- 21.09.2018 00:00
Bu söz bizim ülkede çok yaygın bir çağrıdır.
Bu çağrıyı yapanlar Aydınları zehirleyen, aşağılayan devleti kutsayan çoğulcuğu yok sayan çoğunluk üstünden bakanlardır.
Dikkatle takip edin ‘Aydınlar Nerede’ diye çağrıyı yapan kimler bunlar.
Evrensel değerleri içselleştirmeyenler..
Eşit vatandaşlık hukukuna karşı çıkanlar..
Fırsat eşitliğini kabul etmeyenler..
Demokrasi ve hukuku kendilerine göre eğip bükenler..
Birey olmayı hedeflemeyen farkındalık yaratamayanlar..
Bireyin özgürlüğünü yok sayan azınlık haklarını tanımayanlardır..
Haklarını aramasını başkasına vekalet verip sorumluluğunu yerine getirmeyenler..
Taşın altına elini sokmayan,bedel ödemeyi göze alamayan kurtarıcı bekleyenlerin çağrısıdır bu.
Hayatında hiç bir mücadele etmemiş,bedel ödememiş korkak bu kesimler; Aydınlar zindanlarda çürütülürken,hukuksuz işinden gücünden atılan, kamusal haklardan mahrum edilmesi karşısında hiç oralı olmamış hatta güçlünün yanında yer tutmuşlardır.
OHAL’den sonra Erdoğan tam 3 bin 500 akademisyeni kendisi gibi düşünmediği demokrasi ve hukuka sahip çıktığı için üniversitelerden attırdı..
Üniversiteden atılan aydınların kimileri tutuklanırken, kimileri de yakınlarının yardımlarıyla geçimlerini sağlar duruma düştüler perim perişan oldular..
Tutuklanan aydınlara toplumun bir avuç demokrasi ve hukuktan yana olanın dışında dişe dokunur bir dayanışma gösterildi m?
Destek şöyle dursun mahkeme koridorlarında yakınlarının yanında yer almak için duruşmalara gelen kaç kişi, oldu?
OHAL den sonra baskılar arttırıldı.
20 Temmuz 2016 yılında ülkede sivil darbe oldu,yargı talimatla çalışırken medya özgürlüğü ortadan kaldırıldı,meclis bay pas edildi.Buna kim ses çıkarttı, Aydınlar..
OHAL ile 2 bin 500 gazeteci işsiz kalırken 700’e yakın gazeteci sahte suç üreterek tutuklandılar.
Bunlardan haberiniz yok mu Aydınlar nerede diyenler ?
Bal gibi biliyorsun ama ben memurum,ben işverenim Akp’nin bir operasyonuyla işimi gücümü kaybederim korkusu ile hareket edeceksiniz ama Aydınlardan da kahramanlık bekleyeceksiniz.
Yok öyle yağma.
Sanki Aydın metalden,ahşaptan meydana gelen bir varlık aydınların sağlık sorunu yaşamıyor,evini geçindirmesi için bir alım gücüne gerek yok.
İşte iki Aydından örnek vereyim ikisini de yakından tanıyorum hukukum ve dostluğum var birisi Mehmet Altan diğeri ise HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hikayeleri.
Mehmet Altan 30 yıl hocalık yaptığı İstanbul Üniversitesinden kovuldu,üniversiteden uzaklaştırmasını isteyen Erdoğan’ın uçağından inmeyen tetikçi sözde gazeteci geçinenlerden birisi Hilal Kaplan’dır.
Altan tam 21 ay Silivri ceza evinde tutuldu ve bu süreçte maaşını vermediler,aydınlar nerede diyenler bunu bilmiyor mu?Mehmet Altan’ın duruşmasına üniversiteden bir tane akademisyenin gelmediğine bizzat şahit olmuşum.
Mehmet Altan’ın tutuklanması şöyle dursun gözaltına alınmasının bile, bir hak ihlali kararı verdi Anayaysa Mahkemesi (AYM) ama Erdoğan’ın talimatıyla yerel mahkeme tahliye kararına tam üç ay direndi.
Neden Erdoğan diyoruz,Erdoğan’ın hukuk danışmanı Mehmet Uçum bu konuda açıklama yaptı AYM yerel mahkemeleri boğuyor diye..
Hatırlanacağı gibi Erdoğan AYM’nin Can Dündar’ın tahliyesine karar vermesine karşı çıkmış, Anayasa Mahkemesinin kararına saygı duymadığını hatta tanımadığını söylemiş,yerel mahkeme direnmeliydi diye de açıklama yapmıştı..
Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın AYM’nin tahliye kararına yerel mahkeme Erdoğan’ın bu talimatını uyguladı ama peşinden AİHM’in Altan ve Alpay hakkında kararı karşısında fazla direnemediler.
Gelelim Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hikayesine İzmit devlet hastanesinde 24 yıllık bir hekimdi Gergerlioğlu, Kürt sorunu üzerine bir açıklamasından dolayı görevden uzaklaştırıldı KHK ile..Hal bu ki Gergerlioğlu Akil İnsanlar Heyeti’nin Kocaeli ’de düzenlediği toplantılarını organize eden kişiydi.KHK ile uzaklaştırılanlar iki suçla yaftalıyorlar ya Fetöcü ya da PKK’lı.
Gergerlioğlu FETÖCü sıfatıyla KHK ile işinden uzaklaştırıldı,emekli oldu ama emekli ikramiyesini vermediler .
Bilindiği gibi KHK ile uzaklaştırılanların mal varlıklarına el konuldu.
Gergerloğlu çok komik olaylarla karşılaştı çocuğunun okulunda Aile Birliği yönetimine seçilmesine rağmen yetkililer Aile birliğinde görev yapamazsın, KHK ile uzaklaştırıldın diye. Gergerlioğlu’nu yönetim kurulu üyeliğini yaptığı caminin dernek üyeliğinden de çıkarttılar.
İşte aydınlar böyle bedel öderken, Aydınlar nerede diyenler biraz etraflarına baksınlar ve bu insanlara sahip çıksınlar.
Aydınlar nerede deyince bir anekdot anlatayım biz Türkiye Birleşik Komünist Partisi(TBKP) Kocaeli il örgütü olarak Kocaeli Sanayi ve Eğlence fuarında 1988 yılında,TBKP’nin yayın organı olarak bilinen “ADIMLAR” gazetesinin flaması altında fuarda bir standart açtık, kültürel etkinlikler düzenlemek, yasallaşma politikamızı da geniş kitlelere yaymak için..
Paneller,konferanslar düzenlerken bir taraftan da ülkenin tanınmış gazetecileri ve yazarlarını okurları ile buluşturup imza ve söyleşi düzenliyoruz çokta ilgi görüyor bu etkinliğimiz,bir taraftan da kitap ve dergi satışları yapıyoruz.
Yazarlardan Aziz Nesin’i getirdik çokta büyük ilgi gördü; Aziz Nesin iki gün üst üste akşamları imza ve söyleşi yaptı okurlarıyla..İkinci gün hatırladığım kadarı ile akşam saat on suları olmalı Aziz Nesin imza ve söyleşisi sürerken katılımcılardan orta yaşlı bir kişi kendisinin Avrupa’da yaşadığını ve gerçek bir Atatürkçü olduğunu, Nesin’i kastederek siz Aydınlar korkaksınız görevleriniz yapmıyorsunuz diye suçlayınca ortalık karıştı birden ve Aziz Nesin elleri titreyerek ayağı kalktı ve sen kim oluyorsun da beni ve aydınları bir şey yapmamakla suçluyorsun,Aydınlar dilekçesinden haberin var mı deyip edep kuralları içinde ağzına geleni saydı bu kişiye..
Sanki Aydınlar insan değil bizler ev geçindirmiyoruz,kira ödemiyoruz, çoluk çocuğumuz yok,biz etten tırnaktan,kıkırdaktan meydana gelmemişiz.
Nesin adama sen kapağı Avrupa’ya atmışın bir de katıksız Atatürkçüyüm diyerek içeriye mesaj verip, işini de garantiye alarak konuşuyorsun; burada askeri darbeler,işkenceler Atatürk adına yapılıyor,üniversitede adam sakalını kesmediği için uzaklaştırılıyor, insanlar düşüncesinden dolayı zindanlarda çürütülüyor, bunu biliyor musun diyerek adamı deyim yerindeyse morarttı,itin götüne soktu.Aydınları suçlayan adam yüz kızartıcı suç işlemiş gibi bir anda ortalıktan kaybolduğunu hatırlıyorum
Ne kadar basit bir suçlama yapılıyor Aydınlara..
Aydınlar nerede diyenlerin hangisi bir Aydın’a cezaevine mektup yazmış,yakınlarını arayıp maddi ve manevi destek vermiş,duruşmalarını takip etmiş yakınlarının yanında yer almış.
Aydınlar nerede diyenlere,demokrasi ve hukuka sahip çıkanlara çağrımızdır!
21 Eylül 2018 Tarihinde Cuma günü saat 9’da iki yıldır sorgusu sualsiz Silivri cezaevinde yatan gazeteci,yazar,edebiyatçı Ahmet Altan’ın Kartal Adliyesinde duruşması var, bakalım kaç kişi gelecek.
Aydınlar cezaevinde yatıyor müebbetle yargılanıyor..
Aydınlar nerede diyenler,nerede peki?
Yorum Yap