Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması

  • 24.05.2016 00:00

 Geçtiğimiz haftanın en önemli siyasi gelişmesi, Anayasa’ya bir geçici madde eklenerek çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması idi. Bu kararı daha başında Türkiye için bir felaket senaryosu olarak yorumlamak istemiyorum. Her şey dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin nasıl bir muameleye tabi tutulacaklarına bağlı. Yargının geçmişte verdiği kötü örnekler bu olayda da tekrarlanırsa Türkiye, bundan zarar görecektir.

Kararın 374 oyla kabul edilmesi ve bu sayede referanduma gitme ihtiyacının ortadan kalkması Türkiye’de istikrarsızlığı daha da artırabilecek gelişmeyi önledi. Ancak dokunulmazlıklar HDP’yi hırpalamak için kullanıldığı takdirde Kürt sorununun çözümü için başlatılmış olan iddialı süreç daha da zorlaşacaktır. Türkiye, Kürt sorununu 30 yıldır askeri yöntemlerle çözümlemeyi sonuna kadar zorlamış, bunun mümkün olamayacağını anladığı için cesur bir adım atarak, masa başında çözümleme sürecini başlatmıştı. Masa başında bu konuyu müzakere etmeye en yetkili kimseler de seçilmiş milletvekilleri idi. Şimdi o milletvekilleri bu dokunulmazlık kararı ile denklem dışına itilirse meşru muhatap bulmak daha da zorlaşacaktır.
Buna benzeyen bir dokunulmazlık kaldırma süreci, 1994 yılında Demokrasi Partisi (DEP) milletvekilleri olan Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Sırrı Sakık için yaşanmıştı. Bu milletvekilleri aleyhindeki dava, başlangıçta, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre idam talebiyle açılmış iken mahkeme, mahkûmiyet kararını, aynı yasanın 168. maddesindeki “terör örgütüne yardım ve yataklık yapma” suçu isnadıyla 15 yıl hapis cezası olarak vermişti. Bu karar 26 Ekim 1995 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bu dava ile ilgili olarak 2001 yılında verdiği bir kararla, Türk mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı, karar duruşmasında suçun niteliğinin değiştirilmesine rağmen, yeni suçlamanın nitelik ve nedenlerinin sanıklara açık biçimde bildirilmediği, kendilerine savunma yapmak için gerekli zaman ve kolaylığın tanınmadığı ve iddia makamının getirdiği şahitlerin sorguya çekilmesine imkân verilmediği için “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” hükmetti ve Türkiye’yi 140 bin dolar manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Söz konusu milletvekilleri, AİHM kararı uyarınca yeniden yargılanmışlar fakat kendilerini mahkûm eden mahkeme ilk kararında direnmiştir. Bu karar temyiz edildiğinde Yargıtay’ın aynı 9. Dairesi 2004 yılında, 9 yıl önce onadığı mahkûmiyet kararının aksine, ilgililerin salıverilmesine karar verdi. Böylelikle milletvekilleri haksız yere 9 yıl hapis yatmış oldular.
AİHM’nin o tarihte Türk mahkemesinin kararında tespit ettiği eksiklikler, kısa bir süre önce Yargıtay’ımızın Ergenekon davasını bozarken tespit ettiği eksikliklere çok benziyor. Bu da Türk yargısının 1994 yılında da, 2013-2015 yıllarında da benzer eksikliklerle malul olduğunu düşündürüyor. Artık önümüzde Ergenekon davasının bozulma nedenleri gibi çok yeni örnekler olduğuna göre, şimdi açılacak davalarda bu hataların tekrar edilmemesi beklenir. Eğer davalar, bir yandan MHP tabanından AK Parti’ye oy kaydırmak öte yandan da HDP’yi baraj altına düşürmek için bir araç haline dönüştürülürse bu, demokrasimiz için çok kötü bir örnek olur.
Uluslararası camianın dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı ilk tepkisi olumsuzdur. AB Komisyonu üyeleri ve Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü, yaptıkları açıklamalarda kararı eleştirmişlerdir. Pek tabii ki Türkiye, böyle önemli bir konuda yabancı gözlemcilerin beklentilerine göre hareket edecek değildir. Ancak uluslararası camiadan da kendini tamamen soyutlayamaz.
Türkiye, ayrıca, içeride de bir dizi sorunla karşı karşıyadır. Ortadoğu’daki krizler Türkiye’de güvenliği çok olumsuz biçimde etkilemektedir. Bu güvensizlik ortamında Türkiye’de toplumu gerecek uygulamalardan özellikle kaçınmak gerekir. Yargısıyla, yürütmesiyle, yasamasıyla tüm kurumlarımızın bu beklentileri karşılamaları beklenmektedir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums