Bizi affet sevgili babam

  • 11.05.2015 00:00

12 Eylül cuntasının lideri, binlerce kişinin, demokrasinin ve özgürlüklerin katili diktatör Kenan Evren öldü…

***

Seneler önce Metris Askeri Cezaevinden tahliye olduğumda cezaevi kapısında beni bekleyen rahmetli babam, “ Geçmiş olsun oğlum “ dedikten sonra, iki yana açtığı ellerini gökyüzüne doğru kaldırarak, “ Allah’ım bu acı günleri bir daha bize gösterme “ demesinin üzerinden 25 küsur yıl geçti…

Okuyup, adam olsun diye Akçakoca’dan Düzce’ye gönderdiği oğlu,

12 Eylül darbecileri tarafından anarşist, terörist ilan edilmiş, zindana tıkılmıştı.

Düşünsenize, bir baba olarak ciğeriniz yanmış, içinize köz düşmüş ve yıllarca oğlunuz için acı çekiyorsunuz.

Babam için kolay değildi tabi ki gencecik oğlunu yıllarca mahpusa gidip görmek. Askeri cezaevi avlularında itilmek, kakılmak, hakarete uğramak.

Rahmetli babam ölene kadar o acıyı hep içinde hissetti…

****

Bundan tam 35 yıl önce, 12 Eylül 1980’de bizler evlerimizde uyurken, gecenin en karanlık saatinde sabaha karşı tanklarla, toplarla radyo ve televizyonu ele geçirerek darbe yapanlar parlamentoyu kapatarak, anayasa suçu işlediler.

O gece ve sonraki günlerde binlerce kapıyı çaldılar. Binlerce kişiyi sıcak yataklarından kaldırdılar. Soğuk zindanlara tıktılar. İşkencecilere teslim ettiler. Issız köşelerde enselerinden vurarak kimsesizler mezarlığına gömdüler. Darağaçlarına gönderdiler.

Bu kişilerden biri de bendim.

“ Asmayalım da besleyelim mi “ diye darbe yapanlar, devletin maaşlı askerleriydi. Güçlerini ödediğimiz vergilerle aldıkları silahlarından ve omuzlarında taşıdıkları apoletlerinden alıyorlardı.

16 yaşında,

17 yaşında,

18 yaşında,

19 yaşında kızlı erkeli gencecik çocuklardık.

Umutlarımız, hayallerimiz vardı…

Bir gecede askerler tarafından gözaltına alınarak Bolu Komando Tugayının buz gibi soğuk hücrelerinde sorgulandık.

Gözlerimiz bağlı, gencecik bedenlerimize günlerce elektrik verdiler.

 Filistin askısında çarmıha gerdiler.

Bizlerden, arkadaşlarımızı gammazlamamızı, itirafçı olmamızı istediler. Gözlerimiz bağlı ne yazıldığını bilmediğimiz kâğıtları imzalamamızı istediler.

Onlarca arkadaşımızla birlikte Bolu Komando Tugayının içinde günlerce işkencelerden geçirildik. Aç ve susuz bırakıldık.

Gördüğümüz işkencelerin izleri silinsin diye, haftalarca bekletildiğimiz Bolu Komando Tugay’ının hücresinden alınarak, Gölcük Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı savcılığına çıkarıldıktan sonra tutuklanarak askeri cezaevlerine tıkıldık.

Düzmece askeri mahkemelerde savunma olanaklarımız ellerimizden alınarak yıllarca yargılandık. Düşündüğüm ve düşündüğümü söylediğim için 10 yıl 8 ay ceza aldım. Askeri ceza evlerinde yıllarca zulüm gördüm.

Dün, işkence tezgâhında 20 yaşlarındayım, bugün 55 yaşındayım.

Ne acı ki; bugün, 35 yıl önce olmuş bitmiş bir darbeyi değil, hala onun süren ve daha da sürecekmiş gibi gözüken yine onun bedenlerimizde ve zihnimizde bıraktığı acı sonuçları tartışıyoruz.

Ne acı ki, 12 Eylül 1980 darbesini yapanların süngü zoruyla yaptıkları ve halka zorla onaylattıkları darbe Anayasası olan 82 Anayasası ile 35 yıldır bu ülke yönetilmeye çalışılıyor.

Ne acı ki, 35 yıl boyunca her genel seçimde “ yeni bir anayasa “  için halktan oy isteyerek iktidara gelen bütün partiler, bir süre sonra “ yan yattı çamura battı “ misali ölü fare numarasına yatarak vatandaştan gelen değişim talebinin üzerinde tıkaç vazifesi görüyorlar.

Her anayasa tartışması çıktığında, bütün partiler birbirini suçluyor. Yok, kırmızıçizgim, yok dokunulmaz maddelerimiz falan filan…

Sorarım size, Hangi ideoloji ve inanç sinsilesi insan yaşamının kutsallığından daha değerli olabilir?

Bizi affet sevgili babam!

Tahliye olduğum O’gün cezaevi avlusunda ellerini göğe kaldırarak Allah’a yaptığın “bu acı günleri bir daha bize gösterme “  yakarışının üzerinden seneler geçti…

Biz hala bu ülkeyi yıllarca hapishane kapılarında evlatlarını beklemek zorunda kalan, yılladır kaybolan çocuğundan geriye kalan bir kemik parçasını bulmaya çalışan Cumartesi Anneleri ile, onların gözü yaşlı babalarının ülkesi olmaktan çıkaramadık. Bizi affet…

Seni böyle güzel bir bahar günü toprağa koyduğumuz günden beri o köprünün altında çok sular aktı, geçti…

Dün " Darbecilerin anayasasını değiştireceğiz. Onu çöpe atacağız, darbeci paşalardan hesap soracağız, 12 Eylül darbecisi Kenan Evren icadı  olan ve dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan yüzde onluk seçim barajını kaldıracağız."  Diye bizlerden oy isteyip  iktidara gelen dünün mağdurları, gücü ele geçirip muktedir olduklarında her şeyi bir anda unutuverdiler. Şimdi onlar Balyozcu paşalarla kolkola devri saadet içindeler…

Bizi affet sevgili babam,

Bugün bizi, ailelerimizi,  binlerce canı yok eden iblis  Kenan Evren senin, Berfo Ananın, 17 yaşında idam edilen   Erdal Eren’in yanına geldi.

Bu topraklarda yaşarken yaptıklarının hesabını ondan soramadık, bizi afet!

Artık O kanlı faşistin işi büyük mahkemede...  Ben hakkımı helal etmiyorum, umarım kor ateşlerde yanar…

Not: 2012 yılında yazdığın bir yazının güncellenmiş halidir

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums