Devlet vatandaşa format atamaz da, peki dindar nesil yetiştirmek ne oluyor?

  • 11.10.2013 00:00

 Bizim başbakanın ilk söylediğine mi inancağız son söylediğine mi?

Başbakan Salı günü partisinin  grup toplantısında demokrasi paketini grubuna anlatırken; “devlet vatandaşına format atamaz” dedi..

Ardından da ideolojik bir sözle devam etti:”Dava taşını gediğine koyana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Bu sözü nasıl yorumlamalıyız veya nasıl okumalıyız;temel hak ve özgürlükler babında mı söylüyor yoksa gizli ajandasında yazılı olanın daha hayata geçmediğinden mi,mesaj veriyor?

Devlet vatandaşına format atamaz,buradan başlayalım..

 Doğru bir sözde peki Erdoğan’ın yaptıklarıyla ve konuşmalarıyla örtüşmüyor bunu nasıl ifade edeceğiz..

Onun için yazının girişinde söyledim Başbakanın ilk söylediğine mi, son söylediğine mi inanalım veya yorum yapalım..

İşte burası karışık bir süreç..

Hatırlatarak gidelim de başbakanın ve onu yandaşlarının yere göğe sığdıramadığı paketine döneriz.

Başbakan kendisi demedi mi:”bizim neslimiz bozdular,dindar nesil yetiştireceğiz?”

Erdoğan’ın bu sözü  vatandaşa format atmak olmuyor mu?

Darbecilerin Kemalist gençlik yetiştirmesinden sizin farkınız ne oluyor ?

Peki Başbakanın bir kadının kaç çocuk doğuracağı veya nasıl doğum yapmasını istemesi vatandaşa format atmak anlamına gelmiyor mu?

Yine başbakanın devlet kimsenin neye inanacağı veya nerede ibadet edeceğine karışmaması teziyle;Alevilerin ibadet yeri olan Cem evlerini yasal statüye kavuşturmaması ve devlet olarak caminin dışında ibadet yeri tanımayız sözü,tek din üzerinden  vatandaşa format atmak olmuyor mu?

Ya “tek din demesi” Reyhanlı da 53 Sünni  vatandaşım şehit oldu sözü; Kemalizm’in din ve mezhep versiyonunu hayata geçirmek, devlet imkanını kullanarak topluma  format atmıyor mu, Başbakan?

Devletin ideolojilerden arınmasını istiyorsunuz ama tek din ve mezhep  dayatmanız devlet nasıl nötr olur?

Kimsenin özel hayatına ve yaşam tarzına karşımayız, karıştırmayız diyen de Erdoğan;Dolma bahçe ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetini içime sindiremiyorum,diyen de Erdoğan?

Bunun hangisini ölçü alacağız?

Müdahalesi mi doğru, karışmaması mı?

Ya Başbakanın kızın bir erkeğin kucağında oturmasını hangi anne-baba ister sözünü nereye koyacağız, bundan daha iyi özel hayata müdahale olur mu?

Kimsenin yediğine içtiğine karışmayız diyeceksiniz;kim içki içiyorsa onu alkolikle tanımlayacaksınız;aksırana -tıksırana kadar içiyorlar diyerek içenleri aşağılamanız, bu özel hayata müdahaleye ve devletin topluma format atması olmuyor mu?

Ya AKP parti sözcüsü Hüseyin Çelik’in bir televizyon program sunucusu bayanın kıyafetini uygun görmemesi ve bayanın kanal yöneticileri tarafından işine son verilmesi;yaşam tarzına müdahale olmuyor mu?

Hani kim nasıl giyer diyerek türban üzerinden özgürlük tanımlıyordunuz ya;şimdi ahlak hocalığına soyunmanız, ne kadar etik bu?

Demokratikleşme paketine yer verdiğiniz ve doğru da yaptığınız yasayla; bir Milletvekilinizin Alevilerin inanç evlerini terör örgütlerinin yuvası göstermesi;nefret suçlarına girmiyor mu?

 İbadete yerinden çıkıp toplu katliamlar işleyenler aranıyorsa Cem evine sıra gelmez;insanları yakanlar ve boğazlarını kesenleri Kahramanmaraş,Sivas ve Çorum da camiden çıkanlara baksınlar!.

Başbakan İslam ile terörü yan yana getiremezsiniz bunu kabullenmeyiz,ya Cem evlerini terörle özdeşleştiren müridiniz olan vekile nediyeceksiniz?

Yazılı ve görsel medya da çok yer almayan ve Erdoğan’ın parti grubunda sarf ettiği Necip Fazıl’dan uyarladığı şu sözü nasıl okumalıyız:”dava taşını gediğine koyana kadar mücadele edeceğiz” ne anlamda bu mesajı veriyor?

Devleti dini esaslara göre yönetmek için daha çok kastedeceğimiz yol mu var demek istiyor Başbakan?

Yoksa çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede;  demokrasi ve hukuku bir araç olarak görüp “temel hak ve özgürlükler” önemli değil, çoğunluğun talepleri mi, önemli demek istiyor?

Tabi bu soruları çoğaltmakta mümkün,farklı yorum yapmakta.Başbakan grubunda ve parti toplantılarında ağırlıklı olarak din referanslı konuşuyor..

Başta da söyledik Başbakanın hangi sözünü değerlendirmeliyiz; gerçekten çelişkiler dolu açıklamaları hep kafa karıştırmaktan öte; toplumda yarılmalar ve korkulara neden oluyor.Erdoğan’ın,biz ve onlar sözü toplumun bir kesimini dışlayan nobran bir dili nereye koyacağız?

Bir devlet adamı her güzel sözü akıl süzgecinden geçirmeden, toplumun farklılığını yok sayarak alkış ve oy getirsin diye söylemesi,toplumsal çatışmaları besler.

Başbakan eğer bu söylemlerini oya çevirmek ve iktidarının ömrünü uzatmaya yönelik söylüyorsa ki;öyle gözüküyor, bu çok tehlikeli bir yol ve iç çatışmalara çağrı yapıyor.

Erdoğan,devleti AB standartlarında bir demokrasi ve hukukla ülkeyi yönetmeyi akıl etmeli; yoksa söyledikleriyle çelişen ve paradoks oluşturan sözleri kaos ortamı yaratıyor..

Devlet aklını evrensel hukukla bağlarsak devlet vatandaşına format atamaz..

Çok samimi olarak söyleyeyim bir vatandaş olarak; Başbakan sandıktan aldığı güçle çoğunluk üzerinden topluma ”din ve mezhep üzerinden format atmaya” çalışıyor.

Bunun somut göstergesi ise dindar nesil yetiştireceğiz,alkol yasası için söylediği sözler bunu kanıtlamıyor mu;iki ayyaşın çıkarttığı yasaya mı yoksa yüce dinimizin yasağına mı demdi mi,Erdoğan?

Peki ya medya üzerindeki baskısı demokrasilerde kabullenir bir durumu mu?

Erdoğan’ın,”Dava taşını gediğine koyana kadar mücadele” sözü daha çok tartışılacak ve her yöne çekilecek bir söz olduğunu da unutmayalım.

Devlet vatandaşına format atamaz ama Erdoğan bunu yapmaya çok istekli olduğu da gizlenemez bir gerçek.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums