PROVAKASYON SEZONU...

  • 1.05.2023 07:52
  • (1)

İktidarın ortağı mafya işe İyi Partinin İstanbul il başkanlığına silahlı saldırı ile startını verdi.

Bir hafta sonra CHP’nin İstanbul Ataşehir seçim bürosuna plakasız motosikletli iki kişinin kurşunlandığı haberi geldi.

Kısa sürede olayların içinde olan silahlı kişiler yakalandı.

İyi Parti il başkanlığını kurşunlayan kişi bir inşatta bekçilik yapıyormuş,inşattan malzeme çalan hırsızı kovalarken, hırsız İyi partinin bulunduğu binanın önünden kaçarken, kurşunlar tesadüf binaya isabet ettiği açıklandı ve kişinin ifadesi alınarak serbest bırakıldı.

CHP’nin Ataşehir seçim bürosunu kurşunlayan plakasız motosikletli kişilerin ifadesi de; İyi Partiyi kurşunlayan kişinin ifadesi ile örtüşmesi tesadüf olamaz.

Motosikletli kişiler de hedef gözetmeksizin keyfi havaya ateş ettiklerini açıklaması  ile  bunlarda  serbest bırakıldı.

Bugüne kadar muhalefete yapılan hiçbir fiziki ve silahlı saldırı yapanlar, hele birde saldırı Kürtlere yapıldıysa, ölümle sonuçlanmadıkça hiçbir saldırgan tutuklanmıyor, bunun onlarca örnekleri var.

Kurşunlama kadar bir tehdit de muhalefete Kayseri’den geldi…

16 Nisan Tarihinde Savunma Bakanı aynı zamanda AKP’den  Kayseri milletvekili adayı olan  Hulisi Akar, Kayseri’de bir toplantıda  konuşurken partili bir grup sözünü keserek; ”Vur de vuralım”, Öl de Ölelim” diye slogan atmaya başladılar;Hulisi Akar’da; “onun da zamanı gelecek” diyerek  sabırlı olmalarını istiyordu.

Bu toplantıda yapılan tehditler karşısında hiçbir savcı harekete geçmedi.

Savcı harekete geçse de, iktidar yanlı iseniz böylesi olaylar yargı tarafından hep düşünce suçu kapsamında değerlendiriliyor.

Muhalifseniz sabaha karşı evinize ve iş yerinize polis operasyon yapar gözaltına alır ve tutuklanırsınız.

Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra ülkede anayasa yok sayılarak, iki türlü hukuk uygulanır oldu:

Birisi, “yandaş hukuk.”

 ikincisi ise “düşman hukuku.”

Hukukun devre dışı kalması ile muhalefete yönelik saldırılar rutin bir hal aldı ve adeta meşrulaştı.

Seçim sürecinde muhalefete olan saldırılar, baskılar ve operasyonlar  hız kesmeden artarak  devam edecek…

İşaretleri var örneğin:

24 Nisan gece yarısı Diyarbakır merkezli 21 il de eş zamanlı içinde gazeteciler ve hukukçuların olduğu, Yeşil Sol Partisi kadrolarına yönelik, operasyonlar yapıldı.

128 kişi, evlerinden ve işyerlerinden toplanarak gözaltına alındı.

 4’ü gazeteci olmak üzere toplam 48 kişi tutuklandı.

Kimse de şaşırmadı.

Geçmiş seçimlerde  daha vahşi saldırıları da   yaşadık…

2015 yılının Temmuz ayında Urfa’nın Suruç İlçesinde hükümetin Suriye politikasını  protesto etmek için toplanan gençlerin üzerine;iddiaya göre   İslamcı Terör örgütü İŞİD bombalı saldırı düzenledi ve 33 kişi ölürken,150 kişi de yaralandı…

2015 yılının Ekim ayında İslamcı terör örgütü İŞİD bunda da Ankara’da ortaya çıktı…

Barış mitingi için toplanana binlerce  savunmasız insanların üzerine bombalar yağdırdı…

Tarihe “Gar katliamı” olarak geçen bu saldırı da 109 kişi ölürken,yüzlerce insan yaralandı ve  çok sayıda insanda  sakat kaldı.

AKP’nin kurmayanlarından biri bu katliamların ardından, terör olaylarından sonra oylarımız artıyor diyecek kadar vicdanları kanatan, insanlıktan nasibini almamış açıklamalar yaptı.

Daha sonra bu iki katliamın nasıl işlendiğinin görüntüleri “Derin Devlet ile İŞİD”in ortak organizasyonu olduğunun, videoları ortay çıktı.

Hala bu kanlı katliamları yapan katiller bulunmuş değil.

Bugün mevcut seçim sürecine ve izlenen stratejiye dönersek…

Bay Kemal Seçimlerde beklenmedik bir çıkışla Asrın Reisinin  ve ortaklarının kimyasını bozdu…

Asrın Reisi Bay Kemal’in secim vaatlerine önceden hep  karşı çıkıyordu, şimdi ben de vereceğim demeye başladı.

Bay Kemal’in  “Kürt sorunu ve Alevilik” üzerine yayınladığı iki kısa videosu, muktediri ve ortaklarını çıldırtmış durumda...

Nasıl çıldırtmasın…

Bay Kemal’in  Aidiyetini açıkladığı videosu”,104  milyon insan tarafından sosyal medyada beğenilmesi ve paylaşılması…Televizyonlarda izleme rekoru kırması, asrın reisine zelzele etkisi yaparken, Bay Kemal seçimin gündemini de belirlemeye devam ediyor.

Asrın reisi ilk önce Bay Kemal Mezhep siyaseti yapıyor suçlamasına kalkıştı ama arşivler verdi cevabını.

Muktedir Bay Kemal için bakın ne demiş:

 “2015 yılında yapılan seçimlerde 7 il de,Bay Kemal  ben Sünni’yim sen de Alevisin ama Alevi olduğunu söyleyemiyorsun, korkma çık söyle  diye haykırıyor…Meydanlarda toplanan  binlerce seçmenine de, koro halinde  Bay Kemal’i yuhalatıyor.”

Geçmişte senin bu yaptığın mezhep siyaseti değil miydi?

Bay Kemal’de Alevi kültüründen olduğunu şimdi açıkladı, niye rahatsız oldun?

Muktedirin  Bay Kemal  Mezhep siyaseti yapıyor çıkışı  tutmamış olacak ki…

Erdoğan Bay Kemal ve ortakları Diyaneti kapatacaklar yalanından  yola çıkarak, Mezhep siyasetini Sultan Ahmet Camisinin avlusunda yaptığı mitingle resmen  başlattı.

Muktedir toplumun gündemi olan “ekonominin”,” gündeme gelmemesi için”, gün geçmiyor ki seçim konuşmalarının içinde,din,ırk ve mezhep geçmesin, din tüccarlığı yapmasın.

Erdoğan,Diyanet İşler Başkanlığını(DİB) kapatacaklar “YALAN”  sözünü neden gündeme getirdiğinin arka planını irdelediğimizde;

“DİB’lığı bünyesinde Milli eğitim ve Savunma Bakanlığından sonra en çok çalışanı olan kurum ve 140 bin kişilik  personel ordusuna sahip…

DİB’de çalışan 140 bin kişi üzerinden kısa bir oy hesabı yapalım; aileleriyle birlikte toplam  oyları, en az 500 bin gibi bir oya tekabül ediyor.

DİB’lığı 5 Mayıs’ta 4.500 personel daha alınacağını açıkladı.

DİB’lığında bir tane Alevinin çalışmaması ve personelin tamamının imam hatip çıkışlı ve  Hanefi mezhebinden olması ama tüm vatandaşların vergisiyle geçinmesi olabilecek bir iş mi?

Diyanet, tüm toplumun vergilerinden pay alıyor ama sadece Sünni mezhebe hizmet ediyor.

DİB’lığının kendisine   bağlı  85 bin Camisi, binlerce kuran kursu ve vakıfları var.

İktidarın talimatı doğrultusunda buraları yönetiyor… Dini de siyasallaştırıyor.

Bütçesinin 13 Bakanlığın bütçesine sahip olduğunu da dipnot olarak düşelim.

Muktedir Sultan Ahmet camisinin avlusunda yaptığı mitingde diyanet personeline  seçim sürecinde sahada olmalarını istedi.

“Ben iktidardan gidersem, sizler işsiz kalacaksınız” korkusunun da mesajını veriyordu.

Erdoğan’ın neden mezhep siyasetini  DİB üzerinden ve bayram sabahı Sulatan Ahmet Camisinin avlusunda miting yaparak  başlattığı, şimdi  daha iyi anlaşılmıyor mu?”

Muktedir birde stadyumlarda siyaset olmaz demiyor muydu?

Statlarda siyaset yapılmaz diyen camide miting yapıyor, hem de anayasaya aykırı olmasına rağmen.  

Bu siyasal iktidar çoktandır hukuktan uzaklaştı.

Akla zarar bir siyasi propaganda yapmaya başladılar.

İpe sapa gelmez korkunç şeyler söylüyorlar.

Hukuk yok ise  ekonomide  kriz var demektir; ekonomik tablo da bunu göstermiyor mu?

Kilosu 30 liraya soğan olur mu?

Yaşamsal bir virajdayız…

14 Mayıs “Ya demokrasi Ya Otokrasi” oylaması olacak.

Sandığa giden yol kısaldıkça Provokasyonlarda belli ki artacak, buna da hazırlıklı olalım.

Pudra Cumhuriyeti’nin 40 Haramileri gitmek istemiyorlar çünkü…

Hem talan tatlı geldi, hem de sürekli suç işliyorlar.  

Nasıl gitsinler ki?

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Faruk Kılıçoğlu
    Faruk Kılıçoğlu
    2.05.2023 09:54

    Yaşamımızdan 21 yıl çaldılar,sis bulutları dağılacak 15 Mayıs sabahı güneş yeniden doğacak.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums