İstiklal Caddesi can çekişirken

  • 27.02.2017 00:00

 Kitapçıların, sinemaların, yakın döneme damgasını vurmuş cafelerin, eğlence merkezlerinin, konser mekanlarının İstiklal Caddesi’nde bir bir kapanıyor oluşu epeydir herkesin malumu.

Kapananların yerine açılan ne varsa çoğunun İstiklal Caddesi ruhuyla uzaktan yakından ilgisi olmadığını söylemek de gayet mümkün. Bu ard arda kepenk kapatma haline mağazalar da eşlik ediyor. Yan yana üç dört mağazanın kapandığı ve yerine yeni hiçbir mağazanın açılmadığı dönemlerdeyiz.

İstiklal Caddesi’nden önce Arnavut kaldırımları gitti, arkasından ağaçlar yok edildi. Bugün geldiğimiz noktada, Avrupa’nın sayılı açık hava alışveriş merkezi İstiklal Caddesi’nde çirkin bir grilik hakim. Arnavut kaldırımlarının yerini zamanla her basılan yerden su sıçratan, kırık dökük granit taşları aldı. Çin graniti mi Türk graniti mi tartışması yapılırken, defalarca sökülüp defalarca kırıp döküldükleri için yeniden döşenen granit taşlarının yerini caddede, boydan boya yamalı şekilde dökülen asfalt aldı. Bir ara caddenin dokusuna ters şekilde masaları sandalyeleri kaldıralım tartışması yapıldı. Tramvay artık yok, geçiş üstünlüğü neredeyse yayalardan ziyade günün her saati caddede cirit atan arabalarda. TOMA’lar, polis araçları da güzelim caddenin epeydir yeni dekoru oldu. Araç trafiğine kapatma bahanesiyle tamamen beton yığınına çevrilen Taksim Meydanı da, terk edilmiş, hayalete döndürülmüş AKM binasıyla bir çölü andırıyor…

Zamanında mağaza açmak için markaların sıraya girdiği İstiklal, artık sadece Arap turistlere hitap eden, sıradan markaların, fast food zincirlerinin, ruhsuz cafelerin yer aldığı basit ve çirkin bir cadde.

Bir cadde üzerinden her geçişinizde üzüntü verip kalbinizi burkar mı? Burkuyor işte… Defalarca söylendi, yapmayın etmeyin dendi, dinleyen olmadı.

Cushman & Wakefield’in son “İstanbul’un Ana Caddeleri” araştırması da zaten İstiklal Caddesi ile İstanbul’n diğer iki önemli alışveriş merkezi Nişantaşı bölgesi ve Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi’ndeki gözle görülen değişimi verilerle doğruluyor.

Araştırmanın temel tespiti şu: “Devam eden yenileme faaliyetlerinin etkisi bu yıl da artarak, uluslararası ve lüks marka sayısında azalmaya ve dolayısıyla boş mağaza sayısında da artışa neden oldu.”

İstanbul’un üç önemli alışveriş bölgesine dair detaylara indiğimizde ilginç verilere ulaşıyoruz. Geçen yıl, üst üste dört yıl boyunca boş mağaza sayısındaki artış 34’ten 90 mağazaya çıktı. Nişantaşı ve Bağdat Caddesi’nde süregelen kentsel yenileme faaliyetleri ve İstiklal Caddesi’nde artan güvenlik endişeleri sebebiyle yaya trafiğinde azalma yaşandı.

“Güçlünün ayakta kalması” eğiliminin devam etmesiyle, sadece birkaç yeme içme, bazı büyük giyim ve kozmetik markalarının büyümelerini sürdürmelerine karşın daha fazla konsolidasyon ve pazardan çıkışlar gerçekleşti. 67 yeni marka girişine karşın 95 marka, bu üç alışveriş caddelerinden çıktı. Kentsel yenileme faaliyetleri ve TL’deki değer kaybı sebebiyle perakendeciler üzerindeki baskı arttı.

Ana caddeler arasında hala en kalabalık cadde olma özelliğini sürdüren İstiklal Caddesi’ne yönelik güvenlik endişeleri hem ziyaretçiler hem de perakendeciler üzerinde bir baskı oluşturuyor. Malum, İstiklal Caddesi, ticaretin yanında önemli bir kültür ve sanat merkezi de aynı zamanda. Ama artık İstiklal ve çevresinde şenlikler, sergiler, konserler yasak…

Caddenin giderek değişen çehresi bu özelliğini de kaybetmeye başladığını gösteriyor. Caddeye ruhunu veren Rumeli Han, Narmanlı Han, Elhamra Han, Avrupa Pasajı, Hazzopulo Pasajı gibi tarihi niteliğe sahip binalar değişim ve dönüşüm geçiriyor. Markiz’in, Rebul Eczanesi’nin, İnci Pastanesi’nin, Emek Sineması’nın yerinde yeller esen bir İstiklal, sizce de eski İstiklal mi?

Toplam perakende stoğu 253 mağazada yaklaşık 62 bin 500 metrekare olan İstiklal Caddesi’ndeki uluslararası marka sayısı son iki yıllda 35’ten 28’e düşmüş. Yeme içme mağazası sayısında da 74’ten 62’ye düşüş gözlenmiş. Boş mağazalarda artış var. Ziyaretçi sayısındaki düşüşün oranı ise yüzde 12.

Daha önceki yıllarda caddenin cazibesi ve yüksek yaya trafiği nedeniyle bazı markalar agresif büyüme stratejisi izledi ve aynı cadde üzerinde ikinci, üçüncü mağazalarını açarak genişlemeye devam etmişti. Ancak, bu mağazalarda da kapanmalar ve sayı azaltmalar mevcut.

Özetle, sistematik olarak ve el birliğiyle yıllardır bir caddenin can çekişerek yok olmasını izliyoruz. İstiklal Caddesi’nin canına okundu, okunuyor. İstiklal’deki tenhalaşmanın, her anlamda çölleşmenin nedenleri arasında gerçekleşen saldırıları da saymak mümkün, ancak bundan ziyade 24 saat yaşanan İstanbul’un kalbini, nefes alınan bölgelerini nefessiz bırakma, kendinden olmayanın yaşam biçimini hizaya getirme var. Bunu gördüğümüz zaman, İstiklal’deki değişimin fotoğrafı daha net anlaşılır…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums