Seni sevmeyen ölsün SYRIZA

  • 26.03.2015 00:00

 Atina’da, Yunan gazeteci meslektaşlarımın, 25 Ocak’taki genel seçimlerin beklenmedik galibi,SYRİZA’nın ilk aylardaki iktidarındaki performansıyla ilgili yorumlarını dinlerken, gülümsemeden edemedim. SYRİZA’nın karizmatik lideri, ülkenin genç Başbakanı Aleksis Çipras’ın, iki aylık liderliği boyunca yaptığı ilk tercihlerini son derece yapıcı ama sert biçimde sorguluyorlardı. Türkiye’de ise, Çipras ve SYRİZA heyecanı, rüzgârı malum hiç de azımsanacak derecede değil. Öyle ki, 15 yıllık dış habercilik tecrübemde, Çipras dışında hiçbir Yunan liderinin, Türkiye harici yaptığı basın toplantısı, dış gezi gibi adımlarının, “canlı yayın” konusu olduğuna şahit olmadım. Ama Çipras ve partisi, Türkiye’de medya ve siyaset genelinde büyük heves yaratmış olmalı ki, hemen tüm siyasi hareketler SYRİZA’nın başarısından kendilerine pay çıkarmaya çalıştı. Benzer şekilde, tüm kesimlerden medya da, “işte budur” dercesine, SYRİZA’yı ön plana çıkaran haberler, yayınlara yer verdi. Hattâ, “seni sevmeyen ölsün SYRİZA” gibi psikoloji oluştu.

Yunanistan, kriz pençesinde ilk kıvranmaya başladığında ve ertesinde, Türkiye siyaseti ve medyasında bu komşu ülkeye hiçbir ilgimiz yoktu. 2009’dan bu yana Yunanistan’da sosyal açıdan da sürekli depremlere yol açan ekonomik kriz sürecinde, altı yıllık bir süreç boyunca bugüne kadar neler oldu, hemen hiç ilgilenmedik Türkiye olarak.

Ne zaman ki, Türkiye’de siyasi sıkışmışlık, tıkanmışlık hissi her kesimin medyasını da politikasını da boğmaya başladı, o zaman SYRİZA gibi yeni bir güç birden bire can simidi gibi sarılınan bir vaka hâline dönüştü. Yunanistan ve Türkiye, birbirlerine çok çağrışım yapan ülkeler. Kültürel ve tarihsel bağlar aslında öyle güçlü ki, Avrupa’da yeni bir siyasi güç ortaya çıktığında benzer bir heves yaratmıyor da, olursa gene Yunanistan’daki örneğin etkisi oluyor. Mesela, Slovenya’da sırf yolsuzluk karşıtı söylemle, kurulduktan bir ay sonra iktidara gelen, avukatlıktan siyasetçiliğe hızlı bir geçiş yapan Miro Cerar’ın örneği, Türkiye’de hiç konuşulmadı. Nasıl olup da, Slovenya’da Stranka Mira Cerarja/ Stranka modernega centra (Miro Cerar’ın Partisi/ Modern Merkez’in Partisi) gibi, tek adam tarafından tek bir söylemle (yolsuzluk karşıtlığı) oluşturulan bir siyasi hareket, kısacık bir sürede ülkenin iktidar partisi olur diye üzerine düşünmedik de, SYRİZA bir şekilde yakın geldi.

Aslında, Slovenya’da da Yunanistan’da da, hattâ şu an İspanya’da da olan, olmakta olan, klasik merkez siyasetin yok olması, erimesi.

Türkiye’de de benzer bir süreç yaşandı son 10 yılda; bugün AKP artık geçmişin klasik merkez sağ şablonu ile okunabilecek bir parti değil. Türkiye’de diğer tüm partiler de, merkezin kayan eksenine kendi yorumlarını getirmeye çalıştıkları, bunu da tam olarak beceremedikleri için bocalıyorlar.

AKP, klasik merkez siyasetin eridiği dönemde, giderek artan bir güçle iktidara geldiği için, merkezi kendisine göre tanımladı. Özellikle son 5-6 yılda Erdoğan, Türkiye’nin yeni “merkez” siyasetini kendine üzerine biçilmiş bir elbise gibi diken bir politikacı olarak sivrildi. Erdoğan’ın odağına oturduğu bu yeni merkezim, Türkiye’nin bir parçası olmak üzere taahhütte bulunduğu Avrupa Birliği’nin ülkelerinin merkezi ile bir alakası yok. Avrupa’da, SYRİZA veya Miro Cerar Partisi gibi siyasi hareketlerin klasik merkezin yerini alması sürecinde, evrensel demokratik ilkeler çiğnenmediği için, yeni merkez ile eski merkez arasındaki fark, ekonomik veya sosyal bazı detay yaklaşım farkları üzerinden şekilleniyor: demokratik düzlem kayması yaşanmıyor. Türkiye’de ise, bambaşka bir dönüşüm yaşandı –merkezin yeni tanımını asıl belirleyen otoriterleşme ile beraber, evrensel insan hakları, demokrasi değerleri düzleminin yok olması oldu.

Bu ortamdan da, SYRİZA çıkamıyor. Her şeyden önce, objektif biçimde tüm partileri sorgulayan, yapıcı eleştiriler sunan yaklaşımdaki gazeteciler, medya olmayınca, eksik ve fazlalarıyla sarsıcı bir siyasi dönüşümün Türkiye’de olabilmesi çok zor.

oneysezin@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums