Başbakan kendini siyasetin son peygamberi ve 37. Padişah görüyor

  • 5.12.2012 00:00

 Son iki yılda bir haller oldu bizim Başbakana;her ortamda dilinden düşürmediği “mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var” sözünü son yıllarda pek kullanmaz oldu..

Bir Osmanlı hayranlığı ve Alim din adamına soyunmuşluğu da gözden kaçmıyor.Ünlü romancımız Kemal Tahir İnönü için son Osmanlının paşası,dermiş..Bu Erdoğan için de güzel bir örnek.

Gündeme getirdikleri ve gündemden düşürmek istedikleri bunu doğrulamıyor mu?

Çok kibirli ve aşağılayıcı,demokratik yoldan iktidara gelmiş gibi değil de;darbeyle yönetime el koymuş veya babadan oğla geçen bir rejimin sahibi diktatörler gibi bir dil kullanıyor, kendini kutsatarak mitleştirmeye meyilli bir gidişatı var.Benden sonrası tufan,demeye getiriyor.

Son günlerin tartışma konusu olan ”muhteşem yüzyıl” dizisine gösterdiği tepki rasyonel bir akılla nasıl yorumlamalıyız.Altı yüz yıllık bir imparatorluğun ve 36 padişahın kötü hiçbir işi ve olumsuz sosyal hayatı olmaz mı?Kardeşlerini öldürten Padişahları nasıl anlatacağız..Bunları yok saymanız tarihi belgelerini ortadan  kaldırabilir mi? Osmanlı da kardeş katlinin vacip olduğu,övündüğün ecdadının yaptığı,töre cinayetlerinden ne farkı var?

Başbakanın son iki yılda sürekli din,ırk ve mezhep üzerinden bir değerler ve özgürlükler tanımlaması,kabul edilir bir durum değil..İşin daha da kötü yanı Başbakan gittikçe inandırıcılığını yitiriyor.Duyar gibi oluyorum ama oyları düşmüyor ..Böyle bir muhalefet ve ticaretle iç içe geçmiş dalkavuk medya olursa,adına sivil toplum denilen ama devletten beslen sözde baskı grupları var oldukça oyları düşmez.Bizde demokrasi toplumsal bir talep olarak ortaya çıkmıyor,hukukta üretilmiyor.

Başbakan muhafazakar bir demokratlıktan uzaklaşarak,yasakçı,öteleyici,tekçi,farklılıkları yok sayıcı bir siyasete doğru dümen kırmış vaziyette.

Ak Parti AB sürecinden uzaklaştıktan sonra bu yola girdi ve tam bir hızla da ilerliyor,etrafında olan danışmanları ve yakınlarından da bir uyarı almadığı belli ama Başbakan kamuoyunun hoşuna giden,hamasete soyunan demokratik hukuk devletinde olmayan bir yol izliyor.

Çünkü artık askeri bir darbe olmaz yargıya da ayar çektim, önümde bir engel yok halkın yarısı da arkamda,hayal ettiklerimi gündeme taşıyım demek istiyor.

Demokratik toplumlarda temel hak ve özgürlükler çoğunluk kavramıyla değerlendirilemediği gibi,referanduma da götürülemez.

Başbakanın demokrasi anlayışını anlamak ta mümkün değil ,o kadar tezat içeren gündem belirlemesi ve tartışma yaratması,olumlu olan yaptıklarını da gölgeliyor.

İç ve dış politikada sıkışıklığını gündemden düşürmek için Başbakan,artık iyice gizlenmez bir şekilde din ağırlıklı özelikle de,her tepeye,parka ve meydana cami yapma projelerini konuşur olduk.

Bizde sağ ve din referanslı politika yapan siyasiler siyasi ömürlerinin sonlarına doğru böyle bir yol izlediklerini ANAP’ın son iktidarında da görmüştük, Özal Çankaya’ya çıktıktan sonra.

Eğer bir gün Başbakan Erdoğan Ayasofya’yı ibadete açacağım, derse şaşırmamak gerek.

Bunu sık yazıyor ve her ortamda da dile getiriyorum:Başbakan inancı ve özel yaşamından yola çıkarak,topluma  yeni bir format atmaya çalışıyor,dindar nesil,tek din seçmeli kuran dersi ve ırk ve mezhepçi politikaları bunu işaret ediyor. Ama Küresel dünya ve uluslararası topluluklar internet çağında buna müsaade etmez.Yol kısa iken bundan vaaz geçmesi ,hem ülke açısından hem de kendi siyasi kariyeri açısından hayırlı bir iş olur Başbakan için.

Başbakan Özel hayata müdahale etmekten,kimin neye inandığını, nerede ibadet yapacağı ve nasıl yaşayacağını aldığı oy ile değerlendirmemeli .Laiklikten yana olan insanları tedirgin ediyor bu yaklaşımları..

Türban inanan kadınların  olmazsa olmazı olacak ama bir insanın doğuştan kazanmış hakkı olan  Ana dilde eğitimi yok sayacaksınız..Bunu yok saymanın ötesinde tartışmak  abesle iştigal olmuyor mu?

BDP’li  dokuz Milletvekilinin  dokunulmazlığının kaldırılması konusunda Başbakan İslam-Türk sentezini savunuyor.Bunu başka türlü okumanın bir anlamı yok..Bu sistemin yani Kemalizm’in din versiyonu değil mi?

Erdoğan artık Başkan olmanın iki yıl sonrasının hesabı içine girmiş onun alt yapısının tartışmalarını ve argümanlarını oluşturuyor.

MHP’nin mecliste bulunan 70 idam dosyası var iken içinden Öcalan’ın dosyasını ayırıp,Abdullah Öcalan’ı  asalım ondan sonra da idam kaldıralım demişti.Şimdi Erdoğan Mecliste 850 milletvekili için hazırlanmış fezleke var ama içinden sadece BDP’li dokuz Kürt  milletvekili  için hazırlanmış fezlekeleri uygulatmak istiyor.MHP’de BDP’lilerin milletvekilliğinin düşmesi için canhıraş çaba sarf etmiyor mu?

Başbakan da zaman zaman MHP’ye teşekkür etmeyi de ihmal etmiyor.

Bunlar bir niyet okuma değil,Erdoğan’ın son yıllarda verdiği siyasi profil değil mi?

Neden ketsel dönüşüm projesinin içinde her mahalleye bir cami varda,Cem evi yok ?

Sanayi devrimini tamamlamamış hukuk toplumu olmayan toplumlarda;Tarih boyu dini kontrol edenler toplumları da yönettiler devlet eliyle,bunu Erdoğan çok iyi biliyor.!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums