikliğin olmayacağının garantörlüğünü  kim verebilir Türkiye’ye.

Magazin kültüründe klişe  bir söz vardır “yuva yıkanın yuvası olmaz” diye..

Komşusunun evinin iç huzurunu bozan aileyi birbirine düşürenin geleceği de  ondan farklı olmaz.

AKP’nin parti sözcüsü Hüseyin Çelik eğer bir Kürdistan kurulursa onlar bizim kardeşimiz diyerek tanıyacaklarının sinyalini veriyor bir yabancı basına verdiği mülakatta;daha sonra demedim diyor ama Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etme hakları vardır diye de kendini yalanlıyor.

Özgür Gündem gazetesinin  iki yazarı Kandilde KCK eş başkanı Cemil Bayık ile yaptığı söyleşide dile getirdiği çok çarpıcı ve düşündürücü bir iddiası vardı Bayık’ın..

Cemil Bayık:” IŞİD’in güçlenmesine ve Musul’u işgal etmesinde Suudi Arabistan,Katar,Türkiye ve KDP’nin yani Mesut Barzani’in  çok büyük desteği olduğunu söylüyordu.”

Cemil Bayık’ın bu iddiası AKP hükümeti tarafından yalanlanmadı.

Bu iddia çokta yabana atılacak bir tez değil,Erdoğan Suriye iç savaşında Şiilere karşı bir Sünni ittifakla yola çıkmadı mı Esed’i devirmek için,ittifak ettiği ülkeler Katar ve Suudi Arabistan değil miydi?

Bu ittifak Mısırda Mursi’ye karşı askeri darbe yapılması, Katarın ve Suudi Arabistan’ın askeri darbeyi desteklemesiyle bozulmadı mı?

Kısacası Orta Doğu coğrafyasında kartlar yeniden karılıyor ittifaklar savaşın yön değişikliğiyle  ve ilerlemesine göre yeniden oluşuyor ama bizler ise kim cumhurbaşkanı olacak  derdindeyiz?

Biz kim Cumhurbaşkan kim olacak diye uğraşa duralım,Rojova’dan sonra ikinci bir Kürt devleti komşumuz ortaya çıkacak bu kesin gibi ama bu Kürt devleti Mezopotamya coğrafyasını kapsayıp büyük Kürdistan haritasını ortaya çıkartırsa ,bizim bir politikamız var mı?

Bir hatırlatmayla yazıya son noktayı koyalım;birinci dünya savaşında dünyada ülke sayısı 55 idi,şimdi BMÖ üye ülke sayısı 195,Orta doğuda süren savaşların  sona ermesiyle,dünyadaki devlet sayısı kaça çıkacak hiç düşündük mü?

Karacaoğlan şöyle der:”kim var-imiş biz burada yok iken”

Tarih bilinci olmayanlar tarihi hamak olarak kullanırken,tarihe baş vuranlar ise tarihi sıçrama tahtası olarak kullanırmış.

Biz hangi kategoride yer alıyoruz?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums