Parmak uçlarımız yakılmış, zımparalanmış gibi bizim.

Dokunduğumuz şeyleri hissetmiyoruz artık; ne sıcak, ne soğuk bana mısın demiyor...

                                             * * *

Dün New York Times’ta Nicholas Kristof’un “Kirli Siyasi Oyunlar” başlıklı yazısını okurken, ne kadar kaşarlandığımızı fark ettim bir anda...

Kristof, bütün Türkiye vatandaşlarını gülmekten yerlere yatıracak şeyler anlatıyor...

                                             * * *

Kristof kardeşimize göre, Amerika’da siyaset çok kirlenmiş, siyasi ahlaksızlık almış başını yürümüşmüş...

Şöyle örnekler veriyor Kristof:

Vali Chris Christie, beleş uçak bileti kabul etmiş, avantadan futbol maçlarına gitmiş...

Senatör Marco Rubio bir milyarderden mali yardım almış...

                                            * * *

Yahu Kristof kardeşim sen Türkiye’de neler olup bittiğini bir bilsen, bizim nelere alıştığımızı bir görsen gıkını bile çıkarmazdın inan ki...

Sen bu ülkede üzeri kapatılan rüşvet ve yolsuzluk dosyalarını; adam kayırmacılığı; gücün suistimalini, bütün kuralların nasıl birer birer ortadan kalktığını bir görsen bin kere haline şükrederdin...

                                            * * *

Şimdi mesela, hesapta adil bir seçim kampanyası içindeyiz. Anayasa’ya göre partiler üstü ve tarafsız olan Cumhurbaşkanımız her gün en az üç tane miting düzenliyor; muhalefet partilerini yerden yere vuruyor. Dün de yine bir mitingde HDP’ye vurmak için “Diyarbakır’da sözde müftü, Eskişehir’de eşcinsel aday göstermiyoruz biz” demiş. Bir cümle içinde nasıl Anayasa ihlal edilir, nasıl nefret söylemi kullanılır, en kitabi örneğini vermiş.

                                            * * *

Bu seçim kampanyasında valiler bütün kamu çalışanlarına talimat veriyorlar ki Cumhurbaşkanı’nın mitinglerine gidip bu yukarıdaki gibi konuşmaları dinlesinler.
Kamunun bütün araçları Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın mitinglerine tahsis ediliyor.

                                           * * *

Bütün bu milletin vergileriyle faaliyet gösteren TRT, iktidar propagandasına korkunç bir zaman ayırdığı yetmiyormuş gibi, iddialara göre Davutoğlu’nun mitinglerinde meydanda olmayan kalabalıkları varmış gibi gösteriyormuş. Yozgat mitinginde meydandakileri yüzlerce katı gibi göstermiş...

                                           * * *

Seçimi kazanmak için din istismarından muhalefete seçim meydanı vermemeye kadar akla hayale gelebilecek her şeyi yapıyorlar. HDP’lilerin dayak yemedikleri bir tek gün bile geçmiyor...

En korkuncu da biz bu ülkede yaşayanlar, her şeyin şirazesinden çıkmasına alışıyoruz.

Kristof kardeşimizinki gibi, siyasette kirli oyunlara ilişkin yazıları okuyunca, gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz...