İlk bu palavrayı kim sıktı bilemiyorum ama ortalıkta “milli hükümet, milli muhalefet” diye saçma sapan bir laf var, yazılıyor, konuşuluyor.

Biraz ciddi olmak lazım.

Anlıyorum, siyasetçi biraz popülizm yapmak ister, alıcısı, talebi olan lafa, palavra dahi olsa, bayılır ama bu bayılmanın da bir ciddiyet sınırı olmalı.

Genelde ciddi insanlar, özelde de siyasetçiler, akademisyenler tanımsız tabirler kullanmamaya özen göstermelidirler.

Milli hükümet ne demektir?

Bir kavram mefhum-u muhalifi ile anlamlı olabileceğinden milli olmayan ya da gayri milli hükümet ne demektir?

Millilik, gayri millilik kriterleri nelerdir?

Her isteyen kendi kafasına göre bu kriterleri koyabilir mi?

Milli muhalefet ne demektir?

Milli demagojisi yetmezmiş gibi bir de başımıza “yerli” saçmalığı çıktı.

“Yerli”nin tanımı nedir?

Farklı bakan, farklı düşünen, farklı yaşayan kimselere “yerli ve milli değilsin” demek kimin haddidir?

Normal, adam gibi bir ülkede bu tür söylemler kabul edilemez.

Bizde ise siyaseten prim yapabiliyor bu saçmalıklar.

Çok eskilerden beri birileri “milli, millilik” laflarını çok sık kullanıyorsa o kişilerden endişe etmişimdir.

Ya bir şey saklıyorlardır.

Ya da büyük paralar götürüyorlardır.

Ya da milli, millilik laflarının arkasına sığınmaktan başka çaresi olmayan yetersiz yeteneksizlerdir.

Başka türlü birilerinin başkalarına böyle saçma sapan laf söylemeye ihtiyacı olur mu?

Dikkat ederseniz “milli hükümet, yerlilik” kavramlarının, bir tarafında hukuk asla yoktur.

Hukuksal temeli olmayan ama kamusal alanda kullanılan laflar da saçmadır.

Sayın Cumhurbaşkanı da yakın geçmişte beğenmediği bir yargı (Anayasa Mahkemesi) kararı için, konu sosyal medya meselesi idi, “milli bir karar değil” çok talihsiz ifadesini kullanmış idi.

Bir yargı kararının milli olması ne demektir?

Hukuk evrensel bir kavramdır, yargı kararları da hukuka uygun olmak zorunda oldukları için (Anayasa madde 138), dahası, hukuk da üretebildikleri için milli değil evrensel olmak zorundadırlar.

Merak ediyorum, bu yanlış, çok yanlış ifadelerde Sayın Erdoğan’ı uyaran danışmanları yok mudur yanında?

Danışman, aldığı maaşı hakketmek için dalkavukluk eden değil itiraz eden kişi olmalıdır.

Bizim kültürde ise itiraz eden, edebilen, o çapta danışmanlar olmadığı için ortaya böyle saçmalıklar çıkabilmektedir.

Geçenlerde bir internet sitesinde yazan, galiba adı “Serbestiyet”, başka bir Cumhurbaşkanlığı danışmanının bir TV konuşmasında parlamenter sistemlerde hükümetlerin parlamento hükümeti, başkanlık sistemlerinde ise millet hükümeti olduğu yönünde çok veciz bir incisini işittim.

Alın size yine tanımsız, anlamsız, tümüyle demagojik bir laf.

Olayın vahameti bu anlamsız ifadeyi kullanan kişinin Cumhurbaşkanlığı danışmanı (!) olmasıyla daha da artıyor.

Koca adamların kafası neden bir kavramın anlamlı olabilmesi için mevhum-u muhalifinin de anlamlı olması gerektiğini almıyor?

Millet hükümetinin tersi kavramsal olarak parlamento hükümeti olamayacağına göre, milletin tersi parlamento olamaz, nedir?

İlk aklıma gelen konu yine bu itiraz kültürü olmayan danışmanlık müessesesi oldu.

Ben, orta yaşı geride bıraktım, tartışma düzeyinin bu kadar düştüğü, kullanılan kavramların bu kadar seviyesizleştiği başka bir dönem hatırlamıyorum.

Milli hükümet, milli muhalefet kavramlarının yaygınlaşması hayra alamet değildir.

Baskıcı, hatta faşist dönemlerin laflarıdır.

AKP, döndü dolaştı, MSP’nin milliyetçi, milli cephe günlerine geri döndü.

Hayırlara vesile olsun.

ESER KARAKAŞ / HABERDAR