Yahu neye değer veriyorsanız onun aşkına... Eğer seçim taraflarından birinin amigosu değilseniz, mideniz bulanmıyor mu... Saldırılar (bombaları kastetmiyorum) ne kadar bayağılaştı... Ne kadar sokak kabadayısı seviyelerine indi... Biri diğerine "annesi Yahudidir" diyor... Öteki berikine "Ermeni diasporasıyla pazalık yaptı" diyor... Daha bi demokratmış havası atıp mağdur rolü oynayanı ise güçlü olduğu bölgelerde kendinden başka hiç bir Kürt siyasetçinin, partinin sokağa çıkmasına izin vermiyor... En tepedeki elinde Kuran meydan meydan geziyor, Müslümanlığın tapusu bendedir diyor... Düne kadar Kürt düşmanı olan, Kürtlerle süren iç savaşı sona erdiren her türlü girişimi vatan hainliği olarak niteleyen "cumhuriyetçiler",  bir bakıyoruz, "Tayyip gitsin de" deyip HDP'yi destekliyorlar...

Tüm siyasi hedeflerini Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine kuranlar gözleri dönmüş biçimde saldırıyorlar... Şimdi de Erdoğan'ın Yahudiliği dolaşıyor ortalıkta... Tut ki Yahudi... Nooolmuş yani... 21. Yüzyılda böyle iddialar öne sürmek de, buna karşı "hayır valla değilim" misali savunma yapmak da iğrenç... Erdoğan'ı sevmeyeceksek, politikasından, tavırlarından, yanlışlıklarından falan sevmeyiz ya da severiz... Bırakın bu Hitler ırkçılığını... İsrail'i de uyguladığı devlet politikasından dolayı lanetlerim... Yahudi olduğu için değil... Tüm Yahudileri de aynı kefeye koymam... Yahudiler'de de, Hristiyanlar'da da, Müslümanlar'da da, ya da ne bileyim Ateistlerde de ve her yerde uğursuz iğrenç insan var yeterince...

Yine "Türkiyelileşmek" adına kapıyı yoldan geçen her cibilliyetten insana açan HDP, DHKP-C'ye teşekkürler yolluyor, desteğinden memnuniyetini belirtiyor... Suriye beslemesi, Esed ailesinin damadı bir eşkiya Türkiye seçimlerine burnunu sokup HDP'yi desteklediğini ilan ediyor...

Bugüne kadar adına "barış süreci" dedikleri süreci sanki AKP ile değil de, uzaylılarla sürdürmüşler gibi, sanki AKP sayesinde Ada'dan Kandil'e heyetler gönderip devletle pazarlıklar yapmamışlar gibi bir AKP düşmanlığı içine giriyorlar ki, değme at cambazı böyle göz boyayamaz... Yahu benimle mi pazarlık yürüttünüz de bu güne kadar, bugün AKP tu-kaka oldu...

PKK'nin hapiste tutulan önderiyle yıllardır pazarlıklar yürüten, devlet temsilcilerinin bu pazarlıkları yürütmesinden dolayı sorumlu tutulmamalarını sağlayan yasayı çıkaran, heyetleri Ada'ya, Kandil'e gönderen sanki kendileri değil de uzaylılar partisiymiş gibi, siyasi iktidarın sahipleri de meydanlarda "terör örgütü" türküsü çığırıyorlar...

Olumlu barış çabalarından dolayı hem Kürt hareketinin siyasal hareketi olarak HDP, hem de bunun siyasi sorumluluğunu alıp tarihi doğru işlere imza atan AKP kendi yaptıklarını inkar düzeyindeler...  Velhasıl at izi it izine karışmış durumda ülkede... Bir de senaryoya, daha dün ülkesinin iflasını ilan eden Yunanistan'ın iktidar partisi Türkiye'ye temsilci gönderip desteğini gösteriyor HDP'ye... "Kelin ilacı olsa..." dedirtecek cinsten...

"Tencere dibin kara, seninki benden kara"... Yahu bu ülkede birileri barajı aşsa noolur, aşmasa noolur... Birileri tek başına iktidara devam etse noolur, etmese noolur... Midem bulanıyor vallahi... Çek kuyruğunu gitsin...

Böyle söyleyince de ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamıyoruz... İlla birini kuyruğu kaptırmak gerekiyor sanki... Ben irademi hiç bir partiye, örgüte, gruba ya da kişiye ipotek etmemeyi öğreneli çok seneler geçti... Böyle düşünmediğim dönemleri inkar etmem ya da pişmanlık duymam... Ama geçen geçti iyisiyle ve kötüsüyle... Üstelik iyisine de kötüsüne de sorumluluğumu taşırım...

Desteklemeye değer bulduğum şeyler olunca, hangi parti olursa olsun desteklerim... Alkışlarım... Oy da veririm... Değilse eleştiririm... Gerekirse de hiç birine oy vermem... Böyle yapmayanlar, illa sahnedeki bir partiye ait olmak isteyenlere de kolay gelsin, yolunuz açık olsun derim...