Digitürk önceki gün yayınladığı notla Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Bugün TV, Kanaltürk, Yumurcak TV ve Irmak TV kanallarının platformlarından çıkarıldığını açıkladı.
 

PROJE MAHKEMENİN TALEBİ
 

Digitürk’ün yayınladığı not aynen şöyle: “Değerli müşterilerimiz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu” tarafından yapılan bir soruşturma ile ilgili olarak Şirketimize resmi bir yazı tebliğ edilmiştir. Söz konusu yazının içeriği gereği yasal zorunluluktan dolayı Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV kanalları platformumuzdan çıkarılmıştır. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”

İktidarın keyfiliğinin bir yaklaşımı olan bu kararın hukuki hiçbir dayanağı yoktur. Henüz soruşturma aşamasında iken alınan bu karar siyasi iktidarın özel sektör üzerindeki ekonomik ve siyasal denetiminin de bir göstergesidir.
 

İŞARET FİŞİĞİ MAYIS’TA ATILDI
 

Tivibu ve Digitürk’ün aldığı bu karara çok da şaşırmamak gerekiyor. Nitekim geçtiğimiz Mayıs ayında bu kararın işaret fişeği Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun tarafından verilmişti. Savcı Serdar Coşkun Mayıs ayında Ulaştırma Bakanlığı’na bir talimat yollayarak Erdoğan ve iktidara eleştirel bakan medyanın yayınlarının sona erdirilmesini istemişti. Bu talimatın 7 Haziran seçimlerinden yaklaşık 1 ay önce gönderildiğini anımsayalım.
 

Bu talimatla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sorulan soruya Davutoğlu canlı yayında; “Hayır, böyle bir şey söz konusu değil. Herhangi planlanmış bir şey de yok. Zaten dikkat ederseniz bu yapıların yayın organları 17-25 Aralık'tan sonra da yayınlarını sürdürdüler. Ama herhangi bir hukuki süreç tamamlanırsa Türkiye'de kimse hukukun üstünde değil. Yani bir savcının ifadesi, bildirimi değil. Bir hukuki süreç tamamlandığı zaman o hukuki süreç herkesi bağlar.” cevabını vermişti.
 

BAKANLIĞIN YAPMADIĞINI...
 

Görünen o ki, Ulaştırma Bakanlığı gelen talimatın Anayasa ve yasalara uygun olmadığı için yasaklama kararı alamadı.
 

Ama bu kararı iktidar ekonomik ve siyasi olarak vesayetinde olan özel şirketlere aldırıyor. Tivubu ve Digitürk’te kararlarında olan budur. Tivibu’nun sahip olduğu Türk Telekom ile Digitürk’ün sahip olduğu Katarlı şirketin ilişkileri bize bu konuda yeterince bilgi veriyor. Bu kararlar açık bir sansürdür. Otoriterleşme yolunda bir adımdır. Bunun nedeni ise iktidarı kaybetme korkusunun yarattığı çaresizliktir.
 

 Sadece haber kanallarından değil çocuk kanalından bile korkuyorlar. Yumurcak TV’de yayınlanan ve 23 Nisan 2010’da Erdoğan’ın da “büyük torunum çok seviyor” dediği Caillou’dan (Kayu) neden korkuyorsunuz?