- 24.07.2016 00:00
- (3)
Bu ister askeri darbeler olsun isterse de sivil hiç fark etmez.
Askeri darbeleri yapanların nasıl birer halk kahramanları gibi karşılandıklarını bizim 56 yıllık darbeler tarihine bakmamız yeterlidir.
Almanya’da da Hitlerin demokratik yoldan iktidara gelip sivil darbeyle,tek adam olma yolunda muhalefeti fırınlarda yakması ,gaz odalarında toplu zehirlemeleri ,iktidar ömrünü uzatmak için kanlı bir faşist rejime evrildiğini ve büyük Almanya sevdasıyla Polanya’yı işgal ederek; ikinci dünya savaşının çıkmasına sebep olup,altı yıl süren savaşta 52 milyon insanın ölmesine tarihte tanık olmadı mı?
Darbecilerin değişmez kaderidir ya başarır kahraman olurlar ya da başarısız olur hain ilan edilirler.
Güney Amerika ülkelerinin birinde, askeri bir darbe sonucu sokakta on binler tarafından karşılanıp darbe yapan general omuzlara alınıp boynuna madalya takılınca; askerin biri generalin kulağına eğilir ve şöyle der:’biz başardık madalya sana takıldı..’ ..Generalde askere’ başaramasaydık ipte benim boynuma takılacaktı’ bunu da biliyor muydun der.
Eğer bugün 15 temmuz darbesine kalkışanlar bu darbeyi geçekleştirmiş olsalardı; kendilerine ‘Yurtta Sulh Konseyi’ adını veren subaylar her gittikleri yerlerde Kahramanlar gibi karşılanacaktı.
Nereden biliyorsunuz diyeceksiniz?
Biz darbelerle büyümüş bir kuşağın nesliyiz.
12 Eylül askeri darbesini yapan generaller her gittikleri ve geçtikleri yerlerde birer halk kahramanı gibi karşılanıyor, yer yerinden oynuyor,kutsanıyorlardı.Darbecilere dokunanlar elini yıkamıyordu.
Her ilin sınırında davul zurnalarla folklor ekibiyle darbeciler karşılanır kurbanlar kesilir,o gün bütün şehirde adeta hayat durur,sokaklardan insan seli akardı.
Hatta her ilin bir dalkavuğu Kenan Evren ve arkadaşlarına şiirler yazmak için sıraya girdiler.
Kırşehirli Şemsi Yastıman diye bir kişi Kenan Evren ve arkadaşları için sözde şiir yazmıştı;her kıtası bir dalkavuk çağrıştıran, ardından da her kıtasının altına Kırşehir’e gelmediği için de Kırşehir’e küs müsün paşam diye de bitiriyordu.
Yine askeri darbecilerin beşli posterleri yaygındı,beşli darbecinin önlerinde Atatürklü bez posterleri basılıp kahvelere asılıyor, sokaklarda ve pazarlarda hatta köylerde posterleri satılıyordu.Darbecilerin posterleri kapış kapış gidiyor, her muhtarlıkta ve kahvede mutlaka duvarlarda darbecilerin posterlerine rastlamak mümkündü.
Neden toplum bu kadar darbecilere ilgi gösteriyordu?
Çünkü darbeciler darbeyi başarmışlar ve yönetime el koymuşlardı;toplumda neredeyse firesiz destekledi ne siyasilerden, medyadan, ne de toplumun herhangi bir kesimi bir tarafa; bir ıslık çalan bile çıkmadı..82 Anayasası yüzde 92 oyla referandumdan destek görmüş Kenan Evren’de seksen iki anayasasıyla Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Gelelim 15 Temmuz darbesini başaramayanlar için söylemlere..
Neymiş efendim hiçbir dönemde darbe yapanlar 15 Temmuz darbecileri gibi değilmiş; TBMM’yi bombalamamış,genelkurmay başkanlığını işgal etmemiş, emniyet genel müdürlüğüne,cumhurbaşkanlığı köşkün, kurşunlamamış, dahası tankları halkın üzerine sürmemiş ve halka kurşun sıkmamış.
Doğru ama eksik..
60 darbesini yapanlar değil mi Başbakanı ve iki bakanı asanlar.
Geçmişte yapılan askeri darbelerine siyasi partiler, halk ve medya karşı mı geldi , halk sokaklara dökülüp tankların önüne yatıp üstüne mi çıktı,siyasetçiler ortak bir duruş mu sergiledi,medya bu darbeye karşı yayınlar mı yaptı,sivil toplum örgütleri darbelere karşı üretimden gelen gücünün ve örgütsel potansiyelini mi kullandı?
Yok.
Hatta Türk-iş 12 Eylül darbesine Genel sekreterini darbe hükümetine çalışma bakanı olarak vermedi mi?
Önceden yapılan askeri darbelerde Siyasiler dirense ve halk sokağa dökülseydi; 15 Temmuzda darbecilerin yaptıklarının en kanlısını yaparlardı hem de.
Çünkü yazımıza başlık attığımız gibi;darbeyi başarırsanız kahraman, başarmazsanız 15 Temmuz subayları gibi hain olursununuz.Hatta ölen darbecilerin cenazesine Diyanet İşler Başkanlığı hizmet vermeyeceğini açıkladı.
15 Temmuz darbesinin püskürtülmesinden sonra kışladan hiçbir asker dışarı çıkamıyor.
16 Temmuzdan bu tarafa yaşadığınız şehrin caddelerinde ve sokaklarında asker veya askeri bir araca hiç rastladınız mı?
Darbeyi başaramazsanız böyle olur,başarsalardı halk bağrına basardı darbecileri.
Geriye dönük hafızalarımızı zorlayalım 12 Eylül’de darbesini yapanlara nasıl övgüler dizildiğini,medyanın manşetten verdiği, kusursuz kahramanlar haberlerini gözünüzün önüne getirin.
12 Eylül’de ağzında süt kokan çocukları astılar Erdal Eren asıldığında 17 yaşından gün almıştı..Darbeciler Sıkıyönetim mahkemelerine verdikleri talimatla tam 48 kişiyi yargısız infaz ederek dar ağacında salladılar,bir sağdan bir soldan diyerek çetele tuttular.
Bugün askeri darbelere karşıyım diyen anlı şanlı gazetelerin genel yayın yönetmenleri ve medyanın amiral gemisinde çalışan vatanperverler, 12 Eylül askeri darbesi için; eğer bugün sağ salim yaşıyor huzurumuz yerindeyse,ülke de bugün barış ortamı sağlanmışsa, paşalarımıza borçluyuz haberleri yapılır,manşetler atılıp yorumlar gırla gidiyordu.
Kenan Evren ve arkadaşları darbeyi başardıkları için kahraman gibi yaşadılar ama ölünce cenazelerini yakınlarından başka kimse katılmadı ve cenazelerini TSK’leri kaldırdı.Darbeyi başarsanız da bir gün gelir tabutunuza omuz verecek insan bulamazsınız çünkü darbeler bir alçaklıktır.
Darbecilerin böyle bir tezat oluşturan hem kahraman hem de hainliği içinde taşıyan hayat hikayeleri vardır.
Her şeye rağmen 15 Temmuz darbesinin başarısız olmasında;darbe girişiminin emir-komuta zinciri içinde olmaması;darbe girişimine başta ABD olmak üzere dış desteğini gelmemesi;darbeye karşı siyasilerin ortak karşı duruşu,medyanın darbe karşısında ortak yayın yapması ve darbeye destek vermemesi;Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir özel haber kanalına bağlanarak halkı sokağa çağırması,hepsinden daha önemlisi halkın sokaklara dökülüp tankların karşısına dikilmesi ve yüzlerce insanın darbeye karşı canlarını ortaya koyarak 264 kişinin ölmesi,darbeye karşı tarihte halkın ilk defa bedel ödemesi, takdire şayan bir mücadeledir.
Bundan sonra askeri darbe olur mu sorusuna gelince ?
Bizde hatırlanması gereken bir söz vardır Osmanlı’da oyun bitmez.
Bu ülkenin tam 56 yıllık askeri bir darbe geleneği olduğu gibi demokratik yoldan gelip de, muhalefeti rejim karşıtı ilan eden, özgürlükleri kendine göre biçimlendirmeye kalkan ve yasaklayan,demokrasinin kuvvetler ayrılığını kabul etmeyen,yargıyı yürütmeye bağlamak isteyen sivil diktatörlüğe yönelen mevcut bir siyasi iktidarı var.
Demokrasi, hukuk, temel hak ve özgürlükler toplum olarak ortak paydamız olamaz ise, darbeler bizim gündemimizden zor çıkar.
Dileriz 15 Temmuz darbe girişimi, bizi Batı standartlarında bir demokrasi ve hukuk yolunda buluşturur.
Darbelere karşı sitemin adı OHAL ise bu yol bizi demokrasiye ve hukuka götürmesi çok zor gözküyür.
Dileriz yanılalım.
Yorum Yap