Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan’ın, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verilen hak ihlali kararıyla ilgili olarak, "Anayasa Mahkemesi, bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım ama kabul etmek durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum" sözlerini eleştirdi. Kamalak,  "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu açıklaması hukuk devleti açısından çok talihsiz olmuştur" dedi.

Cihan Haber Ajansı’nın (CHA) haberine göre, Necmettin Erbakan’ın vefatının 5. yılında mezarı başındaki anmaya katılan Kamalak, Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki takip etmek bile mümkün değildir. Suruç olayları, İstanbul'daki patlamalar, Ankara'daki patlamalar, burada can veren insanlarımız aşağı yukarı 250'ye yaklaştı. Güneydoğu'daki fidan gibi gençlerimiz; asker, polis, korucu, vs. İkisini birlikte aldığımızda toprağa gönderdiğimiz fidan gibi gençlerimizin sayısı 500-600'ü buldu. Şuan İslam coğrafyası ateş çemberi içerisinde" dedi.

Cumhurbaşkanının gazetecilerin tahliyesi hakkındaki 'AYM'nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum' yorumunu değerlendiren Kamalak, şunları söyledi: "Mahkeme kararları kanunlardan, hatta anayasadan çok daha önemlidir. Çünkü kanunlar ve anayasa soyut normlar içerir. Mahkeme kararları ise o normun kanun hükmünün, anayasa maddesinin nasıl anlaşılması gerektiğini soyut biçimde ortaya koyar. Yani soyutu somuta dönüştürür. Nitekim bu alanda verilmiş zaten çeşitli kararlar var. Yargıtayımızın kararları var. Kısacası, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu açıklaması hukuk devleti açısından çok talihsiz olmuştur. Özü bu. Belki biliyorum birileri bu cümlemden dolayı bana yükleneceklerdir. Ama bir hukukçu olarak doğruyu söylemek mecburiyetindeyim. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'nın asli görevleri toplama maddesi olan Anayasa'nın 104. maddesinde belirtilmiştir. Yasamayla, idareyle, yargıyla ilgili görevleri var. Bu görevlerin mezcetmesi toplumun ahenk içinde yaşamasını sağlamak için kamu kurumları arasında birliği, bütünlüğü sağlamasıdır."

Saadet Partisi tarafından yapılan anma törenine, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, eski meclis başkan vekili Yasin Hatipoğlu ve partililer katıldı.