Darbeciler yalnız değildir!.

  • 16.08.2013 00:00

 Yazının başlığına kızıp küfür edip geçmeyin,bir zahmet okuyun ondan sonra bana küfü edin, müsaade ediyorum.

Gündem hizmet hareketi(Gülen Cemaatiyle) ile AKP arasındaki polemiklerle sürerken ve kısmi  olarak ta Suriye deki iç savaşla ilgili  yayınlar,tartışmalar devam ederken birden farklı bir gündemle tanıştık ama ne gündem insanın kanının donduğu tüflerini ürperten, tam bir insanlık suçu işlenen gündemle..

Ülkenin gündemi de dünyanın gündemini de; 14 ağustosta darbeye karşı direnen savunmasız insanların üzerine saldıran ve savaş ilan eden mısır ordusu silah kullandı ve  gelen haberlere göre en az 500 kişinin öldüğü, darbecilerin haberlerine göre de 150 kişin öldüğü, binlerce yaralının olduğu haberleri gelmeye devam ediyor ama gelen haberlere göre ölü sayısının artacağından da endişe duyulurken;Mısır günden güne iç savaşa sürükleniyor.

Bilindiği gibi 3 Temmuzda seçimle iş başına gelmiş Mursi yönetimine karşı Mısır ordusu  darbe yaparak yönetime el koydu ve Mursi taraftarları darbeden bu yana Adeviye meydanını hiç terk etmedi, bundan on beş gün önce yine darbeciler Mursi taraftarlarına  güvenlik güçleri saldırarak 50 kişinin ölümüne neden olmuştu.

Mısır ordusunun yani darbecilerin yaptığı bir katliamdır ve tam bir insanlık suçu işlemektedir; çünkü savunmasız insanlara saldırmıştır Mısır güvenlik güçleri,silaha sarılmış askerlerle çatışan karşısında bir güç yoktur ve affedilecek ve savunulacak hiçbir yanı yok bu vahşetin.

Gelelim işin detayına; yani darbeye karşı olanlarla Mısır da ki darbeyi çok yönlü irdeleyenler arasında geçen; demokrasiyi kendine göre tanımlayanların arasında geçen tartışmalara..

Mısırda darbeye karşı direnen halkın yanında olmak ve destek vermek çok güzel bir tavırdır bu demokrat bir duruştur..Suriye de rojava da Kürtlere yapılan katliamlara ve kendi ülkesinde askeri uçaklarla katledilen 34 Kürt vatandaşının katledilmesi konusunda sesi soluğu kesilen ve görmezlikten gelen,kör ve sağır rolü oynamayı nereye koyacaksınız ey yandaşlar?

Başbakan Mısırda güvenlik güçlerinin darbe karşıtlarına yaptığı katliama; yerden göğe kadar haklı isyan edecek derecede kınaması ve lanetlemesi;Batı ve kimi İslami ülkelerini bu vahşete  sessiz kalmakla  insanlık suçuna ortak oluyorlar derken, duyarlı olmaya çağırması yerinde bir öfkeli çıkıştır..

Erdoğan’ın konuşmasını televizyonlar canlı yayında(gerçi hangi konuşmasını vermiyorlar ki) verirken özellikle de dinledim; Başbakan ABD’ye  bu konuda Mısırda ki katliamla ilgili hiç eleştiri getirmediği gibi, uyarıda da  bulunmaması  manidar değil mi?

Mısırdaki askeri darbeye ABD karşı çıksaydı Mısır ordusu darbe yapabilir miydi?

Kesinlikle yapamazdı.

Peki Başbakan ve onun dalkavuk medyası alabildiğine Mısır da ki darbe üzerinden Gezi olaylarını darbeyle ilişkilendireceklerine;ABD’nin Mısırdaki askeri darbeye karşı sessiz kalmasını neden hiç gündemlerine almıyorlar ve yazmıyorlar?

Çünkü Başbakan konuşmadığı için başka bir tarifi var mı bunun!.

Merkez ana akım medya içinde yer alan ve hükümete yandaşlık yaparak yayın hayatını devam ettiren gazetelere bakıyorsunuz; bu yayın politikalarını ve düşüncellerini rakipleri değil,en yakınları olan yüreğinin sesini dinleyen, demokrat insanlara bile  inandıramazlar.

Bir türlü alacakaranlıktan Sabahı olmayanı mı dersiniz,star olup ta  yıldızlaşamayanı mı sayalım,yoksa şafak olup ta bir türlü şafağın sökmemesini mi hatırlatalım,bir türlü akşam olup ta sabahı göstermeyen TMSF’nin el koyduğu beslemelerin ekmek teknesine dönüştüğü gazeteyi ve tv kanallarını mı sayalım.

Mısırdaki asker darbeye gösterdikleri hassasiyetin yüzde beşini bile ülke içindeki sorunlara ayırmayan dalkavuk medya;Mısır daki darbeye karşı direnenleri özgürlükçü; Gezi olaylarında sokaklara dökülenleri çapulcu,darbeci diyerek yaftalama yapmaya devam edenlerin, darbelere karşı çıkmaları inandırıcı olabilir mi?Ne kadar doğru bir söz;”Söze değil kimin söylediğine bakacaksınız”.

İnandırıcı olamadığından olsa gerek ki; Gezi olaylarıyla test edildiğinden demokratik dünya kamuoyu bunun için Erdoğan’ın samimiyetine ve onun medyasına itibar etmiyorlar.

Başbakan demokrasiyi sandıkla sınırlayıp  demokrasini kuvvetler ayrılığını ayak bağı görmesi,demokrasiyi gideceği yere kadar binilecek bir tren anlayışı,medyasının da bu yolda yürümesi tesadüf ola bilir mi?

Erdoğan’ın  Mısırdaki darbeye karşı çıkması,ittifak yaptığı  İslam ülkelerinde bile destek görmüyor; çünkü kendi halkının tepkisini darbeci gören bir zihniyetin, demokrat olması ve demokrasiyi savunması inandırıcı gelemez,gelmiyor da!.

Erdoğan,Mısırda askeri darbeye ve yaptığı katliamlara karşı,sessiz kalan AB ve İslam  ülkelerine gösterdiği efelenmeleri neden ABD’ye göstermiyor,niye yazmıyorsunuz veya sormuyorsunuz ey yandaşçılar?

Ya Gezi olayları üzerine ABD; Başbakan ve hükümetine 19 defa uyarı anlamında ve Gezi direnişçilerini destekler babında açıklamaları konusunda niye bir yanıt vermediğiniz,niye diyemediğiniz siz de zencileri katletmiştiniz,diye?

Darbeye karşı çıkmak çok iyi bir şeyde, karşı çıkanın kimi olduğunu sorarlar adama!.

Gezi olaylarında 5 kişin polis şiddeti ve kurşunlarıyla ölmesi,12 kişini bir gözünü kaybederek engelli olması ve 8 bin kişinin işkenceden geçtiği;45 gün ortalama 2.5 milyon insanın sokaklara döküldüğü ve yeryüzüne demokratik yeni bir eylem örneği olduğu;  bu eylemi yapanlara darbeciler,çapulcular derseniz,haklı olduğunuz yerde de inandırıcı olamazsınız, bugün Mısırda asker darbeye çıkmanız da yaşadığınız gibi.

Başta askeri darbeler olmak üzere her türlü katliamları,insan hakları ihlallerini,çatışmaları sonuçlarıyla değil, nedenleriyle değerlendirmeliyiz.

Darbeye giden süreci irdelemezseniz,darbe ortamının nasıl oluştuğunun havasını da koklayamazsınız..Bu darbecilerin haklı olduğu anlamında değerlendirmemeli; darbe siyasette yapılan en büyük alçaklıktır ama darbeciler  tek başlarına yapmıyorlar; Mısırda toplumun yarısı 30 milyon insan sokaklara dökülmedi mi,Mursi’ye karşı ve ordu darbe yapınca da havai fişeklerle kutlamadılar mı?

Yazının başlığına dönersem tarihin hiçbir döneminde darbeciler yalnız olmamıştır, her zaman da ABD destekli yapılmıştır, bu günde bu böyle devam ediyor..

Şili de,Arjantin de Türkiye de darbeler nasıl oldu?

Bizim 53 yıllık bir darbe geleneğimiz yok  mu?Mısır da 59 yıldır  askeri darbelerle ülke yönetilmiyor mu?

Birde demokrasi geleneği olmayan Orta Doğu toplumlarında krallıklarla,diktatörlüklerle yönetilen ülkelerin değişmez kaderi olarak sürerken;bu coğrafyada orduları devre dışı tutarak, toplumları dönüştürmek zor gözüküyor.

Kendi ülkesinde gösteri ve yürüyüş hakkını kullananlara çapulcu,darbeci diyenler,basın özürlüğünü yok sayanlar ve  demokrasiyi yaşam biçimi olarak içselleştiremeyenler, darbecilere karşı çıkması inandırıcı gelmez.

Darbecilerin çıkarttığı yasalarla ülkeyi yönetenlerin askeri darbelere karşı çıkması komik bir şey,olmuyor mu?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums