Seçim sonuçlarını nasıl okumalıyız!.

  • 1.04.2014 00:00

 Başta şunu açıkça belirtelim 30 Mart seçimlerinin sonucunu  seçmenin yüzde 45’i hukuku ve özgürlükleri değil de ekonomiyi önemsedi,diye okunabilir mi?

Bu başarı ve seçim sonuçlarıyla sular durulur mu,ülkedeki gerginlik sona erer mi,toplumdaki tansiyon düşer mi,bunu da zaman gösterecek.Ama bu sıcağa kar dayanmaz Erdoğan ülkeyi hukuksuz nereye kadar götürebilir?Toplumun yüzde 55’ni ve demokratik yeryüzünü karşısına alarak nasıl götürecek?

Peki bu kadar yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı ve  yargıdan kaçırıldığı, sosyal medya üzerinden yasakların uygulandığı,medya özgürlüğünün boğulduğu,twetter ve YoToba getirilen yasağın devam ettiği,yargının yürütmeye bağlandığı,hukukun baypas edildiği bir dönemde,bunlar  neden sandığa tepki oyu olarak yansımadığını da iyi okumalıyız..

Yoksa yolsuzlukların ve rüşvetin bu topraklarda ne günah ne de suç olmadığının teyidi olarak mı görmeliyiz seçim sonuçlarını.

Birincisi:30 Mart seçim sonuçları gösterdi ki,Türk toplumu çağdaş bir hukuk toplumu olmadığını teyit etmiş oldu demek mi gerekiyor?Yürütmenin ve yasamanın  her şeyi belirler olduğunu ve hesap vermesine ihtiyaç yok mu dedi seçmenini yüzde 45’i?

İkincisi:Türk toplumu Kuvvetler ayrılığı diye bir şeye ihtiyaç duymuyor,tabi ki AKP’nin birinci parti olarak seçimlerden  başarıyla çıkması ve seçmeninin yüzde 45’inin böyle bakıyor diyebilir miyiz?Başbakan da kuvvetler ayrılığı önümüzde engel demişti;başbakanın seçmeni de aynı yolu seçti dersek, abartmış olmayız.

Üçüncüsü:Seçim süreci boyunca muhalefetle iktidar eşit şartlarda yarışmadığı da su götürmez bir gerçek.Erdoğan’ın seçim meydanlarında konuşmasını tam 20 kanal yayın akışını kesip canlı yayına geçip verirken,muhalefetin konuşmalarını ise en fazla üç kanal verdi.Sosyal medyaya getirilen yasaklarda bir başka avantaj olarak AKP’nin hanesine artı olarak yazıldı.

Yargının yolsuzluk ve rüşveti ortaya çıkartmasını bir darbe gören Erdoğan, hırsızlıklarını sandıkla meşruiyet kazandırmaya çalışan ve din üzerinden  kılıf aramasına ne demeli?

AKP’nin tetikçi Müslüman geçinen yazarları demedi mi,Başbakan’ın evinde olan telefon tapeleirnden öğrendiğimiz evdeki  milyar dolarları sıfırla oğlum konuşmaları için; Başbakana zenginler fitre ve zekatı olarak vermişlerdir,fakir fukaraya dağıtsın” diye.

Erdoğan da ben devletin kasasından para çıkmıyorsa onu yolsuzluk olarak görmem demesine ne demeli?

Bizim toplumda hukuk mu,önemli ekonomi mi?

30 Mart seçimlerinde seçmenin yüzde 45’i  ekonomiyi önemsediğini, sandık sonuçları da bunu gösterdi?

Ekonomi önemlidir, demokrasi karın doyurmaz mı dedi, 30 Mart’ta  seçmenin yüzde 45’i?

Köylünün çarşıda görüp de  almak istediği ve yabancı gelen bir nesne için satıcıya dönüp, hemşerim bu sattığın mala davara yarar mı, diye sormasını hatırlatıyor bize seçmenin yüzde 45’nin kararı!.

Peki ya yargıyı yürütmeye bağlayıp, yargıya da  25 Mart’ta   darbe yapan Erdoğan, iftiralarını,hakaretlerini  ve kendisine isnat edilen yolsuzluk ve rüşvet suçlarını yargının dışında  kim karar verecek?Seçim sonuçları bunu bertaraf mı etmiş oldu?

Bundan sonra olacak yolsuzluk ve rüşvet suçlarını sandığa mı, götüreceğiz?

17 Aralık’ta başlayıp 25 Aralıkla ayyuka çıkan ayakkabı kutuları içindeki  milyon dolarlar ve para kasaları ve para sayma makinelerini, internete düşen telefon tapelerini seçim sonuçları bize unutturacak mı?

Başbakanın seçim sonuçlarından gelen başarılarını gördükten sonra İstanbul’dan gelip, Ankara’da parti genel merkezinden yaptığı seçim sarhoşluğu içinde yaptığı balkon konuşmasının, seçim meydanlarındaki konuşmalarından hiçbir farkı var mıydı?

Cemaatin adamlarını kastederek kaçanlar bu akşam kaçan kaçsın ama yarın hepsinin inlerine ineceğiz demesi,kendini yargının yerine koymasını, seçim sonuçları mı vermiş oldu?

Ya  “Batı’nın özlemini duyduğu demokrasi bizde var” demesini nereye koyacağız.

Böyle bir çelişkiler içinde ve kendine oy veren kesime milli irade deyip,vermeyenleri rejim karşıtı görmesi,vatan hainleri demesinin  ardından da;ben 76 milyonun başbakanıyım demesini nasıl okuyacağız.

Erdoğan’ı seçimden sonra hiçbir AB ülkesinden ve ABD’den kutlama gelmez iken..

Başbakan seçim başarısından dolayı kutlayan ülkelerin  liderleri kimler biliyor musunuz?

Tebrik edenlerin Demokrasiye inanmayanlardan olması şaşırtıcı da değil.

Rusya’dan  Putin,Azerbeycan’dan Aliyev ve Pakistan Başbakanı,Erdoğan’ı kutluyorlar bize benzedin dercesine.

Boşuna dememişler “söyle dostunu bana da kim olduğunu söyleyeyim.”

Seçim sonuçları, Güney doğu ve doğu Anadolu da BDP’nin başarısı ve özerklik inşasına girişmesi,dünya ve komşularımızla  uyumsuzluğumuz sonucu bizi ülke olarak ne kadar zor sorunlar beklediğinin ve karşı karşıya olduğumuzun işaretlerini verirken, Suriye ile her an sıcak bir çatışmaya girilmesinin de eli kulağında olması,Erdoğan’ı seçim sarhoşluğunun etkisinde kalmadan aklı selim hareket etmeyi öğretir.

Seçim sürecini ve sonuçlarını  birde muhalefet  açısından ele alıp BDP’nin dışında, CHP ve MHP’nin  yolsuzluk ve rüşvet olayı ortaya çıkmasaydı, topluma ne mesaj verecekti,bunu da sorgulamalıyız.

En önemli sorulması gereken soru hukuksuz ve yargısız ülkeyi nasıl yönetecek Erdoğan?

Yargıya darbe yapan,harcamasını denetlettirmeyen,12 yıldır yönettiği devlete çete,muhaliflerine vatan haini  diyen bir Başbakanı,30 Mart seçim sonuçları aklar mı?

30 Mart seçim sonuçlarını birde böyle okumalıyız!.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums