HAKARETLERİN ,İFTİRALARIN HAVADA UÇUŞTUĞU BİR SEÇİMDE BÖYLE GEÇTİ

  • 28.03.2014 00:00

 30 mart 2014 yerel seçimleri nasıl geçti diye ileride  bir çocuk  soru sorarsa bir gün,  her halde aklı başında  bir kişi cevap verirken  yutkunacak ve bazı yerlerini bipleyecektir başka türlü nasıl anlatırsınız.

Yaşı gereği  beş altı seçim görmüş  her deneyimli vatandaş, ülkesinde böyle bir seçim sürecini  hatırlaması mümkün değil.Geçmiş seçimlerde çatışmalar, gerginlikler yaşadık, yasaklarla karşılaştık ama hakaret ,iftira ve  küfre  rastlamamıştık bunları  bize Erdoğan yaşattı.

Seçimlerde liderler arasında gergin tartışmalar salvolar yapılırdı ama hiç birisi hakkını teslim edelim,hakaret,iftira ve küfür gibi böylesi hiç  olmamıştır.

Başbakan Erdoğan’ın gezi olayları ve 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra  başlattığı hakaret,iftira ve gerginlikten beslenen  bir toplumsal dil kullanarak, adeta seçimi seçim olmaktan çıkartıp bir savaşa gider dil kullanmaya başladı.

Çay içmeye uğradığım  bir çay ocağında bir grup emeklilerden oluşan,kış mevsiminde havanın güzelliğinden faydalanıp çay ocağının dışına çıkmış, küçük bir sehpanın etrafında plastik  taburelerle oturmuş  aralarında,seçim sürecinin tartışıyorlardı, bende arkam dönük çayımı yudumlarken kulak misafiri oldum konuşmalara.

Bir tanesi şöyle diyordu: kendini önce tanıtarak Bingöllü olduğunu söylüyordu, ben milli eğitimden emekliyim seçim süreçlerini hep yakından takip ettim, keskin sola da keskin sağa da oy vermedim hep merkez sağ veya  sol partilere oy verdim,Erbakan’ı  hiç sevmedim ama Erdoğan kadar siyasette seviyeyi düşüren insanlara hakaret eden,iftira atan,mezhepçi ve dinci,toplumu ayrıştıran bir devlet adamını hiç görmedim..Dinci ve mezhepçi demesi dikkatimi çekti emekli memurun söylemesi, bende yazılarımda çok vurgulamışımdır,Erdoğan’ın dinci ve mezhepçi olduğunu.

Emekli memur, boşuna dememiş atalarımız ‘gelen gideni aratır’ diye,en nefret ettiğimiz siyasetçiye rahmet okuttu Erdoğan.Kaybetmeden kıymetini bilmeyi öğrenemedik,Allah Erdoğan gibi terbiye yoksunu bir siyasetçiyi başımıza göndertmeseydi değerli olanları nasıl fark edecektik.

Bunları  konuşan emekli devlet memurunu herkes itiraz etmeden dinliyor ve onaylıyorlardı,sözünün kesilmediğinden ve  sözlerinin itibar gördüğünü anlayan memur kendisini seçim kürsüsünden hissedercesine devam ediyordu;bu nasıl bir ahlak diye Erdoğan’ı kastediyor hiç Demirel’den Ecevit’ten,Türkeş’ten,Erbakan’dan,Özal’dan Mesut Yılmaz’dan,Çiller’den hatta darbeci Kenan Evren’den  hiç böyle rakiplerine hakaret ve iftira atan bir söz duyduk mu,ben duymadım.

Muhalefete hain,dış güçlerin uşağı,PKK ile görüşüyorsun diyenlere,görüşen de görüştü diyen de şerefsiz, alçak namussuz gibi kavgada söylenmeyecek sözlerle karşılık veriyor;dış politikasını eleştirenlere de vatan hainleri,diyerek meydanlarda yuhalattırıyor diyerek, konuşmasına devam ediyordu..

Bu konuşmalara canlı tanık olduktan sonra çay ocağından ayrılıp,eve gelip  yazı yazmak için bilgisayarın başına oturunca başbakan rakipleri için ne demiş diye kısa bir internette  turladım,geçmişte yazdığım yazılara baktım.

Aman Allahım ne dememiş ki Erdoğan rakipleri için,bu sözleri seçimle iş başına gelmiş bir devlet adamı değil de, sanki darbeyle yönetime el koymuş, muhaliflerini düşman gören tam bir diktatörlerin dilini  çağrıştırıyor.

Hiçbir siyasi rakibini ayırt etmeksizin 2011 yılından yani ustalık döneminden başlayarak, tüm muhalif olanlara,sivil toplum örgütlerine,iş çevresine,muhalif yazarlara, gazetecilere ve muhalif olan  her birey nasibini almış, Başbakanın bu ahlaksız terbiye yoksunu sözlerinden.

Bu sözleri yazıya almayı düşündüm ama sonra vaaz geçtim, yukarıda bir emekli memurun hatırlatmalarını  yeterli diye girmedim.. insanlar  başbakanın  bu sözlerini  her gün en az 15 televizyon kanalında hem de canlı olarak  ekranlarında dinliyor, birde benim köşemden okurlarımın asabını bozmaya hakkım yok diye düşündüm,gerçekten bu ahlaksız sözleri insan yazarken bile çok geriliyor.

30 Mart yerel seçimlerine damgasını vuran 17 Aralık “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” oldu.

Başbakanın kimyasını  Gezi olaylarından sonra 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu iyice bozdu, ama ne bozma, Başbakan her önüne gelen hakaret ve iftira atmayı yaşam biçimi seçti.

Seçim meydanlarını Erdoğan tam bir küfür pazarına dönüştürdü.

Bu operasyon olmasaydı seçimlerde ne konuşulacaktı gerçekten çok merak ediyoruz,yerel yönetimlerin yetkileri ve kentlerde yaşayan inananların sorunları konusunda bir düşünce ve projeler etrafında geçerimiydi,tartışmalar!.

İlk önce parti içi demokrasinin işlemesi gerekiyor ve bütün adaylar ön seçimle belirlenmeli.

Bunların başlaması için ilk önce AB standartlarında bir demokratik anayasaya ihtiyaç var.

Yerel seçimlerde belediye başkanlığında yüzde 51 barajı uygulanmalı.

İlk tur seçiminde yüzde 51 oy alan belediye başkanı olmalı..Yüzde 51 bulunmadığında   en fazla oy alan iki aday arasında  ikinci tur seçimi yapılmalı.

Yine Belediye meclis üyeleri formülü mutlaka mahalle bazında temsil edilmeli,muhtarlar belediye meclis toplantılarının birer üyesi sayılmalı,oy kullanma hakkı verilmeli.

Yine önemli olduğunu düşündüğümüz ama merkezi yapıdan memnun olanların asabının bozulduğu, adem-i merkeziyetçiliğin hayata geçmesi için, valiler ve kaymakamlar seçimle iş başına gelmeli,seçimle de görevleri sonlandırılmalı.Atanmışların değil de seçilmişlerin yönettiği bir döneme geçmeliyiz.

Bizde bunların tartışıldığı  ciddi bir  televizyon programlarını gördünüz mü?

Yok.

Ülkenin başbakanın muhaliflerine hakaret,iftira,yasaklar,tehdit ve toplumu geren,öteleyen ayrıştırıcı dilinden bunlara zaman kalmıyor ki!.

12 yıldır yönettiği devlete çete diyen,yargının görevini yapmasını kendisine yapılmış darbe gören  bir başbakan,dünyanın neresinde görülmüş?

Yargıyı kendisine bağlayan,harcamalarını denetlettirmeyen,hırsızlığı ve suçu yargı da değil de sandıkta aklanmaya çalışan bir siyasetçi gördünüz mü hiç?

İşte biz bunları yaşayarak bir seçim dönemini daha  kapatacağız  iki gün sonra ama seçimden sonra ne olur ,gerçekten kimse bir şey kestiremiyor.Yargısı olmayan bir devletle toplum nasıl yönetilir?

Gidişat hayra alamet değil,bizleri toplum olarak çok zor günler bekliyor.

Savaş tam tamcılarının sesleri gelmeye başladı bile.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums