Genel olarak konuşursak ülkemizdeki aydın tipi sittin senedir Batı'nın acentesi, ecnebi, hırçın, hırslı, tatminsiz bir mahsulat. 

İslamofobik ideolojiyi tahkim etmek, illüzyon servisi yapmak, gerçeği örtmek onun işi. Halk ile aydın arasındaki uyuşmazlığı anlamak için akıl yerine ukala sözcüğünü kullanan,entel kelimesini beğenen milletin gizli mizahını anlamak mecburi.
Seçim sathı mailine girdiğimiz şu günlerde söz konusu devşirme seçkinlerde işler epey kızıştı. Daha düne kadar azılı Kürt düşmanı olanla, taassubun zifiri kumaşını beynine seren, yalandan HDP'li bile oldu! 
En iyi Kürt ölü Kürt'tür diye orada burada konuşanlara bakıyoruz, ki bir "Serok Apo" diye bağırmadıkları, Kandil'in kart Savaş Ağalarıyla masa kurmadıkları kaldı. HDP dersen 100 yıldır bu halkı ceset torbalarına boğan ırkçı Beyaz Türklerin kucağında saçmalayıp duruyor.
Ta Amerikalardan New York Times Yeni Türkiye'ye karşı NATO'yu yardıma çağırınca, nasıl bir psikolojik savaş içinde olduğumuza, karşıtlarımızdaki panik havasına daha bir muttali olduk tabiatıyla.
Bir taraftan kendimizle övünmedik de değil hani! Bir zamanlar bunlar orduyu darbe yapmaya çağırırlar. Ordu da gelir seçilmiş parlamentoyu lağveder, gençleri, sevilen bir başbakanı asar, ensemizde ateş yakardı. Öyle bir ayağa kalkmışız ki şimdi adamlarNATO'yu Obama'yı filan yardıma çağırıyorlar. Giderek uzaylıları, Kriptonluları, Saylonluları falan çağırırlarsa şaşırmayacağız. Burası güzel.
Ancak Karanlık Koalisyon Güçleri işbaşında. Kendilerine "aydın" diyen seküler statüko taraftarı entelijansiya dandirikten aldatmacaların peşinde.
O da var.
Recep Tayyip Erdoğan'a bu garez AK Parti'nin eksiklerini bile sempatik göstermekte bunun farkında değiller.
Turist aydınlar "Acil Çağrı" diye bir metin yayınlamışlar mesela! Büyüteci çıkartıp bu tezviratın alt metinlerini okuyalım:
Demekteler ki, "Ülke olağandışı bir rejimle idare edilmektedir. Hukuk sistemine 'Paralel Yapı' ile mücadele gerekçesiyle müdahale yapılmaktadır.
Yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmış vesayet rejimi oluşturulmuştur." 
(Vesayetin canına okuyan uzun adama kızgınız! Düne kadar F tipi diye kaba etlerimizi yırtıyorduk ama olsun!) "Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'ya rağmen inatla seçim faaliyeti yürütmesi, durumu daha da sorunlu hale getirmektedir." 
(Bu anayasa faşist 12 Eylül anayasası demiştik fakat lafın gelişine söylemiştik.Fırdöndülük karakterimizdir!) 
"İnsanların kutsalları siyasete malzeme yapılmakta, toplumu zıtlaştırışı dil yaygınlaştırılmaktadır."(Sabah akşam Cumhurbaşkanına, ailesine, partisine küfür edip dururuz!) 
"Irak ve Suriye'deki mezhep savaşlarında yüzbinlerce insanın katledildiği, inançsal düşmanlık ve katliamların yaygınlaştığı bir coğrafyada ötekileştirilmesi ve hedef gösterilmesi, durumu daha da vahim hale getirmektedir." 
(Halkını katleden Esad ile ballı börek oluruz, MİT tırlarını basarız, Suriyeli mültecileri vurun deriz, ne var?) 
"HDP'nin barajı geçmemesi için yürütülen kampanya ve son olarak öldürme amacıyla yollanan bombalar endişelerimizi daha da artırmaktadır." 
(Bombayı atan DHKPC kardeşimizdir. İşimize yarasın diye attı. Ne karışıyorsunuz!) 
"Ortadoğu'nun kan gölüne döndüğü, Türkiye'nin adil bir seçime her zamankinden daha çok muhtaç olduğu bugün." 
(Barajı geçemezsek daha şimdiden görüldüğü gibi ortalığı dağıtacağız!) 
"Acilen huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamaya çağırıyoruz." 
(Musluklardan kan akacak!) Demirtaş'ın bir sözüyle 50 kişinin ölüme yollanmasına sağır, koftiden demokrat entelijansiyanın özgür işleri bunlar.
Tabii bir Nazi katilin savcının beynine dayadığı silahı utanmadan yayınlamak, Mursi'ye idam kararını Erdoğan'ın resmi üstünde "yüzde 52'ye idam" diye verip tehdit etmek hep olağan Özgür Basın işleri!
Fırçayı yiyince de "biz valla öyle yapmadık, işimiz gazetecilik" şu bu karaktersizliği. 
139 milyon lira zarar ile kenti yakan, meyhanede demlenerek genç ölümlerin çetelesini tutan Taksim Dayanışması kaşalotları yanlarına bir Dingiliz'i de alarak açıklama yapmışlar bu arada. "Her yer Gezi" diye öksürmüşler. Belli ki bit kadar kalmamış itibarlarının boğazlarına takılmış kılçığıdır bu...
Ah ah ne zaman anlayacaklar?
Alnımızda "yemezler!" yazdığını ve Alevi'si, Sünni'si, dindarı, ateisti, akşamcısı, Yeşilaycısı, Hristiyan'ı, vejeteryanı, mangalcısıyla...
Devletin içinde büyüttükleri paralelci iblisi ayağa kaldırarak yaptırılan büyük ihanetten, topyekûn küresel medya saldırısından korkmayan, yalpalamayan, sağlam duran, diri lideriyle...
Hep birlikte, asla ve kat'a eski Türkiye'ye dönmemeye ahdettiğimizi...