- 14.07.2015 00:00
Yalçın Akdoğan, Beşir Atalay’ın ardından çözüm süreciyle hükümet adına ilgilenme sorumluluğunu üstlenmişti. 28 Şubat’ta Dolmabahçe’de İmralı heyeti ve hükümet bakanlarının birlikte yaptığı açıklamada Akdoğan’ın da katkısı vardı.
Ne olduysa ondan sonra oldu, açıklamanın ardından, cumhurbaşkanı Erdoğan Dolmabahçe’de yapılan açıklamanın ve verilen görüntünün yanlış olduğunu söyledi. Atılan adımın İmralı’yı meşrulaştıracağını iddia etti.
Akdoğan, derhal Erdoğan’ın konuşmasından vazife çıkarttı ve daha birkaç gün önce çözüm sürecinde atılan en önemli adımlardan birisinin altında imzası yokmuş gibi, Erdoğan’ın liderleri olduğunu ve sözlerinin kendileri için emir anlamına geldiğini söyledi.
Henüz Akdoğan, çözüm sürecini neden bozduklarını, Dolmabahçe mutabakatını neden askıya aldıklarını açıklamış değil. Ancak bu açıklamayı yapmamışken, İmralı heyetiyle polemik yapmaya devam ediyor. İmralı heyeti, geçen hafta yaptığı açıklamada, çatışmasızlığın sürmesinin çok önemli olduğunu dile getirmiş ve Abdullah Öcalan’la görüşmelerin acilen başlamasının zorunlu olduğunu vurgulamıştı.
Akdoğan bu açıklamaya, dalga geçen, hamaset yüklü sözlerle yanıt verdi: “HDP hükümete savaş açtı, süreçte her şeyi AKP’den istemesi ironik.”
İnsanın aklı almıyor değil mi bu sözlerdeki sınırsız vurdumduymazlığı. Akdoğan muhtemelen seçim sürecinde HDP’nin öne çıkarttığı “Seni başkan yaptırmayacağız!” sloganından söz ediyor ve bu sloganı bir savaş ilanı olarak görüyor. Oysa bu bir savaş ilanı değildi. Bu bir politik çağrı, bir politik talepti. Bu HDP’nin Erdoğan’ın başkanlığına karşı olduğunu, barajı geçerek başkanlık hayallerini suya düşüreceğini ilan etmekti. Ne savaş ne öfke vardı bu çağrıda, bir siyasi hedef dile getirilmişti esasen.
Belli ki Akdoğan, Erdoğan’ın arzularını yerine getirmemenin savaş anlamına geleceğine inanarak girmiş çözüm süreci görüşmelerine. Buna ise çözüm süreci görüşmeleri değil, şantajcılık derler. Ve şantaj yapmayı alışkanlık haline getirenler, savaş naralarını seçim meydanlarında kimin attığını da görmezden geliverirler bir çırpıda. Seçim sürecinde savaş ilan eden esas siyasal figür Erdoğan’dır. Yüzlerce saldırıya maruz kalan, üyeleri öldürülen, mitingleri bombalanan ise HDP’dir.
(Sosyalist İşçi)
Yorum Yap