Sistem değişti mi

  • 18.08.2015 00:00

 Seçim öncesinde her konuda tek belirleyici olmaya çalışan Erdoğan, 7 Haziran’dan sonra biraz yalpaladı ama daha sonra eski stratejisine geri döndü. Toplumun çoğunluğunun istemediği bir değişiklikte inat etmek, ülkemizi sürekli gerilim içerisinde tutma sonucunu veriyor.

Bence bu inat nedeniyle Erdoğan ve AK Parti, bir daha biriktirmeleri mümkün olmayacak bir gücü günden güne eritmeye başladılar. Kendi kendilerinin en büyük rakibi hâline geldiler. Üstelik muhalefetin ahlaki üstünlüğü ele geçirmesine ve daha da canlanmasına yol açtılar.

Önce bir tespitte bulunalım. 2007’de cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde Gül’e karşı bazı “hukukçuların” geliştirdiği 367 tuzağı, cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisini güçlendirmiş, nihayet bu öneri referandumdan geçmişti.

Böylece bir hatayı aşmak adına aceleyle ve iyice düşünülmeden yapılan bir hamle, potansiyel bir sistem krizi doğmasına yol açtı. Sistemde kısmi bir değişiklik, bütünün niteliğini melezleştirdi. Şu anda bizim sistemimizin adını koymak güç. “Yarı başkanlığa yönelen” sistem denebilir.

Demek ki, seçimle gelen cumhurbaşkanı, Erdoğan gibi her konuda belirleyici olmak isteyen birisi olmasa da, kriz potansiyeli hep olacaktı.

Şimdiki durumda başbakan ve cumhurbaşkanı aynı partidenler. Gören gözler Davutoğlu’nun ne kadar zorlandığını görüyor. Sağ bir partinin bir numaralı liderini cumhurbaşkanı yapmak, daha sonraki parti lideri ve başbakan için her zaman sorun demektir. Bu gerilimler, Özal ve Demirel zamanında da yaşandı.

Ama daha büyük gerilim, cumhurbaşkanı ve başbakanın ayrı partilerden oldukları zaman yaşanacaktır. Ve buna aslında hiç de gerek yoktur.

Neden mi? Bundan sonra izlenebilecek iki yol vardır: Sistemi net biçimde yarı başkanlık/ başkanlık sistemine doğru dönüştürmek veya eskisi gibi parlamenter sistemde ısrar etmek.

Şimdi toplumun büyük çoğunluğu, yani “Milli İrade” başkanlık sistemini istemediğine göre bunu sürekli zorlamanın kaçınılmaz sonucu gerilim ve kutuplaşmadır.

Toplum neyi istemediğini gayet iyi biliyor. Yapılan anketlerde aynı sonuç ortaya çıkıyor. İnsanlar, sadece bir kişinin belirleyici olduğu bir siyaset düzeni istemiyorlar. Bunun olumsuz sonuçlarını gayet iyi kavramışlar.

Hâl böyleyken başkanlık ısrarı veya sistem değişikliği ısrarı, AK Parti’nin erimesini derinleştirecektir. Erdoğanizm etrafında kenetlenen çok küçük bir azınlık, Erdoğan ne isterse (doğru veya yanlış) ona kılıf uydurmaya gönüllüdürler. Onlar kariyerlerini bu hizmetle ilişkilendirmişler.

Ama AK Parti seçmenlerinin hafife alınmaması gereken bir bölümü ve partide hâlâ aklıselim sahibi olduklarına inanmak istediğimiz isimler, bu gidişatın doğru olmadığını gayet iyi biliyorlar.

Üstelik onlar itiraz etme cesareti göstermedikçe, Erdoğanistler önlerinin açık olduğu algısıyla hata yapmaya devam edecekler. Seçimin mesajını anlamamakta inat edip, aynı yıkım getiren stratejiyi yeniden ısıtmaları bunun göstergesidir.

Daha önce de, kurumsallaşamadığı için, parti içi demokrasiyi bir türlü yerleştiremediğinden veya yolsuzluğa bulaştığı için genç yaşta ölen sağ partiler gördük. AK Parti, bunların hepsinden çok daha uzun yaşama şansına sahipti.

Ama anlaşılan biriktirdikleri muazzam seçmen desteğini yanlış yorumladılar. Güç zehirlenmesi onları körleştirdi. Seçmenlerinin ne olursa olsun onları yalnız bırakmayacağına inandılar. 7 Haziran seçimlerinin sonucunu anlamamakta ısrar etmeleri, bu kibirden bağımsız anlaşılamaz.

AK Parti’nin seçmenleri, oy vermemek veya başka partiye oy vermek suretiyle partiye ciddi bir uyarı göndermiştir. Üstelik geçen seçimde oy vererek vefa gösterenler arasında da gidişattan memnun olmayanlar çoktur.

Dolayısıyla AK Parti’nin kendi kendini eritme süreci devam etmekte. Ama bunu yapış biçimleri, tüm Türkiye’ye hasar veriyor. En büyük siyasi başarılarından birisi olan Çözüm Süreci’ni bozuk para gibi harcamaları, buna örnektir.

Bu gidişatı tersine çevirmek konusunda cesaret gösteremeyen, üstelik Çözüm Süreci’nin sona erdirilmesine de itiraz etmeyerek tarihî bir hataya ortak olan Davutoğlu, bunları görmüyor mu?

Bence asıl üzücü olan bunları onun da görüyor olması…

ytaskin@marmara.edu.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums