Ezidi Kültür Vakfı, Diyarbakır’daki belediye kamplarından ayrılarak Avrupa’ya gitmeye çalışan Ezidiler için acil çağrıda bulunarak, insan hakları kuruluşları ve ilgili sivil toplum örgütlerini bu durum karşısında daha duyarlı olmaya çağırdı.

Ezidi Kültür Vakfı, Diyarbakır’daki belediye kamplarından ayrılarak Avrupa’ya gitmeye çalışan Ezidiler için acil çağrıda bulundu.

“Acil Çağrı” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada hükümete de sorular yönetildi.

Çağrı metninde şunlara yer verildi:

‘Resmi herhangi bir hizmete erişimiyorlar’

“Şengal’de Ezidilere yönelen katliamlardan dolayı Ağustos 2014’ten bu yana Türkiye’ye yaklaşık 30 bini aşkın Ezidi gelmek zorunda kaldı. Ezidilerin bir kısmı, Avrupa veya Irak’a giderken, Türkiye’de kalanların toplam sayısı 10 bin civarındadır. Türkiye’deki Ezidilerin küçük bir kısmı, AFAD’a ait Midyat ve Nusaybin’deki kamplarda yaşarken, büyük çoğunluğu, Siirt, Batman, Şırnak, Diyarbakır ve Viranşehir’de belediyelerin kurduğu kamplarda ikamet ediyor. DBP’li belediyeler tarafından kurulan kamplarda yaşadıkları için devlet tarafından henüz ‘geçici sığınmacı’ statüsü bile verilmeyen Ezidilerin, bundan dolayı resmi herhangi bir hizmete de erişimleri söz konusu değildir.

‘Yeni bir göçün yolu’

“IŞİD’in Ağustos 2014’te Musul ve ardından Şengal bölgelerine saldırmasının ardından Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Ezidiler şimdi ise yeni bir göçün yolundalar. Söz konusu yeni göç dalgasına yol açan meseleyse “asılsız” olan bir söylentinin ortada dolaşmasıdır.

‘İç savaş çıkacak söylentisi’

“Söylentiye göre, Türkiye’de yeniden bir iç savaş çıkacak ve savaşın ilk kurbanları Şengal’de olduğu gibi yine Ezidiler olacaktır. Bu savaşta ilk saldırılacak grup olan Ezidilerin bu senaryoyu yaşamamaları için şimdiden bulundukları bölgelerden çıkarak Türkiye-Bulgaristan sınırını geçmek için “sözde” bütün hazırlıklar tamamlanmış ve devletler nezdinde görüşmeler de yapılmıştır.

“Söylentiye göre, uluslararası hukuk gereği, 5 bin kişi sınırda toplanırsa, ya Bulgaristan bu sığınmacıları içeriye almak zorunda kalacak ya da Birleşmiş Milletler bulundukları bölgeye bir mülteci kampı kuracak. Bu söylenti üç haftayı aşkın bir süredir büyük bir hızla her tarafa yayılıyor ve organize bir şekilde sürüyor. Özellikle en büyük Ezidi nüfusunun bulunduğu Diyarbakır kampında bu söylentiler ciddi anlamda karşılık buluyor. Dolaysıyla dün gece itibarıyla binlerce Ezidinin Bulgaristan’a doğru yola çıktığı haberlerini alıyoruz. Zira bu organize göç serüvenine Şengal’de yaşayan Ezidilerin bir kısmı da katılmak üzere Bulgaristan sınırına ulaşabilmek için hazırlık içindeler.

‘Olup bitenlerden bölge valileri haberdar’

“Bu söylentilerin kaynağı ise Ezidilerin yaşadığı kamplarda daha önceden herhangi bir sebepten dolay bulunmuş veya çalışmalara katılmış bazı meşkûk kişiler olduğunu biliyoruz. Ama ne isimleri ne de adresleri belidir. Dolaysıyla bu hazin göç serüveninin yaygınlaşması sistematik bir çalışmanın sonucu olduğunu bize göstermektedir.

“Bütün olup bitenlerden hem bölge valileri hem de kolluk güçleri haberdardır. Türkiye’ye kaçmak zorunda kalan Ezidilerin büyük kısmına ev sahipliği yapan kampların Kürt hareketine bağlı belediyelere ait olduğunu göz önünde bulundurulduğunda, göçün asıl amacının Ezidilerle tekrar tanışan Kürdi coğrafyasını tekrardan Ezidisizleştirmek ve Kürt hareketinin Ezidilere sahip çıkamadığına dair bir imaj yaratmaktır.

‘İnsan tacirleri’

“Bunun yanı sıra bu hazin göçün yol açabileceği tehlikelerden birisi de Ezidilerin insan tacirlerinin eline düşmeleridir. Avrupa’ya gitmek istiyen bazı Ezidiler özellikle İstanbul’da insan ticareti yapan çetelerin avı haline gelmiş durumdalar. Zira Ezidilerin Irak’tan fazla miktarda altınla Türkiye’ye geldiği söylentisin çok yaygın ve Avrupa’ya gitmek isteyenlerden yüksek ücretler talep ettiklerini biliyoruz. Kaçak yollarla Avrupa’ya gitmek isteyen Ezidiler, çetelere Yunanistan için 8 bin Euro, Almanya için ise 12 bin Euro civarında para ödüyor.

‘İkinci bir travma yaşatılmak istenmekte’

“Savaşın travmalarını en ağır şekilde yaşayarak Türkiye’ye gelmiş bulunan Ezidi toplumu bu şekilde yeniden göç yollarına koyularak ikinci bir travma yaşatılmak istenmektedir. Yeni bir yaşama dair gördükleri en ufak umut ışığına yönelebilen Ezidilerin bu durumu istismar edilmektedir.

Hükümete sorular

“Dünyada ki en eski inanç topluluklarından biri olan Ezidilere yaşatılanlar karşısında daha güçlü bir toplumsal refleksin oluşmasını bekliyoruz. Savaşı en ağır şekilde yaşayarak Türkiye’ye gelen Ezidilere yaşatılanların sorumluluğu en başta sınır kapılarını açarak gelişlerini kabul eden Türkiye Cumhuriyeti hükümetindedir. Öncelikli olarak hükümet şu soruların cevapları kamuoyuyla paylaşılmalıdır;

* Ezidilere özellikle Bulgaristan sınır kapısının açılabileceği bilgisi kimler tarafından verildi? Neden Bulgaristan sınır kapısı?

* Hiçbir gelir kaynağı olmayan Ezidilere Edirne’ye gidiş için araç organizasyonunun ekonomik kaynağı kim ya da kimler tarafından sağlandı?

* Ezidilerin Bulgaristan sınır kapısına gitmek için hazırlık yaptığını bilen Diyarbakır, Şırnak, Siirt ve Batman valilikleri neden bu insanlara böyle bir durumun mümkün olamayacağı bilgisini vermedi? Diyarbakır valiliğini ziyaret eden Ezidi heyetine neden gidebilirsiniz dendi?

* DBP’li Belediyelerin kurduğu kamplarda yaşayan Ezidilerin özellikle bu kampları boşaltması için mi bu insanlar yeniden göç yollarına sürüldü?

‘Gerekli hukuki süreç başlatmalı‘

“Tüm bu sorulara cevap verilerek en acil şekilde bu durum aydınlatmalı ve de sorumluları hakkında ivedilikle gerekli hukuki süreci başlatmalıdır. Aksi durumda oluşabilecek tüm olumsuzlukların sorumlusu hükümettir.

“Bunun yanı sıra tüm insan hakları kuruluşlarını ve ilgili sivil toplum örgütlerini bu durum karşısında daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.”