- 18.04.2013 00:00
Düşüncelerine değer verdiğim dostumla ülkenin siyasal,sosyal ve toplumsal sorunları üzerinde telefonla konuşuyorduk bana ;iki gün önce CHP’nin parti üst yönetiminde bulunan bir milletvekiline Uludere katliamını gündemde tutmakla çok büyük bir insanlık suçununun ortağı olmadınız dedim ve gidin parti grup toplantısını Uludere de yapın,diye tavsiyede bulundum, dedi.
Dostumu dinledikten sonra; ”Silivri’nin avukatlığını yapan,Ergenekon örgütünün üyesiyim diyen,balyoz ve ıslak imza gibi darbe girişimini yok sayan,bir kuvvet komutanına ait darbe günlüklerini hatırlamayan ve darbecilerle iş tutanların,Uludere de ve Kürtler de inandırıcılığı olamaz” dedim.
“Doğru söylüyorsun ben bunu bir an düşünemedim” diyerek bana hak verdi dostum.
Dostumla Silivri den yola çıkıp tarih açısından çok kısa bir dört yıl sürecinin değerlendirmesini yaptık;karşımıza neler çıktı neler!.
Ergenekon davasının fitilini ateşleyen Nokta dergisinin ortaya çıkarttığı Alper Görmüş imzalı bir kuvvet komutanına ait ”darbe günlüklerinden” satır başlarıyla hatırlatalım,dedik.
Bu toplum en ciddi konuyu 23 gün ancak hafızasında tuttuğuna göre,dört yıldır süren darbecilerin davasının detayını nereden bilecek.
CHP, hatırlar mı?
Şemdinli de 9 Kasım 2005 yılında Umut Kitabevine yapılan bombalı saldırı da bulunan iki ast subay suçüstü yakalanmış halk linç etmeden zor kurtulmuştu ve çatışmalar olmuş ölen ve yaralananlar oldu.Ve bu astsubaylara dönemin genel kurmay başkanı 27 Nisan “e” muhtırayı veren şahıs tanırım bunları iyi çocuklar demişti.Bu olayın peşine düşen Van Cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten nasıl elçektirilip avukatlık bile yapamayacak konuma getirildiğini.
Silivri de yargılananların iddianamelerinde bunları görmek mümkündür.
29 Mar 2007 de Dönemin Deniz Kuvvet Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait medya da ve kamuoyundan adına” darbe günlükleri” denilen belge ortaya çıktı.Bu belgelerde Türkiye’nin 2004 yılında “sarı kız,ay ışığı ve yakamoz” adından darbe girişimlerini öğrenmiş olduk.
Bu darbe günlüklerini AKP’e kendisi de çok ciddiye almadı ki;muhalefet partileri kavrasın.
AKP, kendisine askeri bir darbe yapılacağını partisine açılan kapatma davasıyla tehlikeyi sezdi.
Partinin kıl payı kapatılmak kurtulmasıyla askeri darbe girişiminde bulunanların üstüne gitmeye başladı.Tabi CHP böylesi darbe girişimleri konusunda geleneksel darbeci anlayışını kendine yakın olan ve şuan da Silivri de tutuklu bulunan; ceza evinde yatarken milletvekilliğiyle de ödüllendirdiği gazetecinin gazetesine geçtiği ve gazetesinin de manşet yaptığı “genç subaylar rahatsız” manşetleriyle gündemi belirliyor;darbeciler kitlesel olarak mitingler yapıyor “ordu millet el ele” diye sloganlar atıyorlar ve darbe ortamının alt yapısını hazırlıyorlardı.
Silivri davasında yargılanan gazeteciler,öğretim üyeleri, emekli ve muazzaf subayların ne ile suçlandıklarını dikkatlice iddianameyi okuduğunuzda insan küçük dilini yutar ama CHP bunları aklamaya çalışıyor;ülkenin dört bir yanından partililerini otobüs konvoylarıyla Silivri ye taşıması,işlenen yani askeri darbe girişimim örtbas edemez hiç kusura bakmasın.
Silivri de tutuklu bulunan generaller özellikle de güney doğuda görev yapanların tamamı çok büyük aleyhlerinde ağır iddiaları var savcının bu subaylar hakkında;hatta bazı faili meçhule cinayet gitmiş,toplu mezarlardan çıkan kemikler üzerine ailelerin avukatları, müdahil olarak davaya katıldılar.
Trabzon da papaz cinayeti,Malatya zirve katliamı,Hırat Dink cinayeti,Danıştay saldırısı bunları kimler yaptı,kimler figüran olarak kullanıldığını CHP bilmiyor mu da;iki de bir Silivri de yargılanan darbeciler üzerinden yargıdan ve hukuktan bahsediyor.
Haklı bir talebi var CHP’nin uzun tutukluluk hükümlülüğe dönüşmütür ama bunu başka davlardan yargılananları da kapsaması gerekmiyor mu?
CHP’ye daha somut bir şey hatırlatalım; bu Ergenekon davasıyla birlikte ülkede faili meçhul cinayetler durdu, peki bu nasıl oldu?
CHP eğer muhalefetlik yapacaksa devletin kırmızı çizgilerinden,Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden çıkıp ;temel hak ve özgürlükleri referans gösterip AB standartlarında bir demokrasiyi savunmalı yoksa,bu cumhuriyeti biz kurduk gibi içi boş sözlerle halk size iktidar vermez.
Hele Silivri den sözde hukuk ve demokrasi mücadelesi yürüttüğünüz sürece ise ömrünüzde iktidar olamazsınız?
Silivri de yargılananlar darbeyi yapamadıkları için tutuklular; yoksa darbeyi yapabilselerdi şimdi meşru yollardan iktidara gelenler,askeri darbelere karşı olanlar ve demokrasiden yana olan güçler yargılanacaktı.
O bilinen klişe darbe sözleriyle, dört yıldızlı bir general konuşmaya başlamasıyla televizyonlar canlı yayına geçecekti:”Türk milletinin bağrından çıkmış şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur,vatanın birliği ve bütünlüğü için” diye nüktedan sözlerle …Tabi darbeci ve fırsatçı medya da manşetten “huzur geldi rahat uyuyabiliriz” diye, manşetler atıp kaleminden kan damlayan darbeci kalemşörler de metiyeler düzecek;diyanet işler başkanlığı da camilerde fetva okutacak,bu darbenin dinimizde yeri var,diye de inanan insanların duygularını sömürecekti.
Nerden mi biliyoruz?
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır da ondan..
Bu ülkenin 53 yıllık bir askeri darbe geleneği yok mu?
Biz darbe yapılan 27 Mayıs gününü bayram olarak yıllarca kutlamadık mı?
Susurluk davasında parlamentoya ifade vermeye gelmediler generaller;Susurluk komisyon raporuna bir göz atın her şeyi göreceksiniz,tabi görmek isterseniz!..;
Darbecileri milletvekili yapar veya darbe yapmaya teşebbüs edenleri tahliye ettirebilirsiniz,hatta onlarla dost olabilirsiniz ama iktidar olmazsınız Silivri den baktığınız sürece!..
Silivri de halk yargılanmıyor, darbeciler yargılanıyor bir daha hatırlatalım CHP’ye..
Yorum Yap