Ekonomik özgürlüğüm var ama bana devlet özel hayat tanımıyor!..

  • 15.06.2013 00:00

 Yazının başlığı bana ait değil ;farklı bir tarih yazan  Sovyetler Birliğinin dağılma sürecinde“devletçi sosyalist sisteme” baş kaldırmış birey olma yolunda mücadele veren bir Sovyet vatandaşının  düşüncesi..

Bu devlet size iş veriyor,ev veriyor,araba da sahip olma imkanın var; eğitim,sağlık ve tüm hizmetler bedava gibi daha ne istiyorsunuz diye, sorulduğunda; sokaklara dökülüp özgürlük,diye bağıranlara?...

“Evet bunların hepsi doğru ama bize bu sistem özel hayat tanımıyor;insanın hasiyeti özgürlüğüdür ve ekmeğiyle eşdeğerdir” diye yanıtlıyorlardı; bundan 22 yıl önce sokaklara dökülen devletçi sosyalizme baş kaldıran insanların ortak talebi olarak.

 

Bu talep kürselleşmenin bir sloganı haline gelirken, tüm kıtalararası dalga dalga yayıldı.

Ben Gezi Direnişindeki insanların tepkisini ve isyanını bundan 22 yıl önce sokaklara dökülen sistemi değiştiren,o insanların taleplerinden farklı olmadığını görüyorum.

Gezi direnişi eylemi birey olmanın çıkışı olarak sokağı ateşlerken; başka bir yanı ise, sanayi toplumunda rastlanmayan beyaz yakalıların ve kentlilerin eylemi olarak doğdu..

Başbakan sürekli ekonomik zenginlikten bahsediyor ama bireysel özgürlükler ve temel hak ve özgürlükler gündeme geldi mi,muhaliflerini çoğunluk üstünden özel hayata ve birey olma haklarını kullanan insanları,düzeni bozma, suyu bulandırma olarak okuyup acımasız saldırıya geçiyor,hem devlet terörü estiriyor hem de özel hayata müdahale ediyor…

Ediyor ama değişen dünya da buna sessiz kalmıyor, tüm insanlığın ortak sesi haline gelen bireysel haklar, artık çoğunluk karşısında temel bir hak olarak öne çıkıyor fakat bizim Başbakan bunu göremiyor veya kabullenemiyor..Kabullenemediği aşikar .

Avrupa Parlamentosunun kararına ateş püskürüyor ve AP kararını tanımıyorum,diyor Başbakan Erdoğan.

Gezi Direnişçilerine devletin baskıları karşısında Türkiye aleyhine,Avrupa Parlamentosu(AP) ne karar almış bir ona bakalım özet olarak:

“Başbakan Erdoğan ve Türk hükümetinin eylemler karşısında takındığı sert tepkiler üzücü.Başbakan Erdoğan ve hükümetin uzlaşı için inisiyatif almayı,özür dilemeyi veya Türk Halkının bir kesiminin tepkilerini anlamayı reddetmesi ,Türk toplumunun daha da kutuplaşmasına neden olmuştur.Polisin eylemcilere karşı kullandığı aşırı ve orantısız güç kullanmasına dikkat çekerken..Türk toplumunun çeşitlilik ve çoğulculuğuna saygı duyması ve laik yaşam biçimlerini muhafaza etmesini istiyor...”

AP Sosyalist grup başkanı Hannes Swoboda:”Sayın Erdoğan ,Türkiye’yi AB değerlerinden uzaklaştırmak istemiyorsa değişmeli.Başbakanın derin devletin yapılarıyla mücadelesinin takdir edilmesi gerekiyor.Ama Gösterilerde hem üniformalı polisler hem de sivil  polisler  görüyoruz.Demek derin devlet hala burada ve derin devleti kendi kullanıyor…Erdoğan Arap dünyası için rol-model olmak istiyorsa,değişmek zorundadır.Bu haliyle Türkiye’nin Avrupa da yeri yok.”

Bu kararları v e konuşmaları tanımıyor ama derin devletin gücünü kendi çıkarlarında kullandığına AP’nin, dikkat çekmesi altı çizilecek ve üzerinde durulacak bir tespit.

Başbakan AP’nin bu kararlarını tanımıyor ama dönemin AP komisyon başkanı Baraso AKP’nin kapatılması için Yargıtay  Cumhuriyet Baş Savcısının açtığı dava hakkında ;TBMM kürsüsünden AKP’e hakkında açılan davayı tanımıyoruz,demokrasilerde böyle davaların hukukta yeri yok,diye tepki gösterirken Başbakan ve milletvekilleri sık sık alkışlarla Baroso’nun sözleirni kesiyor, konuşmasını bitirince de ayakta alkışlıyorlardı,unuttu mu Erdoğan ve AP’ye horozlanan kurmayları..

Ya AB’liğinden müzakere tarihi milat kabul edip otobüslerle Ankara kızılay meydanında araba konvoyu ile tur atmalarını nasıl anlatacak,Başbakan.

Gerçi Erdoğan’ın bu yaptıkları ve tepkilerine alıştık yargı hoşuna giden bir karar verirse, işte bak yargının kararı,diye ballandıra ballandıra anlatır,aleyhinde hoşuna gitmeyen bir karar çıkarsa yargıdan, çok manidar üzerinde düşünülmeli,diye sitem eder.

Bu AP’nun kararlar konusunda da çıkışlarını böyle okumalıyız.

Çünkü Erdoğan, her yaptığının doğru olduğunu buna karşı çıkanların,provokatör,gözaltına alınanlar örgüt üyesi, tutuklandıysa daha mahkeme kararı olmadan terörist ilan ediyor.Avukatı da tabi bundan  nasibini alıyor,gazetecisi de.Tutuklanan avukatlara bunlar avukat değil terör örgütünün avukatı,diyor, basın üzerindeki baskısına karşı çıkanlara terör örgütünü üyeleri gazeteciler,değil diye savunmaya geçiyor.

Burada bireysel özgürlüklerden ve azınlıklarda söz eden,sokağa çıkan tepki gösteren, dış güçlerin oyuncusu ve figüranı Başbakana göre.

Özel hayat diye bir şey yok Erdoğan’ın lügatinde;çoğunluk kabul etmiyorsa birey ve azınlık çoğunluğa ayak uyduracak.

Ama gazın ayağı öyle değil işte;Gezi Direnişi sonrası,yeryüzünün demokratik baskısı sonunda üç beş çapulcu dedikleri, insanlara öncülük edenlerle beş saat toplantı yapıyor,Başbakanlık binasında Erdoğan,daha da çok yapacak böylesi toplantıları..

Demokratikleşmeden ne haber?

Devletin kamusal gücüyle ve çoğunluğun sana verdiği destekle benim özel hayatıma müdahale edemezsin,bireysel haklarımı yok sayamazsın,evrensel değerleri kendine göre uyarlayamazsın,uyarlamaya kalkarsan işte böyle olur.

Özel alanım;bedenimdir,inancım dır,düşüncemdir, giyimimim/ kuşamımdır,  karışma!.

KARIŞMA,KARIŞMA LÜKSÜN YOK, MÜZÜMSÜZLÜK YAPMA ANADOLU TABİRİYLE..

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums