AKP milletvekillerinin imzasıyla Meclis’e sunulan, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi, tütün mamullerinde tek tip uygulamaya geçilmesi gibi hükümlerin de bulunduğu 44 maddelik “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” yarın Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşülecek.

Torba teklifin,  KHK’larla ihraç edilen doktorlar ve diş hekimlerinin sadece “SGK ile anlaşması olmayan hastanelerde ve muayenelerde” çalışabileceklerini düzenleyen 5. maddesi en tartışmalı düzenleme olarak dikkat çekiyor. Madde yine aynı şekilde güvenlik soruşturması ve arşiv taraması olumsuz olan doktorların da sadece yukarıda tanımlanan yerlerde çalışabileceklerini hükme bağlıyor. 

Kanun teklifi, devlet hizmeti yükümlüsü olanların da hizmet yükümlülüğü olan 600 gün süreyle mesleklerini icra edemeyecekleri yönünde yeni bir uygulama getirilmesini öngörüyor. Teklifle bu kişiler tarafından düzenlenen raporların yargı kararlarına konu olmayacağı ve idari olarak geçerli sayılmayacağı uygulaması getiriliyor. Söz konusu maddenin “doktorların fiilen çalıştırılmaması amaçladığını” iddia eden muhalefet kanadı ise uygulamaya tepkili. “5. maddenin evrensel hukuka aykırı” olduğuna dikkat çeken muhalefet milletvekilleri Anayasa’nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme hürriyetine bunun yanı sıra Anayasa’nın 49. maddesinde belirtilen Çalışma hakkına da aykırılık taşıdığını savunuyor. Muhalefet, bu yapısıyla 5. maddeyi, ‘kişinin tüm medeni haklarının elinden alınması, diğer bir deyişle, kişinin fiilen ölmediği halde medeni hakları bakımından ölü duruma gelmesi’ anlamına gelen ‘medeni ölüm- Sivil ölüm’ maddesi olarak değerlendiriyor.

Teklifin 5. maddesi şöyle:

“Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilerek kamu görevinden çıkarılan veya güvenlik soruşturması sonucuna göre kamu görevine alınmayan tabipler ve diş tabiplerinin meslek icralarına ilişkin kurallar getirilmektedir. Bunların sadece sosyal güvenlik kuruluşu ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabileceği ve düzenledikleri raporların yargı kararlarına idari ilmelere esas alınmayacağı öngörülmektedir. Ayrıca devlet hizmet yükümlüsü olanların birinci grup ilçe merkezleri için belirlenen devlet hizmeti süresi kadar müddetle mesleklerin icra edemeyecekleri belirtilmektedir.

HDP’li Gergerlioğlu ve Mızraklı’dan meslektaşlarına 5. madde mektubu

Teklifin, yarın yapılacak komisyon toplantısı öncesi HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Diyarbakır Milletvekili Adnan Selçuk Mızraklı, siyasi partilerde bulunan bütün hekim, diş hekimi ve eczacı milletvekillerine 5. Madde uyarısını içeren bir mektup gönderdi. Mektup da,5. Maddeyle, hukuk devleti kavramı ile bağdaşmayacak şekilde tamamen idari tasarruflarla yürütülmüş işlemler çerçevesinde kamudan ihraç edilen ve özel sağlık merkezlerinde çalışan hekimlerin haklarının ellerinden alındığı vurgulandı. HDP’li vekillerin mektubu şöyle:

Değerli vekilim:

Sizin de bilgi sahibi olduğunuz gibi 30.10.2018/11 sayılı Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede(KHK) Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi TBMM’ye sunulmuş ve 1 Kasım 2018 Perşembe Saat 12.00 de Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmek üzere gündeme alınmıştır.

Değerli meslektaşımız;

Bu kanun teklifinin pek çok maddesi Anayasa’nın başta 13., 17., 48. ve 49. maddeleriyle uyumsuzluk göstermektedir. Yine Avrupa Sosyal Şartı gibi Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de aykırılık teşkil etmektedir.

Bu yasa teklifi için pek çok şey söylenebilir ancak özellikle bu yasa teklifinin 5. Maddesi KHK ile ihraç edilmiş hekimler ve güvenlik soruşturması sonucuna göre meslek icrasına alınmayan hekim ve diş hekimleri açısından oldukça büyük olumsuzluklar içermektedir. Hukuk Devleti kavramı ile bağdaşmayacak şekilde tamamen idari tasarruflarla yürütülmüş işlemler çerçevesinde kamudan ihraç edilen ve özel sağlık merkezlerinde çalışan hekimlerin hakları ellerinden alınmaktadır. Ayrıca 6 yıllık öğrenimlerini tamamlayan meslektaşlarımıza nasıl yapıldığı belirsiz olan güvenlik soruşturmaları ile mesleğe kabullerinin yapılmaması hekimlere yönelik hayati bir hak gaspı ortaya çıkarmıştır. Bu durum hem binlerce hekimi hem de bu hekimlerden hizmet alan milyonlarca insan için ciddi bir sağlık sorunu ortaya çıkaracaktır.

Biz hekim vicdanına ve onuruna sahip çıkan ve yasama organının bütün yaptığı yasama süreçlerinde hukukun üstünlüğüne ve anayasanın gereklerine yakışır tutum alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tutumumuzun partisel değil partiler üstü bir çerçeveden değerlendirmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.

Bu bakış açısıyla siz sağduyuyu milletvekillerimizin iradesiyle kanun teklifinin komisyonda halkımızın ve meslektaşlarımızın lehine en uygun şekle getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sağduyu çerçevesinde siz değerli meslektaşlarımızı mesleğimizin onuruna ve saygınlığına sahip çıkmak için 01.11.2018 tarihindeki komisyon toplantısına davet ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı: Dağ fare doğurdu

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız'ın TBMM Başkanlığı’na sunulan “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” ile ilgili yazılı açıklaması şöyle:

AKP’li Milletvekillerince “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur.

Sağlık çalışanlarının caydırıcı ceza beklentisi bir yana mevcut usul ve ceza sistemine de hiçbir faydası olmayan bir düzenleme TBMM’de görüşülecektir. İşlenen bir suçun nasıl soruşturulacağı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre bir suçu soruşturmak Cumhuriyet Savcısının yetki ve sorumluluğundadır. Dolayısıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen soruşturma usulüne dahi bir katkısı olmayacak teklifin gereksiz olduğu değerlendirilmektedir. Teklifin bu haliyle yasalaşması halinde sağlıkta şiddetin önlenmesi için ne idari ne de cezai bir arpa boyu yol alınmamış olacaktır.  Dağ fare doğurmuştur. Sağlık çalışanlarının haklı beklentisi karşılanmamış, şiddetin önlenmesi için cezai olarak hiçbir yaptırım getirilmemiştir. Bu haliyle teklif bize göre şimdiden yasalaşmadan “yok hükmündedir”."