Barzani’nin referandum ısrarının kısa ve acıklı hikayesi

  • 19.10.2017 00:00

 Irak’ın kuzeyindeki ‘Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) varlığı, Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle sonuçlanan Irak’ın işgalisonrasında oluşturulan 2005 tarihli yeni Irak Anayasası’yla tanımlanmıştı. Bu tanıma göre, bu yönetimin kendi parlamentosu, polis gücü, hatta askeri (Peşmerge) ve gümrük yönetimi olacaktı. Ancak Anayasanın çizdiği sınırlara rağmen IKBY’nin kontrol sahasını ve yetkilerini genişletme çabaları nedeniyle ortaya çıkan sorunlar Bağdat merkezi yönetimi ile Erbil merkezli bölgesel yönetim arasında sorunlara yol açtı. Bölgeden ve dünyadan gelen tüm ikaz ve uyarılara rağmen gerçekleştirilen 25 Eylül tarihli tartışmalı referandum ise, bu gerginliği zirveye taşıdı.

Söz konusu referandum Türkiye’de oluşturduğu sıcak gündem nedeniyle yeni bir tartışma gibi algılansa da, bu doğru değil. 2005’te yapılan Irak genel seçimlerinde Kuzey Irak’ta gayri resmi referandum sandıklarıkurulmuş ve %99’la ‘evet’ çıkmıştı. Ardından 2 milyona yakın imza toplanmış ve BM’e bağımsızlık için resmi bir referandum talebiyle başvuruda bulunulmuştu. Taleplerin 2005’e uzandığı söz konusu referandumun ilk olarak 2014’te yapılması planlanıyordu. Türkiye tarafından da sıklıkla ‘mezhepçi’ politikaları nedeniyle eleştirilen dönemin Irak Başbakanı Nuri el Maliki, IKBY tarafından da ‘bölücü’ olmakla eleştiriliyordu. DAEŞ’in 2014 yazında Irak’ta Musul başta olmak üzere çok sayıda şehri ele geçirmesi, Irak ordusunun her şeyi geride bırakıp kaçması ve merkezi yönetimin kontrolü kaybetmesi, IKBY’nin gücünü artırmasına yol açtı. Örneğin Irak ordusunun Kerkük’ten kaçmasıyla, Peşmerge uzun zamandır kolladığı fırsatı yakalamış oldu ve şehri “DAEŞ’ten özgürleştirdiği” iddiasıyla kontrol altına aldı. Kürdistan bayrağı Kerkük’ün girişine ilk olarak Haziran 2014’te asıldı. Öte yandan DAEŞ’le mücadele merkez ve bölgesel yönetim ortaklığında devam ederken geri alınan bölgelere kimin yerleşeceği de bir rekabet haline dönüşmüştü. Peşmerge de Irak Ordusu gibi geri aldığı yerlere yerleşiyor ve çıkmıyordu.

IKBY lideri Mesud Barzani, ülkenin halihazırda fiili olarak bölünmüş olduğunu iddia ederek bağımsızlık referandumu yapma niyetini ilk kez 1 Temmuz 2014’te duyurmuştu. Maliki’nin yerine Haydar el İbadi Eylül’de Başbakan olunca tansiyon biraz düşmüş; bunun sonucunda Barzani, referandumun “DAEŞ’le mücadele” sonrasına ertelendiğiniduyurmuştu. Şubat 2016’da Barzani Rudaw’a verdiği röportajda referandumu Amerikan seçimlerinden önce yapmak istediklerini söyledi. Mart ayında, Al Monitor’e verdiği demeçte, Ekim 2016 öncesi bu referandumun gerçekleşeceğini iddia etti. Ancak Neçirvan Barzani, Ekim sonlarında referandumun “Musul operasyonu” bitmeden önce yapılmayacağını söyledi. Aralık 2016’da aynı sözleri tekrarladı.

“DAEŞ’le mücadele”de son yaklaşırken ABD’de Trump’ın Başkan seçilmesiyle 2017 başında referandum konusu Kuzey Irak içinde daha da sıcak bir konu haline geldi. Barzani’ye karşı uzun süredir ortak hareket eden ve onu ‘dikatörlük’le suçlayan KYB ve Goran Hareketi’nin, İran destekli Haşdi Şabi milisleri ve İran’ın Devrim Muhafızları’yla son yıllarda giderek daha da sıklaşan temasları “DAEŞ’le mücadele için ortak hareket” anlaşması kapsamındaymış gibi sunulsa da, toplantıların arka planında Barzani’ye karşı ortak atılacak adımlar olduğu biliniyordu. “Ha bugün ha yarın” denilerek sürekli ertelenen referandum bu dönemde, Barzani’nin partisi KDP ve Talabani’nin partisi KYB ile Goran Hareketi arasında yeni bir rekabet konusuna döndü. KYB ile Goran, Barzani’yi Kuzey Irak’taki tüm güçlerin ortaklaşa destek verdiği bağımsızlık referandumuna gitmemekle suçlarken, 28 Mart’ta KYB’ye bağlı Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’in KYB Peşmergesinin kontrolünde olan Kerkük içerisindeki kamu binalarına Kürdistan bayrağı çekmesi, dışarıdaki tüm gözlerin bir anda bölgeye yönelmesine neden olurken içeride oluşan baskı Barzani’yi de el yükseltmeye zorladı.

Barzani KYB ve Goran karşısında kaybettiği gücünü yeniden kazanma, Kürtler arasında düşmeye başlayan popülaritesini artırmak zorunda kaldığını düşünerek, Trump yönetiminin Obama yönetimine oranla İran’a karşı daha sert bir tutum benimseyeceği ve Irak üzerindeki İran etkisini kıracağını öngörerek kendisine destek vereceği tahminiyle 7 Haziran’dareferandumun 25 Eylül’de yapılacağını ilan etti. Kurulan tüm uluslararası baskıya rağmen, bir tek İsrail’in açıktan desteğini alarak referanduma giden Barzani, sandık kurulacak yerlere ‘tartışmalı’ bölgeler olan bildiğimiz ve DAEŞ’ten alınan Kerkük, Mahmur, Sincar, Başika gibi şehirleri de ekleyince durum iyice karıştı. KYB ve Goran gibi muhalif partiler, hatta PKK, bağımsızlık referandumu ilanı Barzani’den gelince çeşitli açıklamalar öne sürerek bu referanduma karşı olduklarını dile getirmeye çalışsalar da Kuzey Irak’taki iç kamuoyu baskısından çekinerek destek vermek zorunda kaldılar. Ve referandum 25 Eylül’de gerçekleşti. Ancak iç baskılar ve kaybettiği güç nedeniyle bu kararı alan ve uygulayan Barzani, dışarıdaki desteğini ve en önemlisi Bağdat’ın adaletsiz tutumuna, Tahran’ın yayılmacı politikalarına karşı bugüne kadar Kuzey Irak’ın çıkarlarını koruyan, önüne set kuran Ankara’nın desteğini kaybetti.

Ankara kurduğu tamponu kaldırınca da Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece 01.00 itibarıyla Kerkük’te başlayan tablo ortaya çıktı. KYB liderlerinden bazıları KDP’ye destek verirken bazılarının hafta sonu Bağdat’la, Haşdi Şabi liderleriyle ve İran Devrim Muhafızları Kudüs Ordusu Komutanı Kasım Süleymani’yle tek taraflı bazı görüşmeler yaptığı biliniyordu. İbadi’nin emriyle Kerkük’e operasyon başlar başlamaz Peşmerge safları dağıldı. KDP güçlerinin elindeki K1 askeri üssü, havalimanı ve benzeri stratejik noktalarla KYB’nin kontrolündeki şehir kısa sürede kaybedildi. Onu Tel Elvad, Tuzhurbatu, Başika ve diğerleri takip etti. IKBY bugün itibarıyla DAEŞ’ten önceki sınırlarına çekilmek zorunda kalırken, hiç kimse, ne ABD ne de referandumda en yüksek sesli desteği veren İsrailsesini çıkarmadı.

Bugün tüm Kürdistan bayrakları Peşmerge’nin çekildiği şehirlerden indirilirken Kasım Süleymani’nin Irak’taki Haşdi Şabi güçlerinin resmi müşaviri olarak atandığı söyleniyor, Haşdi Şabi’nin Kerkük valiliğine İran’ın dini lideri Hamaney’in fotoğrafını astığı görüntüleri medyaya yansıyor. Barzani’nin bağımsızlık hikayesi kısa sürdü, referandum inadının sonu tüm Kuzey Irak halkı için acıklı oldu. Şimdi düşünmek lazım; kim kazandı, kim kaybetti?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums