Yargı mı Erdoğan’a darbe yaptı,Erdoğan mı yargıya darbe yaptı?..

  • 26.01.2014 00:00

 Aslında kaç gündür dünyada ve bizde olan yoksulluğu, gelir dağılımındaki uçurumu yazmak istiyorum ama ülke gündemi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ve yargıya yapılan darbeye kilitlendiği için yazamıyorum.Yazmak isteyip de yazamadığımı kısaca  özetleyeyim; dünyanın en zengin 85 kişinin mal varlığı,dünya nüfusunun yarsını oluşturan 3.5 milyar insanın malvarlığına eşitmiş.

Neyse biz konumuza dönelim..

Yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan çıkar misali “17 Aralık 2013 tarihinde yapılan  yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan” bu tarafa böylesi bir tartışmaya toplum olarak kilitlendik..

“Yargı mı Erdoğan’a darbe yaptı Erdoğan’ mı yargıya darbe yaptı?”

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yolsuzluk olduğu tartışılmaz bir vaka.  

Yargı krizinde yaşadığımız krizin siyasi krize dönüşmesi,toplum olarak bizi hukuksuz bir boşluğa düşürdü ve yargının  yürütmeye bağlandığı bir tünele girdik.

Yalnız biz değil  dış dünyada  bu tartışmalara giriyor başta ABD, AB ve üye ülkeler bu tartışmaların  nerede duracağı veya biteceğini ise kestirmek mümkün değil,30 Mart’ta  yapılacak olan  yerel seçimler yaklaştıkça daha da bu tartışmaların ateşi yükselecek ve çöl sıcaklarına dönüşecek gibi.

Ülkenin iç ve dış gündemini belirleyen değişmez  sorumuza dönersek peki:

”gerçekten yargı mı AKP  hükümetine yolsuzluk üzerinden darbe yaptı,yoksa Erdoğan mı yargıya darbe yaptı?”

Biz Başbakanın yargı kararlarını uygulattırmayarak yargıya darbe yaptığını savunuyoruz,başbakanın dalkavuk medyası ve onun esnaf takımından oluşan saz ekibi gazeteciler ise,komplo teorileri üzerinden yargının Erdoğan’ı itibarsılaştırmak için yargının Başbakana darbe yaptığını söylüyorlar..

Bir soruyla devam edelim tartışmaya, neden Erdoğan 17 Aralıkta yapılan birinci operasyona müdahale etmedi de, 25 Aralık ta yapılacak olan ikinci operasyonda devreye girerek bu operasyonu durdurdu?

Birinci operasyon için  Erdoğan,  ilk açıklamasında;şuan yargıya intikal etti olay bir şey diyemem diye Konya’da açıklama yaptı.

İkinci operasyon, oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın da içinde olduğu 41 kişiyi kapsıyordu, ağırlığı AKP ile zenginleşmiş büyük ihaleleri alan üçüncü boğaz köprüsünün ve  üçüncü İstanbul’da yapılacak büyük hava limanı ihalelerini alan iş adamları vardı, gözaltına alınacakları listesinde.

Erdoğan bu operasyonla oğlumun üzerinden bana ulaşmaya çalışıyorlar deyip,savunmaya geçti ve yaftalamaya başladı başta cemaat olmak üzere bütün muhaliflerini,hain ve dış güçlerin işbirlikçisi,diye kavgada söylenmeyecek sözler söyledi ve iftiralar attı.

Yıllardır kamu ihalesini Başbakan tam 61 defa değiştirdi ve son on yıldır büyük kamu ihalelerini ise hep ikinci operasyonda gözaltına alınacak olan iş adamlarının  aldığını(verildiğini) başta medya olmak üzere ,iş aleminde ve siyaset çevrelerinde bilmeyen yok gibiydi..

Bu kısa açıklamalardan sonra yargı mı Erdoğan’a, Erdoğan’ mı yargıya darbe yaptığı anlaşılmış olmalı..! Tabi kamu ihaleleriyle zenginleşenler,  Başbakanın kadrosundan gazetecilik yapanlar bu tezimizi ve mahkeme kararlarını kabul etmeleri mümkün değil,çünkü Erdoğan kabul etmedikçe bunlar da kabul etmeyecek.

Başbakan ikinci operasyonu durdurup,yargı ve emniyet içerisinde bir çete var ve bu çete üzerinden paralel bir devlet yapılanması ortaya çıktı diyerek,operasyon yapan savcıları ve savcının talimatını yerine getiren bütün emniyet müdürlerini ve polis şeflerini görevden ya el çektirdi ya yerleri değiştirildi..Ama ortaya bir belge çıkartamadı..

Görev yeri değiştirilen 2 bin 500 polisten sonra yargıda da tam 117 hakimin ve savcının da görev yerler ive  mevkileri değiştirildi.Tır skandalı ise bambaşka bir kepazelikle bizi tanıştırdı.

Başbakan HSYK’ da yapacağı anayasal değişikliği yapmadan yargıyı kendine bağladı.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra,yargının yürütmeye bağlanması ile milli ordumuza kumpas kurdular sözünden sonra, balyoz ve Ergenekon hükümlüsü askerlerin yargılanması gündeme geldi ve mahkemelerin kararları şaibeli diye tartışılır oldu..

Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım’a Yargıtay’ın 30 aylık ceza vermesinden sonra ,Aziz Yıldırım,  “bu kararı tanımıyorum hangi devletin kararı “diye  reddediyordu..Haklı olarak.

Aziz Yıldırım  yerden göğe kadar haklı, başbakan mahkemelerin kararını tanımıyor ve savcının talimatını polise  operasyon yaptırmıyor, başbakanın tanımadığı mahkeme kararlarını vatandaş niye tanısın,bir de 12 yıldır yönettiği devlete çete diyorsa bir başbakan, o devletin kurumlarının kararlarına kim inanır!.

Bundan sonra her seçim sonunda Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim sonuçları üzerine yaptığı açıklamalarda tartışmalı olacak!.Niye olmasın ki iki  devletli bir ülke olduk!.

Başbakanın operasyonları durdurmasından sonra yargı ve devlet üzerinden tam bir geyik muhabbeti ve mizah türetilmeye başladı internet üzerinden..

Bunlardan birisi PKK lideri Abdullah Öcalan demiş ki:” bu ne benim çektiğim bir tek mahkemelerin  kararlarını ben mi tanıyacağım,benim günahım ne?”

Bir başka mizah ise,hukuk devletinin ne olduğunu bilen bireylerden meydana gelen vatandaşlar tartışıyorlarmış aralarında ”sabah kapımızı çalan ve sokakta kimlik soran polislere sen paralel devletin mi, yoksa Erdoğan’ının devletinin  polisi misin” diye soracaklarmış..”

Espriler gerçeğin güldürmesidir aslında.

Neden 17 Aralık sorusuna takılanlara bir referans verelim MİT Nisan 2013 tarihinde başbakana verdiği raporda 17 Aralık’ta olan yolsuzluk ve rüşvet operasyonun içinde ismi geçenleri rapor ediyor ama Başbakan bunu ciddiye almıyor. Operasyon 17 Aralıkta  değil, 8 ay önce haberdar edilmiş haberiniz yok mu tetikçiler?

17 Aralık dış güçlerin sahneye koyduğu bir darbeyse, neden Erdoğan HSYK yasasında yapacağı düzenleme için Brüksel’e gitti,hani AB kararlarını tanımıyordu,AB’yi kastederek siz de kim oluyorsunuz diyordu?

Başbakan,kendine darbe yaptırmak isteyenlerden neden icazet alıyor,milli iradeyi uygulasa ya?.

Ya doların ateşi nasıl düşecek, dolar kendi rekorunu kendisi ekerde ediyor?

Yargıyı yürütmeye bağlayabilirsini ama doları kime bağlayacaksın sayın başbakan?

Hukuksuz bir ülkede istikrarlı bir ekonomi yürümez,hele piyasa ekonomisi bunu hiç affetmez!.

Piyasa ekonomisi gücünün halktan değil hukuktan alır, güvencesi de tarafsız ve bağımsız bir yargıdır bu karı kadar önemlidir.

                                                                                              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums